KESK Gaziantep Şubeler Platformu son çıkan KHK’lar ile ilgili basın açıklaması yaptı
KESK Gaziantep Şubeler Platformu adına açıklama yapan BES Gaziantep Şube Başkanı Yunus Çiçek, “24 Aralık günü iki KHK yeniden yayınlandı. 695 sayılı KHK ile toplam 2 bin 756 kamu çalışanı daha ihraç edilirken sadece 114 kamu çalışanı görevine iade edilmiştir. Üstelik ne komisyon kararlarında ne de KHK iade listesinde işlerini geri istediği için açlık grevi yapan ve kritik eşikte olan, yaşam haklarının gaspıyla karşı karşıya kalan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça vardır. Yaşanan ihraçlarda yine konfederasyonumuza bağlı sendikaların yönetici ve üyeleri hedef seçilmiştir” dedi.
İhraç edilenlerin
138’i KESK üyesi
İhraç edilen 138 kişinin KESK üyesi olduğunu belirten Çiçek, ihraç edilenlerden birisinin BES üyesi olduğunun altını çizdi. Sinop Eğitim Fakültesi’nden Yrd. Doç. Dr. İrfan Mukul’unda açığa alınan Eğitim-Sen üyesi Semih Özakçayı ziyaret etmesinden dolayı ihraç edildiğine dikkat çeken Çiçek, “Burada tüm kamuoyunun, hatta KESK’i hedef alanların da çok iyi bildiğine inandığımız iki temel noktanın altını tekrar çizmekte fayda görüyoruz. KESK nereden, kimden gelirse gelsin, tüm darbelere, vesayet sistemlerine karşı olan ve bunun için bedel ödeyen bir konfederasyondur. KESK, 11 yıl boyunca iktidara ortaklık eden, ‘ne istediyse verilen” cemaate karşı 15 Temmuz’dan sonra değil, en başından beri en net tutumu takınan kamu emekçilerinin mücadele örgütüdür. KESK söz konusu yapının hem kamuda hem toplumsal yapıda yarattığı tahribata dikkat çekmekle kalmayıp buna karşı mücadele etmiş bir konfederasyondur” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Sivillere hukuki, idari, mali ve cezai muafiyet
getirilmesi kaos kaygısını artırmıştır
“Yönetici ve üyelerimizi haksız, hukuksuz tamamen keyfi olarak açığa alınanların, ihraç edenlerin tek bir kriteri vardır” diyen Çiçek, “O da başta kamu emekçileri olmak üzere tüm emekçi kesimlerin hak ve özgürlüklerini sınırlayan düzenlemelere seyirci kalmamamızdır. Anayasa ile yasalarla, başta Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmeleri olmak üzere ülkemizin altında imzası bulunan uluslararası sözleşme ve anlaşmalarla güvence altına alınmış bulunan sendikal hak ve özgürlükleri kullanmamızdır. Oysa bir sendikanın, konfederasyonun; anayasa ile yasalarla, ülkemizin altında imzası bulunan uluslararası sözleşme ve anlaşmalarla güvence altına alınmış bulunan sendikal hak ve özgürlükleri kullanması “suç” değildir. Yeni KHK’ler ile sadece ihraçlar yaşanmamış, siyasi mahkûmlara tek tip elbise zorunluluğundan, “15 Temmuz darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğinde eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden,” sivillere hukuki, idari, mali ve cezai muafiyet getirilmesi herkeste kaos kaygısını artırmıştır” diye değerlendirmelerde bulundu.
Taşeron işçilerin büyük
çoğunluğu kadrodan yoksun bırakıldı
696 sayılı KHK ile taşeron işçilerin büyük çoğunluğunun kadro hakkından yoksun bırakıldığını kaydeden BES Gaziantep Şube Başkanı Yunus Çiçek, konuşmasına şöyle devam etti: “KHK ile yapılan düzenlemelere göre Belediye ve il özel idarelerinde çalışan 400 bin taşeron işçisi kadroya değil, sendikal-sosyal-mali haklar ve ücret bakımından kadrolu işçilere göre ciddi farklar bulunan iktisadi teşekkül işçiliğine geçirilecektir. Kadroya geçirileceği söylenen 450 bin kamu taşeron işçisinin ise önemli bir bölümü kapsam dışında bırakılmıştır. Varlık Fonuna devri sağlanan PTT ve iştirakleri kamu kurum ve kuruluşlarına personel alımına ilişkin düzenlemelerin kapsamı dışında tutulmuş, sözleşmeli personel alımında KPSS şartı ortadan kaldırılmış, torpil ve kayırmacılıkla işe alımı iptal eden mahkeme kararları hiçe sayılmış, şirketleşen PTT’nin çalışanlarının kaderi şirketin iki dudağı arasına terk edilmiş, binlerce emekçi geleceksizleştirilmiştir.” Hüseyin Karataş
KESK Gaziantep Şubeler Platformu adına açıklama yapan BES Gaziantep Şube Başkanı Yunus Çiçek, “24 Aralık günü iki KHK yeniden yayınlandı. 695 sayılı KHK ile toplam 2 bin 756 kamu çalışanı daha ihraç edilirken sadece 114 kamu çalışanı görevine iade edilmiştir. Üstelik ne komisyon kararlarında ne de KHK iade listesinde işlerini geri istediği için açlık grevi yapan ve kritik eşikte olan, yaşam haklarının gaspıyla karşı karşıya kalan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça vardır. Yaşanan ihraçlarda yine konfederasyonumuza bağlı sendikaların yönetici ve üyeleri hedef seçilmiştir” dedi.
İhraç edilenlerin
138’i KESK üyesi
İhraç edilen 138 kişinin KESK üyesi olduğunu belirten Çiçek, ihraç edilenlerden birisinin BES üyesi olduğunun altını çizdi. Sinop Eğitim Fakültesi’nden Yrd. Doç. Dr. İrfan Mukul’unda açığa alınan Eğitim-Sen üyesi Semih Özakçayı ziyaret etmesinden dolayı ihraç edildiğine dikkat çeken Çiçek, “Burada tüm kamuoyunun, hatta KESK’i hedef alanların da çok iyi bildiğine inandığımız iki temel noktanın altını tekrar çizmekte fayda görüyoruz. KESK nereden, kimden gelirse gelsin, tüm darbelere, vesayet sistemlerine karşı olan ve bunun için bedel ödeyen bir konfederasyondur. KESK, 11 yıl boyunca iktidara ortaklık eden, ‘ne istediyse verilen” cemaate karşı 15 Temmuz’dan sonra değil, en başından beri en net tutumu takınan kamu emekçilerinin mücadele örgütüdür. KESK söz konusu yapının hem kamuda hem toplumsal yapıda yarattığı tahribata dikkat çekmekle kalmayıp buna karşı mücadele etmiş bir konfederasyondur” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Sivillere hukuki, idari, mali ve cezai muafiyet
getirilmesi kaos kaygısını artırmıştır
“Yönetici ve üyelerimizi haksız, hukuksuz tamamen keyfi olarak açığa alınanların, ihraç edenlerin tek bir kriteri vardır” diyen Çiçek, “O da başta kamu emekçileri olmak üzere tüm emekçi kesimlerin hak ve özgürlüklerini sınırlayan düzenlemelere seyirci kalmamamızdır. Anayasa ile yasalarla, başta Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmeleri olmak üzere ülkemizin altında imzası bulunan uluslararası sözleşme ve anlaşmalarla güvence altına alınmış bulunan sendikal hak ve özgürlükleri kullanmamızdır. Oysa bir sendikanın, konfederasyonun; anayasa ile yasalarla, ülkemizin altında imzası bulunan uluslararası sözleşme ve anlaşmalarla güvence altına alınmış bulunan sendikal hak ve özgürlükleri kullanması “suç” değildir. Yeni KHK’ler ile sadece ihraçlar yaşanmamış, siyasi mahkûmlara tek tip elbise zorunluluğundan, “15 Temmuz darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğinde eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden,” sivillere hukuki, idari, mali ve cezai muafiyet getirilmesi herkeste kaos kaygısını artırmıştır” diye değerlendirmelerde bulundu.
Taşeron işçilerin büyük
çoğunluğu kadrodan yoksun bırakıldı
696 sayılı KHK ile taşeron işçilerin büyük çoğunluğunun kadro hakkından yoksun bırakıldığını kaydeden BES Gaziantep Şube Başkanı Yunus Çiçek, konuşmasına şöyle devam etti: “KHK ile yapılan düzenlemelere göre Belediye ve il özel idarelerinde çalışan 400 bin taşeron işçisi kadroya değil, sendikal-sosyal-mali haklar ve ücret bakımından kadrolu işçilere göre ciddi farklar bulunan iktisadi teşekkül işçiliğine geçirilecektir. Kadroya geçirileceği söylenen 450 bin kamu taşeron işçisinin ise önemli bir bölümü kapsam dışında bırakılmıştır. Varlık Fonuna devri sağlanan PTT ve iştirakleri kamu kurum ve kuruluşlarına personel alımına ilişkin düzenlemelerin kapsamı dışında tutulmuş, sözleşmeli personel alımında KPSS şartı ortadan kaldırılmış, torpil ve kayırmacılıkla işe alımı iptal eden mahkeme kararları hiçe sayılmış, şirketleşen PTT’nin çalışanlarının kaderi şirketin iki dudağı arasına terk edilmiş, binlerce emekçi geleceksizleştirilmiştir.” Hüseyin Karataş