KESK-DİSK-TTB-TÜM TİS-DEMOKRASİ GÜÇLERİ adına açıklamayı yapan Gaziantep Eğitim-Sen Şube Başkanı Ali Ersönmez, “10 Ekim katliamında hedef, emektir, barıştır, demokrasi talebidir. Bizler, savaşın tam ortasında emek, barış, demokrasi dediğimiz için bize bir bedel ödetildi. Fail mi arıyoruz? Fail bellidir. Bu ülkede barış sesinin daha gür, daha yankılanan bir biçimde çıkmasından KİM/KİMLER rahatsız oluyorsa failler onlardır” dedi.
Ali Ersönmez, İstasyon Meydanı’nda düzenlenen eylemde yaptığı konuşmada, tarihinin en büyük katliamının üzerinden tam iki ay geçtiğini vurgulayarak, “Her saniyesini, her dakikasını, her gününü yasımızla, isyanımızla, öfkemizle ve yaşamını yitiren yoldaşlarımızı anarak geçirdik. Dayanışma bir nebze olsun acılarımızı hafifletti, kararlılığımızı biledi, geleceğe dair istemiyorduk. İçeride ve dışarıda uygulanan yanlış politikalar, baskı, şiddet, olağanüstü koşullar, ülkemizi bir çatışmalı ve savaş ortamına sürüklerken, bizler yoksul halk çocukları olarak bedel ödemeye devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
Ersönmez, Demokrasi Güçleri adına yaptığı açıklamada, “Yeniden 90'lı yıllara dönmüş bulunuyoruz. Hükümetin yanlış politikalarına muhalefet her kesim hain ilan ediliyor, baskıya, tehdide, sindirmeye uğruyor. Basın görevini yaptığında, baskının en şamarlısı yiyor. Savaşa taşınan silahları (tırları) Haber yapan Can Dündar ve Erdem Gül, görevlerini yaptıkları için, yandaş olmadıkları için tutuklandılar. Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi insanlarımız ölmesin diye, barışa dair sürekli çalışmalar ve insan hakları, eşitlik, kardeşlik için mücadele ettiği için katledildi. Biliyoruz savaş yanlısı politikalar hepimizi yakmaya devam edecek”dedi.
“Bizler 10 Ekim Emek, Barış ve Demokrasi mitingiyle ülkemizin içine sürüklendiği çatışmalı, baskıcı, hak gasplarının yoğun olduğu ortama dur demek istedik. Ülkemizdeki savaş iklimini ve ortamını dağıtmak kendi var oluş ortamımızı korumak, emeğin haklarıyla barış ve demokrasi arasındaki dolaysız irtibatı kurmak istedik. Aslında ülkemizin bu günlere gelmesini uçurmak istedik” diyen Ersönmez, “Kendi hayallerini gerçekleştirmek için savaştan, kutuplaşmadan, gerginlikten, halklar arası düşmanlık tohumları ekmekten her kim, hangi güç odakları beslemek istiyorsa, 10 Ekim 2015 Cumartesi günü saat 10.04'te barış irademize bomba koyanlar onlardır. AKP iktidarı izlediği ırkçı-ayrımcı-tekçi-mezhepçi bir siyaset ekseni ile başta Suriye olmak üzere Ortadoğu'da sorunların derinleşmesine, halklar arasında çatışmalı ortamların sürekli kendisini üretmesine neden olmuştur. Yıllardır yoğun olarak kültürel, sosyal, siyasal ve ekonomik olarak en yoğun ilişkimizin olduğunu Rusya ile geldiğimiz nokta ortadadır. Yanlış dış politikalar sonucu, Rusya ile yoktan bir savaş iklimine girdik. IŞİD, El Nusra, El Kaide, Şam Cephesi ve daha birçok çeteci, paramiliter güçlere direk/dolaylı/destek ve yardım nedeniyle ülkeler kan gölüne çevrildi” şeklinde konuştu.
10 Ekim katliamının emek, demokrasi ve barış mücadelesinde artık bir dönüm noktasıolduğunu, katliamın gerçek faillerinin açığa çıkarılıp cezalandırılmaması durumunda yeni katliamlar, yeni saldırıların kaçınılmaz olacağını ifade ederken de, “Halkı beyaz Toroslarla korkutmak isteyenlerin, faili meçhulleri açığa çıkarmak için en fazla çaba harcamak bir yana açılan davaları da kapatanların, polise sınırsız yetki verenlerin, günlerce sokağa çıkma yasakları ilan edenlerin buralarda çocuk, kadın onlarca sevilin yaşamını yitirmesine neden olanların, ülkemizin IŞİD'in çetelerin arka bahçesi haline getirenlerin bu katliamı açığa çıkartmayacağı açıktır. 10 Ekim katliamında hedef, emektir, barıştırır, demokrasi talebidir. Bizler, savaşın tam ortasında emek, barış, demokrasi dediğimiz için bize bir bedel ödetildi. Fail mi arıyoruz? Fail bellidir. Bu ülkede barış sesinin daha gür, daha yankılanan bir biçimde çıkmasından KİM/KİMLER rahatsız oluyorsa failler onlardır. Kimler hak arama mücadelesinde korkuyorsa, kimler sokakları emekçilere kapatmak istiyorsa onlardır. Açıkça ifade ediyoruz, Reyhanlı, Diyarbakır, Suruç saldırılarının aydınlatılmaması, dosyalara gizlilik kararı koyarak karartılması 10 Ekim katliamına davetiye çıkarmıştır. Dolayısıyla bir taraftan 10 Ekim katliamına ilişkin tarihi nitelikte bir hukuki ve siyasi mücadele yürütecek bir yandan da diğer saldırılara ilişkin davaların takipçisi olacağız. Gerçekler açığa çıkarılıp, katiller hesap verinceye kadar bu davanın peşini bırakmayacağız. Bizleri kanla, bombalarla susturmak, korkutmak, uslandırmak ve terbiye etmek isteyenlerden hesap soruncaya, bu katliamın arkasındaki bütün karanlık ilişkiler açığa çıkarılıncaya kadar bir an olsun durmayacağımızı buradan bir kez daha haykırıyoruz. Barış Karanfili yoldaşlarımıza vereceğimiz söz halklarımızın özlemini çektiği barışı sağlamak ve iktidar uğruna her şeyi yapabilecek kadar gözü kararanları, katliamları gerçekleştirenleri açığa çıkarıp hesap sormak olacaktır.
Yılmayacağız, sinmeyeceğiz, geri çekilmeyeceğiz” diye açıklamasını noktaladı. Çiçek Bayram
Ali Ersönmez, İstasyon Meydanı’nda düzenlenen eylemde yaptığı konuşmada, tarihinin en büyük katliamının üzerinden tam iki ay geçtiğini vurgulayarak, “Her saniyesini, her dakikasını, her gününü yasımızla, isyanımızla, öfkemizle ve yaşamını yitiren yoldaşlarımızı anarak geçirdik. Dayanışma bir nebze olsun acılarımızı hafifletti, kararlılığımızı biledi, geleceğe dair istemiyorduk. İçeride ve dışarıda uygulanan yanlış politikalar, baskı, şiddet, olağanüstü koşullar, ülkemizi bir çatışmalı ve savaş ortamına sürüklerken, bizler yoksul halk çocukları olarak bedel ödemeye devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
Ersönmez, Demokrasi Güçleri adına yaptığı açıklamada, “Yeniden 90'lı yıllara dönmüş bulunuyoruz. Hükümetin yanlış politikalarına muhalefet her kesim hain ilan ediliyor, baskıya, tehdide, sindirmeye uğruyor. Basın görevini yaptığında, baskının en şamarlısı yiyor. Savaşa taşınan silahları (tırları) Haber yapan Can Dündar ve Erdem Gül, görevlerini yaptıkları için, yandaş olmadıkları için tutuklandılar. Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi insanlarımız ölmesin diye, barışa dair sürekli çalışmalar ve insan hakları, eşitlik, kardeşlik için mücadele ettiği için katledildi. Biliyoruz savaş yanlısı politikalar hepimizi yakmaya devam edecek”dedi.
“Bizler 10 Ekim Emek, Barış ve Demokrasi mitingiyle ülkemizin içine sürüklendiği çatışmalı, baskıcı, hak gasplarının yoğun olduğu ortama dur demek istedik. Ülkemizdeki savaş iklimini ve ortamını dağıtmak kendi var oluş ortamımızı korumak, emeğin haklarıyla barış ve demokrasi arasındaki dolaysız irtibatı kurmak istedik. Aslında ülkemizin bu günlere gelmesini uçurmak istedik” diyen Ersönmez, “Kendi hayallerini gerçekleştirmek için savaştan, kutuplaşmadan, gerginlikten, halklar arası düşmanlık tohumları ekmekten her kim, hangi güç odakları beslemek istiyorsa, 10 Ekim 2015 Cumartesi günü saat 10.04'te barış irademize bomba koyanlar onlardır. AKP iktidarı izlediği ırkçı-ayrımcı-tekçi-mezhepçi bir siyaset ekseni ile başta Suriye olmak üzere Ortadoğu'da sorunların derinleşmesine, halklar arasında çatışmalı ortamların sürekli kendisini üretmesine neden olmuştur. Yıllardır yoğun olarak kültürel, sosyal, siyasal ve ekonomik olarak en yoğun ilişkimizin olduğunu Rusya ile geldiğimiz nokta ortadadır. Yanlış dış politikalar sonucu, Rusya ile yoktan bir savaş iklimine girdik. IŞİD, El Nusra, El Kaide, Şam Cephesi ve daha birçok çeteci, paramiliter güçlere direk/dolaylı/destek ve yardım nedeniyle ülkeler kan gölüne çevrildi” şeklinde konuştu.
10 Ekim katliamının emek, demokrasi ve barış mücadelesinde artık bir dönüm noktasıolduğunu, katliamın gerçek faillerinin açığa çıkarılıp cezalandırılmaması durumunda yeni katliamlar, yeni saldırıların kaçınılmaz olacağını ifade ederken de, “Halkı beyaz Toroslarla korkutmak isteyenlerin, faili meçhulleri açığa çıkarmak için en fazla çaba harcamak bir yana açılan davaları da kapatanların, polise sınırsız yetki verenlerin, günlerce sokağa çıkma yasakları ilan edenlerin buralarda çocuk, kadın onlarca sevilin yaşamını yitirmesine neden olanların, ülkemizin IŞİD'in çetelerin arka bahçesi haline getirenlerin bu katliamı açığa çıkartmayacağı açıktır. 10 Ekim katliamında hedef, emektir, barıştırır, demokrasi talebidir. Bizler, savaşın tam ortasında emek, barış, demokrasi dediğimiz için bize bir bedel ödetildi. Fail mi arıyoruz? Fail bellidir. Bu ülkede barış sesinin daha gür, daha yankılanan bir biçimde çıkmasından KİM/KİMLER rahatsız oluyorsa failler onlardır. Kimler hak arama mücadelesinde korkuyorsa, kimler sokakları emekçilere kapatmak istiyorsa onlardır. Açıkça ifade ediyoruz, Reyhanlı, Diyarbakır, Suruç saldırılarının aydınlatılmaması, dosyalara gizlilik kararı koyarak karartılması 10 Ekim katliamına davetiye çıkarmıştır. Dolayısıyla bir taraftan 10 Ekim katliamına ilişkin tarihi nitelikte bir hukuki ve siyasi mücadele yürütecek bir yandan da diğer saldırılara ilişkin davaların takipçisi olacağız. Gerçekler açığa çıkarılıp, katiller hesap verinceye kadar bu davanın peşini bırakmayacağız. Bizleri kanla, bombalarla susturmak, korkutmak, uslandırmak ve terbiye etmek isteyenlerden hesap soruncaya, bu katliamın arkasındaki bütün karanlık ilişkiler açığa çıkarılıncaya kadar bir an olsun durmayacağımızı buradan bir kez daha haykırıyoruz. Barış Karanfili yoldaşlarımıza vereceğimiz söz halklarımızın özlemini çektiği barışı sağlamak ve iktidar uğruna her şeyi yapabilecek kadar gözü kararanları, katliamları gerçekleştirenleri açığa çıkarıp hesap sormak olacaktır.
Yılmayacağız, sinmeyeceğiz, geri çekilmeyeceğiz” diye açıklamasını noktaladı. Çiçek Bayram
RSS