Büyükşehir Belediyesi tarafından açılan Kadın Sığınma Evi'ne 213 kadının başvuru yaptığı bildirildi.
İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen proje kapsamında Nisan 2011 tarihinde Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı olarak faaliyete geçen 20 kadın, 20 çocuk ve 1 engelli odası ile kapasiteli Kadın Sığınma Evi'ne 213 kadının başvurduğu belirtildi. Kadın Danışma Merkezi ve Kadın ªiddet Hattı'na yapılan başvuruların inceleme ve değerlendirmelerinin ardından 31 kadının Kadın Sığınma Evi'nde barınması sağlandı.
"Kadın Sığınma Evi'nde kadınlarımıza iyileştirici tedavi hizmetleri, koruyucu hizmetler, psikolojik destekler veriliyor" diyen Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey, "Toplum, kendi devamlılığını kutsal saydığı aile ile tamamlar. Aile devletin can damarıdır ve toplumumuzun temeli olan aile yapımızın sağlıklı olması için kadınların yaşamlarının ruh ve beden sağlığı açısından iyileştirilmesi çok önemlidir. Bu nedenle evde dayak yiyen kadına, dayak yiyen çocuğa karşı olmak, aile içi şiddete karşı
olmak, toplumsal şiddetin karşısında olmak gerekir. Her gün bir biçimiyle karşılaştığımız şiddete karşı olmak insanlığın onuruyla yaşaması için bir gerekliliktir" dedi.
Başkan Güzelbey, "Büyükşehir Belediyesi olarak açtığımız merkezlerde anneler için yaşamlarını kolaylaştırıcı ve iyileştirici etkileri olan sosyal, kültürel paylaşımların yanı sıra el becerisi geliştirme, üretken olma, ihtiyaç duydukları konularda eğitim alarak farkındalık oluşturacak, kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenebilecekleri cesaretlendirme çalışmaları düzenlemekteyiz. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi olarak, sadece şehircilik konularını değil, toplumun ruh ve beden sağlığını, yaşam standartlarını
iyileştirici çalışmalar yapmayı da kendimize öncelikli görev olarak aldık. Sağlıklı kadın, sağlıklı aile ve sağlıklı çocuk demektir. Bu da sağlıklı gelecek yarınlarımızın temelini oluşturur" diye konuştu.
"Kadın Sığınma Evleri projesinin, İçişleri bakanlığının yaptığı teknik destek ve AB şubesinin Gaziantep'te hayata geçirilmesine yönelik yaptığı çalışma kapsamında biz de Büyükşehir Belediyesi olarak büyük çaba gösterdik" diyen Başkan Güzelbey, "Gaziantep'te mevcut bir sığınma evi vardı ama yeterli değildi. Biz de fiziki şartlara uygun olarak, Avrupa standartlarına uygun bir Sığınma Evi inşa ettik. Personel alımlarını da titizlikle yaptık. Gaziantep'teki sığınma evi yalnızca Gaziantep'e değil Türkiye'ye
hizmet edecek. Bizim teminimiz sığınma evinin boş kalması. Maalesef bu merkezlere büyük bir talep olduğunu da bilmekteyiz" ifadelerini kullandı.
Dünyada en az her 3 kadından biri fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalmakta olduğunu' hatırlatan Başkan Güzelbey, şöyle devam etti: "Avrupa Konseyi 2002 yılı Raporuna göre her 4 kadından 1'i, Türkiye'de ise her beş kadından 2'si fiziksel şiddet görmektedir. Yaşadığı şiddeti kimseye anlatamayan kadınların oranı yüzde 48.5, hiçbir kuruma başvurmayan kadınların oranı yüzde 92'dir. Türkiye'de Uluslararası Sözleşmeler, Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığı Genelgeleri, ªiddet İzleme Komisyonu, kampanyalar, sığınma evleri, yasal düzenlemeler, eğitimler ve kanaat önderleri aracılığı ile bu sorunun çözümü için projeler yürütülmektedir. Toplumda,
Kadın Sığınma Evlerinin gerekli görülmemesi, aileleri parçalayan yapılar, misafirhane, rehabilitasyon merkezi, hayır kurumu olarak algılanması gibi yanlış kanılar var. Oysa Kadın Sığınma Evleri, şiddete maruz kalan ve risk altındaki kadınların, çocukları ile birlikte şiddetten uzak, güven içerisinde kalabilecekleri kuruluştur." İHA
İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen proje kapsamında Nisan 2011 tarihinde Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı olarak faaliyete geçen 20 kadın, 20 çocuk ve 1 engelli odası ile kapasiteli Kadın Sığınma Evi'ne 213 kadının başvurduğu belirtildi. Kadın Danışma Merkezi ve Kadın ªiddet Hattı'na yapılan başvuruların inceleme ve değerlendirmelerinin ardından 31 kadının Kadın Sığınma Evi'nde barınması sağlandı.
"Kadın Sığınma Evi'nde kadınlarımıza iyileştirici tedavi hizmetleri, koruyucu hizmetler, psikolojik destekler veriliyor" diyen Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey, "Toplum, kendi devamlılığını kutsal saydığı aile ile tamamlar. Aile devletin can damarıdır ve toplumumuzun temeli olan aile yapımızın sağlıklı olması için kadınların yaşamlarının ruh ve beden sağlığı açısından iyileştirilmesi çok önemlidir. Bu nedenle evde dayak yiyen kadına, dayak yiyen çocuğa karşı olmak, aile içi şiddete karşı
olmak, toplumsal şiddetin karşısında olmak gerekir. Her gün bir biçimiyle karşılaştığımız şiddete karşı olmak insanlığın onuruyla yaşaması için bir gerekliliktir" dedi.
Başkan Güzelbey, "Büyükşehir Belediyesi olarak açtığımız merkezlerde anneler için yaşamlarını kolaylaştırıcı ve iyileştirici etkileri olan sosyal, kültürel paylaşımların yanı sıra el becerisi geliştirme, üretken olma, ihtiyaç duydukları konularda eğitim alarak farkındalık oluşturacak, kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenebilecekleri cesaretlendirme çalışmaları düzenlemekteyiz. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi olarak, sadece şehircilik konularını değil, toplumun ruh ve beden sağlığını, yaşam standartlarını
iyileştirici çalışmalar yapmayı da kendimize öncelikli görev olarak aldık. Sağlıklı kadın, sağlıklı aile ve sağlıklı çocuk demektir. Bu da sağlıklı gelecek yarınlarımızın temelini oluşturur" diye konuştu.
"Kadın Sığınma Evleri projesinin, İçişleri bakanlığının yaptığı teknik destek ve AB şubesinin Gaziantep'te hayata geçirilmesine yönelik yaptığı çalışma kapsamında biz de Büyükşehir Belediyesi olarak büyük çaba gösterdik" diyen Başkan Güzelbey, "Gaziantep'te mevcut bir sığınma evi vardı ama yeterli değildi. Biz de fiziki şartlara uygun olarak, Avrupa standartlarına uygun bir Sığınma Evi inşa ettik. Personel alımlarını da titizlikle yaptık. Gaziantep'teki sığınma evi yalnızca Gaziantep'e değil Türkiye'ye
hizmet edecek. Bizim teminimiz sığınma evinin boş kalması. Maalesef bu merkezlere büyük bir talep olduğunu da bilmekteyiz" ifadelerini kullandı.
Dünyada en az her 3 kadından biri fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalmakta olduğunu' hatırlatan Başkan Güzelbey, şöyle devam etti: "Avrupa Konseyi 2002 yılı Raporuna göre her 4 kadından 1'i, Türkiye'de ise her beş kadından 2'si fiziksel şiddet görmektedir. Yaşadığı şiddeti kimseye anlatamayan kadınların oranı yüzde 48.5, hiçbir kuruma başvurmayan kadınların oranı yüzde 92'dir. Türkiye'de Uluslararası Sözleşmeler, Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığı Genelgeleri, ªiddet İzleme Komisyonu, kampanyalar, sığınma evleri, yasal düzenlemeler, eğitimler ve kanaat önderleri aracılığı ile bu sorunun çözümü için projeler yürütülmektedir. Toplumda,
Kadın Sığınma Evlerinin gerekli görülmemesi, aileleri parçalayan yapılar, misafirhane, rehabilitasyon merkezi, hayır kurumu olarak algılanması gibi yanlış kanılar var. Oysa Kadın Sığınma Evleri, şiddete maruz kalan ve risk altındaki kadınların, çocukları ile birlikte şiddetten uzak, güven içerisinde kalabilecekleri kuruluştur." İHA