''Elektronik kelepçe'' olarak adlandırılan çalışmayla ilgili Emniyet Genel Müdürlüğü'nün altyapısının oluşturulduğunu ifade eden Şahin, konunun önümüzdeki hafta Bakanlar Kurulu'nda imzaya açılacağını kaydetti.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Milli Eğitim Bakanlığı'nın hazırladığı 12 yıl zorunlu eğitim çalışmasının ''çocuk gelinler'' sorununu çözmede en büyük ilaç olacağını söyledi.
Eğitim, sorunların
çözümünde en büyük ilaç olacak
Bu sorunların temelde okuma yazma oranı düşüklüğünden kaynaklandığını ifade eden Şahin, şöyle konuştu: ''Temel eğitim alsa bile, mesela 12-13 yaşlarında, orta öğretime devam etmiyorsa bu tür sorunlar hep bu yaş gruplarında oluyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nın hazırladığı 12 yıl zorunlu eğitim, bu sorunların temel olarak çözümünde en büyük ilaç olacaktır. Zorunlu eğitimde o boşluk olmayınca, ailenin bireysel olarak kararına kalmayınca, devletin birebir takip ettiği bir sisteme dönüştürülünce biz bunu temelden çözeceğiz. Ama şu anda bu ara grup için de ne yapmak gerektiği konusunda Milli Eğitim Bakanlığı ve bütün bakanlıklarımızla çalışıyoruz. Bu konuda çalışan sivil toplum kuruluşlarıyla da birebir çalışıyoruz.''
Doğu ve Güneydoğu'da bu çok büyük bir sorun
Şahin,"11 yaşında 8 aylık hamile olduğu" iddia edilen Z.B ile ilgili açıklamada bulundu. Fatma Şahin, Malatya Valiliği'ni ziyaretinde bir gazetecinin Bolu'nun Mudurnu ilçesi'nde 11 yaşında Z.B isimli bir kız çocuğunun hamile olduğu iddialarına ilişkin sorusu üzerine, Z.B. ve Bolu Valisi İbrahim Özçimen ile görüştüğünü belirtti. Z.B'nin kendisine, yaklaşık 3 ay önce, "11 yaşında değilim, kemik yaşım 17" diye mahkemeye başvurduğunu anlattığını aktaran Şahin, şunları kaydetti: "Doğu ve Güneydoğu'da bu çok büyük bir sorun. Çok çocuklu ailelerde nüfus kağıdı geç çıkarılıyor ve toplu çıkarılıyor. Toplu çıkarıldığı zaman da ortalama bir yaş üzerinden gerçek yaşı değil, nüfus cüzdanı alınırken çok yanlış olan bir uygulama var. Bu yanlışın bugün bedelini ödüyor ve kızımız bundan dolayı çok rahatsız. 'Bakanım dedi benim yaşım 17 ve ben mahkemeye başvurdum.' Ailenin izniyle evlendirilmiş fakat resmi nikahı olmayınca çok ciddi bir sorun var. Biz de resmi nikahın hızlanmasıyla ilgili, mahkeme şu anda Patnos'da devam ediyor, Ağrı Valimizi aradık mahkemenin bir an önce hızlanması ve doğumdan önce resmi nikahın kıyılmasını ve takibini istedik."
Yeni bir dönemin başlangıcındayız
Şahin, Malatya Valiliği'ne yaptığı ziyarette, kadınlarla ilgili önemli bir çalışmaları olduğunu hatırlatarak, kadınların sorunlarına ilişkin, şiddetle mücadeleyle ilgili önemli bir yasa tasarısının Bakanlar Kurulu'nda olduğunu söyledi. Şahin, ''İnşallah yeni dönemde bunun güçlü bir şekilde parlamentoya gelmesini ve geçmesini sağlayacağız'' dedi.
Şahin, ''Hem 2012, hem 2015, hem 2023 planlamasında sosyal politikaların güçlendiği, herkesin birinci sınıf insan olduğu, nerede doğarsa doğsun, anne babası kim olursa olsun herkesin onurluca yaşam mücadelesinde sosyal devlet olarak yanında olduğu yeni bir dönemin de başlangıcındayız'' diye konuştu.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Şahin, ''çocuk gelinler'' konusunda bir çalışma yapılıp yapılmadığı sorusuna, ''çocuk gelinler'' ve kadına yönelik şiddet konularının aslında bir sonuç olduğu yanıtını verdi. Türk Ceza Kanunu ile Medeni Kanun'da konuyla ilgili yaş farklılığı bulunduğunu hatırlatan Şahin, bunu gidermek için de hukukçularının bir çalışma yaptığını bildirdi. Şahin, ''Çok boyutlu bir sorun. Her bir aşamasını takip etmek için de büyük bir gayret içerisindeyiz'' dedi.
Kadına yönelik şiddeti önlemede kamuoyunda ''elektronik kelepçe'' olarak adlandırılan çalışmayla ilgili de Emniyet Genel Müdürlüğü'nün altyapısını oluşturmaya devam ettiğini ifade eden Şahin, konunun önümüzdeki hafta Bakanlar Kurulu'nda imzaya açılacağını kaydetti.
-''Mücadele topyekun yapılmalı''-
Bir başka gazetecinin, Malatya İl Genel Meclisi'nde kadına yönelik şiddeti önlemede din adamlarının ''arabulucu'' olması önerisi olduğunu hatırlatarak, değerlendirmesini sorması üzerine Şahin, bu tür mücadelelerin topyekun yapılması gerektiğini belirtti. Şahin, şöyle devam etti:
''Bu konuda Sağlığın da, Milli Eğitim'in de yapacağı iş vardır, Diyanet'in de yapacağı iş vardır. Büyük fotoğrafa bakmak lazım. Toplumda soruna baktığınız zaman temelde katı gelenek ve görenekler, inancımızın önüne geçmiş. Halbuki bizi biz yapan değerlere baktığımız zaman orada sevgi ve barış var. Güzel ahlak, karşılıklı birbirini anlamaya dayanan bir anlayışın mensuplarıyız. Ama bugün orada bir sapma varsa, bir yanlış varsa bunu kim düzeltecek. Bunu müftülerimiz, din adamlarımız, eğiterek, doğruyu anlatarak ve kaynağa dönerek, Kur'an-ı Kerim'e, Peygamber Efendimizin hayatına, kadına verilen öneme... Çünkü İslam dini, kadın adına yapılmış devrimdir. Kadını insan olarak koyan ve ona hem sorumluluk veren hem eşit hesap soran bir devrimdir. Onun için bu konuda sadece din adamının değil, herkesin yapacağı iş var.''
İl Genel Meclisi'nden çıkan kararın da bunun bir bölümü olabileceğini belirten Şahin, Diyanet İşleri Başkanlığıyla protokol yaptıklarını hatırlattı. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ''Şiddeti bizim üzerimizden tasvip eden bir anlayışı kabul etmiyoruz, karşı çıkıyor ve reddediyoruz'' açıklamasında bulunduğunu anımsatan Şahin, ''Bunu tabana yaymak kadar normal bir şey yok. Bunun yayılması bizim elimizi güçlendirir'' dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Milli Eğitim Bakanlığı'nın hazırladığı 12 yıl zorunlu eğitim çalışmasının ''çocuk gelinler'' sorununu çözmede en büyük ilaç olacağını söyledi.
Eğitim, sorunların
çözümünde en büyük ilaç olacak
Bu sorunların temelde okuma yazma oranı düşüklüğünden kaynaklandığını ifade eden Şahin, şöyle konuştu: ''Temel eğitim alsa bile, mesela 12-13 yaşlarında, orta öğretime devam etmiyorsa bu tür sorunlar hep bu yaş gruplarında oluyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nın hazırladığı 12 yıl zorunlu eğitim, bu sorunların temel olarak çözümünde en büyük ilaç olacaktır. Zorunlu eğitimde o boşluk olmayınca, ailenin bireysel olarak kararına kalmayınca, devletin birebir takip ettiği bir sisteme dönüştürülünce biz bunu temelden çözeceğiz. Ama şu anda bu ara grup için de ne yapmak gerektiği konusunda Milli Eğitim Bakanlığı ve bütün bakanlıklarımızla çalışıyoruz. Bu konuda çalışan sivil toplum kuruluşlarıyla da birebir çalışıyoruz.''
Doğu ve Güneydoğu'da bu çok büyük bir sorun
Şahin,"11 yaşında 8 aylık hamile olduğu" iddia edilen Z.B ile ilgili açıklamada bulundu. Fatma Şahin, Malatya Valiliği'ni ziyaretinde bir gazetecinin Bolu'nun Mudurnu ilçesi'nde 11 yaşında Z.B isimli bir kız çocuğunun hamile olduğu iddialarına ilişkin sorusu üzerine, Z.B. ve Bolu Valisi İbrahim Özçimen ile görüştüğünü belirtti. Z.B'nin kendisine, yaklaşık 3 ay önce, "11 yaşında değilim, kemik yaşım 17" diye mahkemeye başvurduğunu anlattığını aktaran Şahin, şunları kaydetti: "Doğu ve Güneydoğu'da bu çok büyük bir sorun. Çok çocuklu ailelerde nüfus kağıdı geç çıkarılıyor ve toplu çıkarılıyor. Toplu çıkarıldığı zaman da ortalama bir yaş üzerinden gerçek yaşı değil, nüfus cüzdanı alınırken çok yanlış olan bir uygulama var. Bu yanlışın bugün bedelini ödüyor ve kızımız bundan dolayı çok rahatsız. 'Bakanım dedi benim yaşım 17 ve ben mahkemeye başvurdum.' Ailenin izniyle evlendirilmiş fakat resmi nikahı olmayınca çok ciddi bir sorun var. Biz de resmi nikahın hızlanmasıyla ilgili, mahkeme şu anda Patnos'da devam ediyor, Ağrı Valimizi aradık mahkemenin bir an önce hızlanması ve doğumdan önce resmi nikahın kıyılmasını ve takibini istedik."
Yeni bir dönemin başlangıcındayız
Şahin, Malatya Valiliği'ne yaptığı ziyarette, kadınlarla ilgili önemli bir çalışmaları olduğunu hatırlatarak, kadınların sorunlarına ilişkin, şiddetle mücadeleyle ilgili önemli bir yasa tasarısının Bakanlar Kurulu'nda olduğunu söyledi. Şahin, ''İnşallah yeni dönemde bunun güçlü bir şekilde parlamentoya gelmesini ve geçmesini sağlayacağız'' dedi.
Şahin, ''Hem 2012, hem 2015, hem 2023 planlamasında sosyal politikaların güçlendiği, herkesin birinci sınıf insan olduğu, nerede doğarsa doğsun, anne babası kim olursa olsun herkesin onurluca yaşam mücadelesinde sosyal devlet olarak yanında olduğu yeni bir dönemin de başlangıcındayız'' diye konuştu.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Şahin, ''çocuk gelinler'' konusunda bir çalışma yapılıp yapılmadığı sorusuna, ''çocuk gelinler'' ve kadına yönelik şiddet konularının aslında bir sonuç olduğu yanıtını verdi. Türk Ceza Kanunu ile Medeni Kanun'da konuyla ilgili yaş farklılığı bulunduğunu hatırlatan Şahin, bunu gidermek için de hukukçularının bir çalışma yaptığını bildirdi. Şahin, ''Çok boyutlu bir sorun. Her bir aşamasını takip etmek için de büyük bir gayret içerisindeyiz'' dedi.
Kadına yönelik şiddeti önlemede kamuoyunda ''elektronik kelepçe'' olarak adlandırılan çalışmayla ilgili de Emniyet Genel Müdürlüğü'nün altyapısını oluşturmaya devam ettiğini ifade eden Şahin, konunun önümüzdeki hafta Bakanlar Kurulu'nda imzaya açılacağını kaydetti.
-''Mücadele topyekun yapılmalı''-
Bir başka gazetecinin, Malatya İl Genel Meclisi'nde kadına yönelik şiddeti önlemede din adamlarının ''arabulucu'' olması önerisi olduğunu hatırlatarak, değerlendirmesini sorması üzerine Şahin, bu tür mücadelelerin topyekun yapılması gerektiğini belirtti. Şahin, şöyle devam etti:
''Bu konuda Sağlığın da, Milli Eğitim'in de yapacağı iş vardır, Diyanet'in de yapacağı iş vardır. Büyük fotoğrafa bakmak lazım. Toplumda soruna baktığınız zaman temelde katı gelenek ve görenekler, inancımızın önüne geçmiş. Halbuki bizi biz yapan değerlere baktığımız zaman orada sevgi ve barış var. Güzel ahlak, karşılıklı birbirini anlamaya dayanan bir anlayışın mensuplarıyız. Ama bugün orada bir sapma varsa, bir yanlış varsa bunu kim düzeltecek. Bunu müftülerimiz, din adamlarımız, eğiterek, doğruyu anlatarak ve kaynağa dönerek, Kur'an-ı Kerim'e, Peygamber Efendimizin hayatına, kadına verilen öneme... Çünkü İslam dini, kadın adına yapılmış devrimdir. Kadını insan olarak koyan ve ona hem sorumluluk veren hem eşit hesap soran bir devrimdir. Onun için bu konuda sadece din adamının değil, herkesin yapacağı iş var.''
İl Genel Meclisi'nden çıkan kararın da bunun bir bölümü olabileceğini belirten Şahin, Diyanet İşleri Başkanlığıyla protokol yaptıklarını hatırlattı. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ''Şiddeti bizim üzerimizden tasvip eden bir anlayışı kabul etmiyoruz, karşı çıkıyor ve reddediyoruz'' açıklamasında bulunduğunu anımsatan Şahin, ''Bunu tabana yaymak kadar normal bir şey yok. Bunun yayılması bizim elimizi güçlendirir'' dedi.