6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin yıl dönümünde Sivil Toplum Kuruluşları, depremde yıkılan Ayşe-Polat Sitesi önünde anma programı düzenledi.
Programda konuşan Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Gaziantep İl Temsilcisi Ali Arpat, “Tıpkı 99 depreminde olduğu gibi bunca canın gitmesinin bedeli birkaç müteahhide yıkılıp kapatılmaya çalışılıyor. Mezarlığa dönüşen yapılara ilişkin başlatılan yargılamalar, o yapılara izin veren ya da kaçak şekilde var olmalarına müsaade edenlere uzanmıyor, ailelerin adalet çığlıkları bir orta oyunuyla bastırılmaya çalışılıyor” dedi.
Rant odaklı kentleşme, amansız bir betonlaşma ve denetimsizliğin bedeli ödendi
“İnsan değil rant odaklı kentleşmenin, amansız bir betonlaşmanın ve denetimsizliğin bedeli ödenmişti” diyen Arpat, “Seçim zamanı oy gelsin diye verilen imar izinleri, sağlam olmayan zeminde rant için yaratılan yerleşkeler, ilgili kamu kurumları tarafından yürütülmesi gereken denetim ve tedbir mekanizmalarının iğdiş edilmesi 50 bini aşkın insanımızı bizden koparttı. Birileri bu canlara rakam olarak bakmaya alışık olsa da yitip gidenlerin her biri birinin kardeşi, evladı, annesi, babasıydı. Her birinin hayalleri ve uğraşları vardı. Her birinin yokluğu, onlarca, yüzlerce yakınında kapanması mümkün olmayan yaralar açtı. Yine yüz binlerce aile evsiz kaldı, yüz binlerce insanımız uzuvlarını kaybetti” hatırlatmasını yaptı.
Neden yardım gelmiyor diye soran insanlar terörist ilan edildi
Devleti yönetenlerin liyakatsizlik hastalığıyla atıl hale getirdiği devlet kurumlarının müdahalede ne kadar geç kaldığının görüldüğünü söyleyen Arpat, “Neden yardım gelmiyor diye soran insanların terörist ilan edildiğini, enkaz altındakilerin bile sosyal medyadan sesini duyurmaya çalıştığı günlerde sosyal medyanın yavaşlatıldığını gördük, yurdun dört bir yanından gelen yardımların partizanca çalışan kamu yöneticileri tarafından “bizden olanlar ve olmayanlar” diye ayrıştırıldığını, bazı yardımların ulaştırılmasının engellendiğini, bazı yardımların üzerine etiket yapıştırma telaşına düşüldüğünü ve insanlar soğuktan ölmemek için gayret ederken bazı yardımların uygun kamera açısıyla şehirlere sokulmak için bekletildiğini gördük” ifadelerini kullandı.
Depremin yıktığı 11 ilde hayat normale dönmedi
İl Temsilcisi Arpat, depremin yıktığı 11 ilde hayatın normale dönmediğini sözlerine eklerken, “Buradaki insanlar için yerel seçim hazırlığı için harcadıkları gayretin yarısını bile harcamayan yöneticiler yüzünden bazı illerimizde hala içme suyu problemi yaşanıyor. İnsanlar kara kışı çadırlarda, konteynırlarda karşıladı. Elektrik ve ısınma problemleri artık bu illerin birçoğunda günlük rutin haline geldi. Birçok yerde hala kamu görevlilerinin barınma ve ulaşım sorunu bile çözülemediği için eğitimden sağlığa kadar neredeyse hiçbir kamu hizmeti aksaksız yürütülemiyor” tespitini yaptı.
Yaşanan maddi ve manevi yıkımı asla ve asla unutturmayacağız
Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Gaziantep İl Temsilcisi Ali Arpat, konuşmasını şöyle tamamladı: “Başka ülkelerde hafif yaralanmalarla atlatılacak şiddette depremlerin bizde hala neden on binlerce insanın canına mal olduğunu sormanın zamanı mı? İnsanlık 200 yıl önce ödediği vergilerin akıbetini sorma hakkını elde etti, bizden onlarca yıldır toplanan deprem vergilerinin nereye harcandığını sormanın zamanı mı? Depremden sonra başlayan yargılamaların neden yöneticilere uzanmadığını, bu binaların topraktan kendi kendine mi filizlendiğini sormanın zamanı mı? Zaten yöneticilerin hataları ve eksiklikleri nedeniyle felaketi yaşayan insanlarımızın hala barınma ve içme suyu gibi en temel ihtiyaçlarının bile neden giderilemiyor olduğunu sormanın zamanı mı? Soracağız arkadaşlar; bıkmadan, usanmadan, korkmadan, cevap alana kadar soracağız. Burada yaşanan maddi ve manevi yıkımı asla ve asla unutturmayacağız.”