Akaryakıt kaçakçılığından Gaziantep’in yıllık vergi kaybı 200 milyon iken Türkiye’nin 20 milyar
Petrol kaçakçılığında sınırlarda yüksek oranda denetim sağlandığını ancak yurt içi satışlarında vergisel boyutta kaçakçılığın yapıldığını belirten Gaziantep Akaryakıt Bayileri Derneği Başkan Vekili Necmi Alpay, “Vergi kaçakçılığı isminden de anlaşıldığı gibi vergi vermemek amacıyla akaryakıt tüketilmediği halde tüketmiş gibi göstermek ya da ÖTV’siz satılmış gibi göstererek ÖTV ve KDV istisnasından yararlanmaktır. Gaziantep’in yıllık vergi kaybı 200 milyon iken Türkiye’nin 20 milyar” dedi.
KDV ve gelir vergi
kaybı toplamı yüzde 40
Alpay, “Son yıllarda şehir içerisindeki istasyon işletmeleri ya da ihale de belediyeler tarafından satılan yeni istasyon alanları ana gideri akaryakıt olan toplu taşımacılık, personel ve lojistik taşımacılığı yapan firmalar tarafından ele geçirilmektedir. Bu firmalar kendi istasyonlarından indirim yaparak son kullanıcılara yaptığı satışlara ilişkin faturaları ve fişleri kendi bünyelerindeki firmalara kesmektedir. Yine aynı firmalar dolum tesislerinden aldıkları tanker bazındaki mallara da aynı işlemi uygulamaktadır. Faturanın gider olarak kullanılmasında KDV ve gelir vergi kaybı toplamı yüzde 40, ÖTV’siz satılmış gösterildiğinde ÖTV ve KDV kaybı yüzde 65 olmaktadır” şeklinde konuştu.
Cezalar caydırıcı değil
Vergisel akaryakıt kaçakçılığının diğer bir şekilde toplu olarak daha çok dolum tesislerinin olduğu yerlerde yapıldığını ifade eden Alpay, “Liman olan bölgelerde gemiye yapılan satışlar tekrar karaya çıkarılmak suretiyle ÖTV’siz gösterilerek yurtiçinde tüketilmektedir. Dolum tesisi olan Mersin, İzmir, İstanbul, Samsun kaçakçılığın en yüksek olduğu bölgeler. Bunları önlemek için çalışmalar yapılsa da cezalar caydırıcı değil. Onun için cezaların caydırıcı olması lazım ki kaçakçılığın önüne geçilebilsin” diye açıklamalarda bulundu.
Proje yarım bırakılmış
bir şekilde beklemekte
Vergi kaçakçılığının önlenmesi için tavsiyelerde bulunan Başkan Vekili Alpay, “Tüketici bazında istasyon üzerinden yapılan kaçakçılık araç depolarına bağlanacak plaka tanıma sistemi ile çözülebilir. Bu proje yarım bırakılmış bir şekilde beklemektedir. İstasyonda EPDK tarafından zorunlu olarak kullanılan halen Emniyet müdürlüğünün tarafından takip edilen otomasyon sistemleri dağıtıcı tarafından müdahale edilmeden doğrudan EPDK ve vergi dairesine bağlanmalıdır. Toptancı bazında yapılan kaçakçılık ise araç takip sistemi ve yakıtın boşaltıldığı yerlere kurulacak otomasyon ile çözülebilir. Yine limanlarda ÖTV’siz yapılan gemi satışlarında ÖTV iadesi modeline geçilerek sorun çözümlenebilir” değerlendirmesinde bulundu. Hüseyin Karataş
Petrol kaçakçılığında sınırlarda yüksek oranda denetim sağlandığını ancak yurt içi satışlarında vergisel boyutta kaçakçılığın yapıldığını belirten Gaziantep Akaryakıt Bayileri Derneği Başkan Vekili Necmi Alpay, “Vergi kaçakçılığı isminden de anlaşıldığı gibi vergi vermemek amacıyla akaryakıt tüketilmediği halde tüketmiş gibi göstermek ya da ÖTV’siz satılmış gibi göstererek ÖTV ve KDV istisnasından yararlanmaktır. Gaziantep’in yıllık vergi kaybı 200 milyon iken Türkiye’nin 20 milyar” dedi.
KDV ve gelir vergi
kaybı toplamı yüzde 40
Alpay, “Son yıllarda şehir içerisindeki istasyon işletmeleri ya da ihale de belediyeler tarafından satılan yeni istasyon alanları ana gideri akaryakıt olan toplu taşımacılık, personel ve lojistik taşımacılığı yapan firmalar tarafından ele geçirilmektedir. Bu firmalar kendi istasyonlarından indirim yaparak son kullanıcılara yaptığı satışlara ilişkin faturaları ve fişleri kendi bünyelerindeki firmalara kesmektedir. Yine aynı firmalar dolum tesislerinden aldıkları tanker bazındaki mallara da aynı işlemi uygulamaktadır. Faturanın gider olarak kullanılmasında KDV ve gelir vergi kaybı toplamı yüzde 40, ÖTV’siz satılmış gösterildiğinde ÖTV ve KDV kaybı yüzde 65 olmaktadır” şeklinde konuştu.
Cezalar caydırıcı değil
Vergisel akaryakıt kaçakçılığının diğer bir şekilde toplu olarak daha çok dolum tesislerinin olduğu yerlerde yapıldığını ifade eden Alpay, “Liman olan bölgelerde gemiye yapılan satışlar tekrar karaya çıkarılmak suretiyle ÖTV’siz gösterilerek yurtiçinde tüketilmektedir. Dolum tesisi olan Mersin, İzmir, İstanbul, Samsun kaçakçılığın en yüksek olduğu bölgeler. Bunları önlemek için çalışmalar yapılsa da cezalar caydırıcı değil. Onun için cezaların caydırıcı olması lazım ki kaçakçılığın önüne geçilebilsin” diye açıklamalarda bulundu.
Proje yarım bırakılmış
bir şekilde beklemekte
Vergi kaçakçılığının önlenmesi için tavsiyelerde bulunan Başkan Vekili Alpay, “Tüketici bazında istasyon üzerinden yapılan kaçakçılık araç depolarına bağlanacak plaka tanıma sistemi ile çözülebilir. Bu proje yarım bırakılmış bir şekilde beklemektedir. İstasyonda EPDK tarafından zorunlu olarak kullanılan halen Emniyet müdürlüğünün tarafından takip edilen otomasyon sistemleri dağıtıcı tarafından müdahale edilmeden doğrudan EPDK ve vergi dairesine bağlanmalıdır. Toptancı bazında yapılan kaçakçılık ise araç takip sistemi ve yakıtın boşaltıldığı yerlere kurulacak otomasyon ile çözülebilir. Yine limanlarda ÖTV’siz yapılan gemi satışlarında ÖTV iadesi modeline geçilerek sorun çözümlenebilir” değerlendirmesinde bulundu. Hüseyin Karataş
RSS