“Suriye’ye Emperyalist Saldırıya Hayır” mitinginde, AKP iktidarının Suriye’nin içişlerinde taraf olduğu ve ülkeyi savaşa sürüklediği vurgusu yapıldı
DİSK-KESK-TMMOB-TTB Gaziantep Şubeleri tarafından düzenlenen eylemde, “Kim tarafından ve ne amaçla olursa olsun kullanımı bir insanlık suçu olan kimyasal silahlar, emperyalist güçler tarafından yine kanlı bir savaşın gerekçesi olarak kullanılmaya çalışılıyor. Kimyasal silahların kim tarafından kullanıldığının objektif bir araştırmayla kamuoyunun bilgisine sunulması ve sorumlularının bir an önce yargılanması gerekirken bu silahlar, daha önce Irak ve Libya’da olduğu gibi yine daha fazla kan dökmenin, daha fazla vahşetin gerekçesi haline getirilmeye çalışıyor” denildi.
Ülkemiz savaşın parçası haline gelmiştir
AKP iktidarının başından itibaren Suriye’de sürdürülen iç savaşın destekleyicisi ve tarafı olduğu, AKP iktidarının Suriye’nin kaderinin Suriye halklarının elinden almaya çalıştığı ifade edilerek, “Bu iki yıl içinde Suriye’de etnik ve mezhepsel çatışmaları sürdüren silahlı çeteleri desteklemekten, kardeş halklarla savaşı ve düşmanlığı körüklemekten geri durulmamıştır. İnsani ve tıbbi yardımlara dahi sınırları kapatarak katliamları destekleyen AKP iktidarı, bugüne dek ülkemizi NATO’nun askeri yığınağına çevirmiştir. Memleketimizin dört bir yanı üslerle, NATO askerleriyle, ölüm füzeleriyle doldurmuş, savaşın kanlı bombalarının ülkemize yağmasına neden olmuştur. Ülkemiz savaşın parçası haline gelmiştir” denildi.
Başbakan, önce kendi işlediği
insanlık suçlarından bahsetsin
Açıklamada Başbakan Erdoğan’ın tutumu eleştirilerek, “Irak’ta iki milyona yakın insanın katledilmesine sesini çıkartmayan; ülkesindeki katliamların sorumlusu olarak Uluslararası Ceza Mahkemesi’nce hakkında yakalama kararı çıkarılan Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir’i Türkiye’de ağırlayan; destekledikleri çetelerin başta Rojava ve diğer bölgelerdeki insanlık dışı katliamlarını görmezden gelen Başbakan, bugün “insanlık suçu” kelimesini ağzına dahi almasın! Gezi direnişinde polis terörüyle katlettiği gençlerin, Roboski'de katledilenlerin hesabı sorulmadı daha! Önce kendi işlediği insanlık suçlarından bahsetsin!” vurgusu yapıldı.
Suriye’yi yeniden dizayn
etmek adına iki yıldır
kanlı bir savaş sürüyor
“Suriye’ye Emperyalist Saldırıya Hayır” mitinginde DİSK Gaziantep Bölge Temsilcisi Ali Güdücü tarafından yapılan ortak açıklamada, “Ortadoğu’daki emperyalist kuşatma devam ederken Amerika Birleşik Devletleri, kendi müttefikleri ve bölgedeki işbirlikçi devletler üzerinden Suriye’ye yeni bir askeri müdahale hazırlığını gündeme getiriyor. Suriye’yi yeniden dizayn etmek adına iki yıldır kanlı bir iç savaşı körükleyen ABD emperyalizmi, şimdi de kimyasal silah kullanımını gerekçe göstererek bu ülkeye yönelik doğrudan askeri müdahalenin planlarını yapıyor” denildi.
“Özgürlük ve demokrasi”
sözcüklerinin ardına gizleniliyor
“Suriye’yi iki yıldır harap eden müdahalenin bugün emperyalist bir savaşa dönüştürülmek istenmesinin ardında tek bir gerekçe vardır; o da emperyalizmin daha fazla güç hırsıdır” vurgusu yapılan açıklamada, “Daha önce Irak’ta, Afganistan’da, Libya’da bugünkü gibi yine “özgürlük ve demokrasi” sözcüklerinin ardına gizlenerek benzer bir vahşetin altına imza atanlar, artlarında milyonlarca ölüm bıraktılar. Sadece 2 yıldır Suriye’de sürdürülen iç savaş nedeniyle on binlerce insan hayatını kaybetti” denildi.
Suriyeli vatandaşların
sayısı üç yüz bini geçti
Ortak açıklamada, “Yalnızca ülkemize mülteci olarak sığınan Suriyeli vatandaşların sayısı üç yüz bini geçti. Emperyalist ülkeler ve işbirlikçilerince desteklenen silahlı çetelerin kan deryasına çevirdikleri ülkelerinden kaçarak, insanlık dışı şartlarda yaşama mahkûm edilen yüzlerce Suriye vatandaşı, hastalık ve açlık gibi nedenlerle ölümle yüz yüze yaşamaya devam etmektedir. Dünyanın neresinde olursa olsun yaşanan savaşlarda en ağır bedeli ödeyen kadınlar ise Suriye’de de iki yıldır devam eden bu vahşette şiddetin en ağır biçimlerine maruz kalmaya devam ediyor” görüşlerine yer verildi.
Irkçı, şoven politikalarla
halklar arasındaki mesafe açılıyor
Eylemde yapılan açıklamada, “Yanı başımızda, komşumuz Suriye’de süren savaş ortamı kuşkusuz en başta Türkiye’yi etkilemektedir. Suriye’de halkların etnik ve mezhepsel farklılıkları körüklenerek karşı karşıya getirilmesi doğrudan Türkiye’yi etkilemekte, ırkçı şoven politikalarla halklar arasındaki mesafe açılmaktadır. Dahası, iç savaş gücü çetelere para ve silah yardımında bulunarak savaşı kışkırtan AKP iktidarı, bu çetelerin Hatay ve Urfa gibi birçok sınır ilinde ellerini kollarını sallayarak çevreye terör saçmasına izin vermektedir. Ülkemizin günden güne biraz daha savaş batağına çekildiği bu sürecin en büyük bedelini ise hiç kuşku yok ki bu ülkenin emekçileri, ezilenleri ödeyecektir. Bölgede “bölgesel güç olma hayallerinin” çöküşünü, çığırtkanlığını yaptığı savaşla durdurmaya çalışan AKP iktidarının dilinden şimdi daha fazla kan damlıyor” denildi.
Açıklama, “Bugün gerçek bir barış iradesi, nefret tohumları yerine kardeşlik duygularını pekiştirerek, ırkçı-şoven kışkırtmalara karşı anti-emperyalist dayanışmayı ve bir arada yaşam zeminlerini güçlendirerek sağlanabilecektir. Bizler bugüne kadar emperyalist savaşlara karşı barışı haykıran emek ve meslek örgütleri olarak; ülkemizde ve bölgede alanları “barış” çığlıklarıyla doldurmaya devam edeceğiz. Hiçbir ülkeler koalisyonunun müdahale kararı, meşru değildir. Birleşmiş Milletler dahil, hiçbir örgütün işaret ettiği gerekçe emperyalist savaşları meşru kılamaz!Şimdi, savaş çığlıkları atanlara karşı, halkların geleceğine kendilerinin karar vermesi için, halkların kardeşliğinin bu topraklardan sökülüp atılmaması için sorumluluk alma zamanıdır!” şeklinde sona erdi.
DİSK-KESK-TMMOB-TTB Gaziantep Şubeleri tarafından düzenlenen eylemde, “Kim tarafından ve ne amaçla olursa olsun kullanımı bir insanlık suçu olan kimyasal silahlar, emperyalist güçler tarafından yine kanlı bir savaşın gerekçesi olarak kullanılmaya çalışılıyor. Kimyasal silahların kim tarafından kullanıldığının objektif bir araştırmayla kamuoyunun bilgisine sunulması ve sorumlularının bir an önce yargılanması gerekirken bu silahlar, daha önce Irak ve Libya’da olduğu gibi yine daha fazla kan dökmenin, daha fazla vahşetin gerekçesi haline getirilmeye çalışıyor” denildi.
Ülkemiz savaşın parçası haline gelmiştir
AKP iktidarının başından itibaren Suriye’de sürdürülen iç savaşın destekleyicisi ve tarafı olduğu, AKP iktidarının Suriye’nin kaderinin Suriye halklarının elinden almaya çalıştığı ifade edilerek, “Bu iki yıl içinde Suriye’de etnik ve mezhepsel çatışmaları sürdüren silahlı çeteleri desteklemekten, kardeş halklarla savaşı ve düşmanlığı körüklemekten geri durulmamıştır. İnsani ve tıbbi yardımlara dahi sınırları kapatarak katliamları destekleyen AKP iktidarı, bugüne dek ülkemizi NATO’nun askeri yığınağına çevirmiştir. Memleketimizin dört bir yanı üslerle, NATO askerleriyle, ölüm füzeleriyle doldurmuş, savaşın kanlı bombalarının ülkemize yağmasına neden olmuştur. Ülkemiz savaşın parçası haline gelmiştir” denildi.
Başbakan, önce kendi işlediği
insanlık suçlarından bahsetsin
Açıklamada Başbakan Erdoğan’ın tutumu eleştirilerek, “Irak’ta iki milyona yakın insanın katledilmesine sesini çıkartmayan; ülkesindeki katliamların sorumlusu olarak Uluslararası Ceza Mahkemesi’nce hakkında yakalama kararı çıkarılan Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir’i Türkiye’de ağırlayan; destekledikleri çetelerin başta Rojava ve diğer bölgelerdeki insanlık dışı katliamlarını görmezden gelen Başbakan, bugün “insanlık suçu” kelimesini ağzına dahi almasın! Gezi direnişinde polis terörüyle katlettiği gençlerin, Roboski'de katledilenlerin hesabı sorulmadı daha! Önce kendi işlediği insanlık suçlarından bahsetsin!” vurgusu yapıldı.
Suriye’yi yeniden dizayn
etmek adına iki yıldır
kanlı bir savaş sürüyor
“Suriye’ye Emperyalist Saldırıya Hayır” mitinginde DİSK Gaziantep Bölge Temsilcisi Ali Güdücü tarafından yapılan ortak açıklamada, “Ortadoğu’daki emperyalist kuşatma devam ederken Amerika Birleşik Devletleri, kendi müttefikleri ve bölgedeki işbirlikçi devletler üzerinden Suriye’ye yeni bir askeri müdahale hazırlığını gündeme getiriyor. Suriye’yi yeniden dizayn etmek adına iki yıldır kanlı bir iç savaşı körükleyen ABD emperyalizmi, şimdi de kimyasal silah kullanımını gerekçe göstererek bu ülkeye yönelik doğrudan askeri müdahalenin planlarını yapıyor” denildi.
“Özgürlük ve demokrasi”
sözcüklerinin ardına gizleniliyor
“Suriye’yi iki yıldır harap eden müdahalenin bugün emperyalist bir savaşa dönüştürülmek istenmesinin ardında tek bir gerekçe vardır; o da emperyalizmin daha fazla güç hırsıdır” vurgusu yapılan açıklamada, “Daha önce Irak’ta, Afganistan’da, Libya’da bugünkü gibi yine “özgürlük ve demokrasi” sözcüklerinin ardına gizlenerek benzer bir vahşetin altına imza atanlar, artlarında milyonlarca ölüm bıraktılar. Sadece 2 yıldır Suriye’de sürdürülen iç savaş nedeniyle on binlerce insan hayatını kaybetti” denildi.
Suriyeli vatandaşların
sayısı üç yüz bini geçti
Ortak açıklamada, “Yalnızca ülkemize mülteci olarak sığınan Suriyeli vatandaşların sayısı üç yüz bini geçti. Emperyalist ülkeler ve işbirlikçilerince desteklenen silahlı çetelerin kan deryasına çevirdikleri ülkelerinden kaçarak, insanlık dışı şartlarda yaşama mahkûm edilen yüzlerce Suriye vatandaşı, hastalık ve açlık gibi nedenlerle ölümle yüz yüze yaşamaya devam etmektedir. Dünyanın neresinde olursa olsun yaşanan savaşlarda en ağır bedeli ödeyen kadınlar ise Suriye’de de iki yıldır devam eden bu vahşette şiddetin en ağır biçimlerine maruz kalmaya devam ediyor” görüşlerine yer verildi.
Irkçı, şoven politikalarla
halklar arasındaki mesafe açılıyor
Eylemde yapılan açıklamada, “Yanı başımızda, komşumuz Suriye’de süren savaş ortamı kuşkusuz en başta Türkiye’yi etkilemektedir. Suriye’de halkların etnik ve mezhepsel farklılıkları körüklenerek karşı karşıya getirilmesi doğrudan Türkiye’yi etkilemekte, ırkçı şoven politikalarla halklar arasındaki mesafe açılmaktadır. Dahası, iç savaş gücü çetelere para ve silah yardımında bulunarak savaşı kışkırtan AKP iktidarı, bu çetelerin Hatay ve Urfa gibi birçok sınır ilinde ellerini kollarını sallayarak çevreye terör saçmasına izin vermektedir. Ülkemizin günden güne biraz daha savaş batağına çekildiği bu sürecin en büyük bedelini ise hiç kuşku yok ki bu ülkenin emekçileri, ezilenleri ödeyecektir. Bölgede “bölgesel güç olma hayallerinin” çöküşünü, çığırtkanlığını yaptığı savaşla durdurmaya çalışan AKP iktidarının dilinden şimdi daha fazla kan damlıyor” denildi.
Açıklama, “Bugün gerçek bir barış iradesi, nefret tohumları yerine kardeşlik duygularını pekiştirerek, ırkçı-şoven kışkırtmalara karşı anti-emperyalist dayanışmayı ve bir arada yaşam zeminlerini güçlendirerek sağlanabilecektir. Bizler bugüne kadar emperyalist savaşlara karşı barışı haykıran emek ve meslek örgütleri olarak; ülkemizde ve bölgede alanları “barış” çığlıklarıyla doldurmaya devam edeceğiz. Hiçbir ülkeler koalisyonunun müdahale kararı, meşru değildir. Birleşmiş Milletler dahil, hiçbir örgütün işaret ettiği gerekçe emperyalist savaşları meşru kılamaz!Şimdi, savaş çığlıkları atanlara karşı, halkların geleceğine kendilerinin karar vermesi için, halkların kardeşliğinin bu topraklardan sökülüp atılmaması için sorumluluk alma zamanıdır!” şeklinde sona erdi.