Alevilerin var olmanın yanı sıra hak arama mücadelesi içerisinde olduklarını sözlerine ekleyen Erkek, “Mademki ülkenin asli unsurlarıyız, tüm vatandaşlık görevlerimizi yerine getiriyoruz, ama istediğimiz hizmeti alamıyoruz. Yani Anayasa’da “Alevilik, haktır, inançtır, ibadethanesi cemevi, ibadeti cem’dir” diye bir ibare yok. Onun için kendimizi eşit vatandaş olarak görmüyoruz” diye belirtti.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bir kültür eviymiş gibi bağlanmak istemiyoruz
Başkan Erkek, “Zorunlu din derslerinin kaldırılmasını istiyoruz. Çünkü benim inancım ile başkasının inancı farklı. Ancak devlet, Sünni inancı çocuklarımıza empoze etmeye çalışıyor. El konulan dergâh, cemevi ve ocaklarımızın iade edilmesini talep ediyoruz. Demokratik ortamda herkesin inancı özgürce yaşayabilmesi için Diyanet İşleri Başkanlığının lağvedilmesini, cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesini istiyoruz. Türkiye’de 30 milyona yakın Alevi yaşıyor. Bir kültür kolu ya da folklor ekibi değiliz. Devlet ise, bizi asimile etmeye ve kendi Alevi’sini, yaratmaya çalışıyor. Bunu reddediyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bir kültür eviymiş gibi bağlanmak istemiyoruz” dedi.
İnancımızı ve kültürümüzü özgürce yaşamak istiyoruz
Erkek, “1921 Anayasa’sında Aleviler var, ama şu anda yok. Tek millet, tek devlet, tek mezhep tek inanç politikası uygulanıyor. Bu yanlış bir politika. Çünkü Anadolu’da tek bir mezhep, ırak veya inanç yok. Tüm inançlara Anayasa içerisinde eşit olarak yer verilmeli. Aleviler ile Sünniler, Türkler ve Kürtler kavga etmediler. Son zamanlarda ise tekçi zihniyet ile insanlar birbirlerine düşman ediliyor. Buna karşıyız, paylaşamadığımız hiçbir şey yok. Memleketimizi çok seviyoruz, gidecek başka bir yerimiz bulunmuyor. O yüzden inancımızı ve kültürümüzü özgürce yaşamak istiyoruz” açıklamasını yaptı. Fatma Karabacak
RSS