1990 yılından beri sokakta, iş yerinde, sendikalarda, okullarda ve evde kadın mücadelesi yürüten Demokratik Kadın Platformu bileşenleri, sadece kadın kimliği çatısı altında birleşerek, şiddete, baskıya, sömürüye ve haksızlığa karşı mücadele yürüttüklerini söyledi
1990 yılında kurulan Gaziantep Demokratik Kadın Platformu, kentin kadın sorunlarına karşı iş yerinde, sokakta ve hayatın her alanında mücadele etmeye devam ediyor. 30 yıl önce kurulan platformun ilk kuruluş amacından bugüne ne değiştiğini ve bundan sonra ne yapacaklarına dair platform bileşenleriyle konuştuk. Kadın hakları mücadelesi ve kadın özgürlüğü için sokakta, evde, iş yerinde, sendikalarda, sivil toplum örgütlerinde , okullarda, partilerde ve hayatın her alanında var olduklarını belirten platform bileşenleri, “Bizi güçlü kılanda budur” dedi.
Demokratik Kadın Platformu içerisinde yer alan Fatma Bayındır, platformun, Türkiye’de 1990 yılında çok yoğun bir baskı ve şiddetin olduğu dönemlerde kurulduğunu ve kuruluş amacının da ülkede artan şiddete ve baskıya tepki vermek olduğunu söyledi. Bayındır, 1990 yılından bugüne kadına yönelik şiddetin ve baskının arttığını ve platformun daha çok kadın yönelik şiddete karşı eylem, etkinlikler ve toplantılar düzenlemeye başladığını ve halen de bu mücadeleye devam ettiğini belirtti.
Platformun temel amacı evde, iş yerinde, sokakta ve yaşamın her alanında kadının maruz kaldığı ve karşılaştığı sorunları görünür kılmak ve kadının bilinç düzeyini yükseltmek olduğunu söyleyen platform KESK bileşenlerinden Elif Söyleyici, temel amaçlarının farkındalık yaratmak olduğunu dile getirdi. Fabrikalarda, iş yerlerinde, evde, sendikalarda, partiler yani kamu alanında ve özel alanda yer alan kadınların kendi gücünün farkında olması için farkındalık yaratmak amacı ve mücadelesini güttüklerini belirten Söyleyici, “ Haklarımızın ve mücadelemizin özellikle, hükümet ve iş verenler noktasında onları değiştirip, dönüştürmek amacıyla sendikalar, dernekler ve sivil toplum örgütleri olarak kadın temsiliyetinden oluşan bir bileşeniz” dedi.
‘Haklarımızı ararken, kadını değiştirip,
dönüştürmek için de bir araya geliyoruz’
Platform olarak kadına yönelik şiddet, kadın, çocuk, LGBT bireylerin, göçmen kadınların ve hayvan hakları için mücadele etmek gibi çeşitli etkinlikler düzenlediklerini dile getiren Söyleyici, “8 Mart, 25 Kasım gibi özellikle dünyaca tespit edilen tarihlerde bir araya gelip, paneller düzenliyoruz, kadın davalarına müdahil olup, bu davaları takip ediyoruz, basın açıklaması ve yürüyüşler gibi çeşitli etkinlikler düzenliyoruz, radyo programları gibi etkinlik planlayabiliyoruz. Farklı farklı etkinlikler, çalışmalar yürütürken, yereldeki öznel kadın sorunlarına ve ülkedeki kadın sorunları üzerinde ortaklaşıp daha çok duyarlılık sağlamak için bir araya geliyoruz. Platform olarak haklarımızı ararken, özellikle yereldeki kadını değiştirip, dönüştürmek için etkinlikler düzenliyoruz. Ayrıca toplumda kadına yönelik yapılan her türlü baskı, şiddet ve hukuksuzluk gibi konularda görünür sağlamak, dikkat çekmek ve çözüm üretmek için bu etkinlikleri yapıyoruz” ifadelerinde bulundu.
‘Antep’teki kadın dayanışmasını
arttırmak ortak buluşmamızdır’
Kurulduğundan bu yana temel amacın hep aynı kaldığını ancak 1990 yılından beri gündemin değişmesiyle birlikte platformun amacının da değiştiğine dikkat çeken Söyleyici, “Şöyle ki; şu anda mevcut hükümette kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerindeki oran arttı. Dolayısıyla platform, daha çok kadına yönelik şiddete ve kadın cinayetlerine karşı merkezi bir bir çalışma yürütmek durumunda kaldı. Daha önce şiddet elbette vardı. Ve çalışmalarımız daha çok haklar üzerinden gidiyordu. Fakat süreç şu anda değişti ve bu nedenle mücadelemiz şiddettin, cinayetin önlenmesi yönünde işliyor. En başından beri amacımız kadın hakları, farkındalık yaratmak, dayanışma sağlamak temelli gidiyordu. Bu değişmedi. Yerel olarak ise platform içerisinde yer alan bileşenlerle, Antep’teki kadın dayanışmasını arttırmak, kadın şiddetine karşı ses çıkarmak, haklarımız için mücadelemizi sürdürmek bizim ortak buluşmamızdır” şeklinde ifade etti.
‘Özel ve kamusal alanda
mücadelemizi birlikte yürütüyoruz’
Söyleyici, “Platform, ev kadınından tutun sokaktaki ve kamusal alandaki kadının şiddete, tacize ve her türlü haksızlığa karşı tek başına değil, ancak birlikte hareket ederek bunu yapacağı düşüncesiyle kuruldu. Bu anlamda platform, aslında dayanışmanın ve birlikte mücadele etmenin ne kadar önemli olduğu üzerinden doğan bir ihtiyaçtır. Tarım işçisinden, göçmen kadınından tutulalım tüm kesimden kadınların haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı tek başına kurtulamayacağını yani ‘ kurtuluş yok, ya hep beraber ya hiç birimiz’ düşüncesiyle, yüzyıl süren sorunu tek başımıza değil, hep birlikte yapabileceğimiz düşüncesiyle hareket ediyoruz. Her kurum kendi içerisinde kadın çalışması yürütüyor ancak dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu, bireysel veya tek bir kurumun kadın sorunun üstesinden gelemeyeceğini biliyor ve bu bilinçle hareket ediyoruz” dedi.
‘Sadece kadın kimliği
çatısı altında birleşiyoruz’
Bir dernek olmadıklarını ve bu nedenle tüm kesimden, ideolojiden kadınlara kapılarının açık olduğunu vurgulayan platform bileşeninden Nuray Göktepe, “Dernek değiliz, ancak biz platform olarak her kesimden kadının sorunlarını kendi bünyemize dahil etmeye açık olduğumuzu belirtmek istiyorum. Biz tek başına bir direnişin olmadığı gibi tek başına özgürlüğün de olmayacağını düşünüyoruz. Platform olarak ortak noktamız, kadın mücadelesidir. Biz bu ortak nokta anlayışıyla yaşamın her alanında mücadelemizi yürütüyoruz. Kadın hakları konusunda asla bir pazarlığa varmadan hem siyasi alanda hem sosyal alanda hem günlük hayatta ve üretim alanında yani her alanda özgürlüğümüzün ve haklarımızın peşindeyiz. Platform olarak tek bir dernekten ve örgütten farkımız, kadın mücadelesinde birleşmek ve bu amaçla var olmaktır. Platform, sadece kadın kimliği çatısı altında birleşiyoruz” dedi.
‘Sokaktayız, iş yerindeyiz,
ev içindeyiz, sendikalardayız…’
Göktepe, platformu şu cümlelerle anlattı: “Demokratik Kadın Platformu, kadın mücadelesini savunduğu gibi kadının özgürlük mücadelesini, kazanılmış haklarının korunmasını, şiddetin son bulmasını da talep eder. Biz platform olarak haklarımız için sokaktayız, fabrikalardayız, iş yerlerindeyiz, sendikalardayız, partilerdeyiz, okullardayız ve özel alanlardayız. Yani ev içinde de mücadele ediyoruz. Bizi güçlü kılanda budur. Biz hep birlikte güçlü olduğumuza inanıyoruz ve bu çerçevede hareket ediyoruz.” Esra Aydın
1990 yılında kurulan Gaziantep Demokratik Kadın Platformu, kentin kadın sorunlarına karşı iş yerinde, sokakta ve hayatın her alanında mücadele etmeye devam ediyor. 30 yıl önce kurulan platformun ilk kuruluş amacından bugüne ne değiştiğini ve bundan sonra ne yapacaklarına dair platform bileşenleriyle konuştuk. Kadın hakları mücadelesi ve kadın özgürlüğü için sokakta, evde, iş yerinde, sendikalarda, sivil toplum örgütlerinde , okullarda, partilerde ve hayatın her alanında var olduklarını belirten platform bileşenleri, “Bizi güçlü kılanda budur” dedi.
Demokratik Kadın Platformu içerisinde yer alan Fatma Bayındır, platformun, Türkiye’de 1990 yılında çok yoğun bir baskı ve şiddetin olduğu dönemlerde kurulduğunu ve kuruluş amacının da ülkede artan şiddete ve baskıya tepki vermek olduğunu söyledi. Bayındır, 1990 yılından bugüne kadına yönelik şiddetin ve baskının arttığını ve platformun daha çok kadın yönelik şiddete karşı eylem, etkinlikler ve toplantılar düzenlemeye başladığını ve halen de bu mücadeleye devam ettiğini belirtti.
Platformun temel amacı evde, iş yerinde, sokakta ve yaşamın her alanında kadının maruz kaldığı ve karşılaştığı sorunları görünür kılmak ve kadının bilinç düzeyini yükseltmek olduğunu söyleyen platform KESK bileşenlerinden Elif Söyleyici, temel amaçlarının farkındalık yaratmak olduğunu dile getirdi. Fabrikalarda, iş yerlerinde, evde, sendikalarda, partiler yani kamu alanında ve özel alanda yer alan kadınların kendi gücünün farkında olması için farkındalık yaratmak amacı ve mücadelesini güttüklerini belirten Söyleyici, “ Haklarımızın ve mücadelemizin özellikle, hükümet ve iş verenler noktasında onları değiştirip, dönüştürmek amacıyla sendikalar, dernekler ve sivil toplum örgütleri olarak kadın temsiliyetinden oluşan bir bileşeniz” dedi.
‘Haklarımızı ararken, kadını değiştirip,
dönüştürmek için de bir araya geliyoruz’
Platform olarak kadına yönelik şiddet, kadın, çocuk, LGBT bireylerin, göçmen kadınların ve hayvan hakları için mücadele etmek gibi çeşitli etkinlikler düzenlediklerini dile getiren Söyleyici, “8 Mart, 25 Kasım gibi özellikle dünyaca tespit edilen tarihlerde bir araya gelip, paneller düzenliyoruz, kadın davalarına müdahil olup, bu davaları takip ediyoruz, basın açıklaması ve yürüyüşler gibi çeşitli etkinlikler düzenliyoruz, radyo programları gibi etkinlik planlayabiliyoruz. Farklı farklı etkinlikler, çalışmalar yürütürken, yereldeki öznel kadın sorunlarına ve ülkedeki kadın sorunları üzerinde ortaklaşıp daha çok duyarlılık sağlamak için bir araya geliyoruz. Platform olarak haklarımızı ararken, özellikle yereldeki kadını değiştirip, dönüştürmek için etkinlikler düzenliyoruz. Ayrıca toplumda kadına yönelik yapılan her türlü baskı, şiddet ve hukuksuzluk gibi konularda görünür sağlamak, dikkat çekmek ve çözüm üretmek için bu etkinlikleri yapıyoruz” ifadelerinde bulundu.
‘Antep’teki kadın dayanışmasını
arttırmak ortak buluşmamızdır’
Kurulduğundan bu yana temel amacın hep aynı kaldığını ancak 1990 yılından beri gündemin değişmesiyle birlikte platformun amacının da değiştiğine dikkat çeken Söyleyici, “Şöyle ki; şu anda mevcut hükümette kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerindeki oran arttı. Dolayısıyla platform, daha çok kadına yönelik şiddete ve kadın cinayetlerine karşı merkezi bir bir çalışma yürütmek durumunda kaldı. Daha önce şiddet elbette vardı. Ve çalışmalarımız daha çok haklar üzerinden gidiyordu. Fakat süreç şu anda değişti ve bu nedenle mücadelemiz şiddettin, cinayetin önlenmesi yönünde işliyor. En başından beri amacımız kadın hakları, farkındalık yaratmak, dayanışma sağlamak temelli gidiyordu. Bu değişmedi. Yerel olarak ise platform içerisinde yer alan bileşenlerle, Antep’teki kadın dayanışmasını arttırmak, kadın şiddetine karşı ses çıkarmak, haklarımız için mücadelemizi sürdürmek bizim ortak buluşmamızdır” şeklinde ifade etti.
‘Özel ve kamusal alanda
mücadelemizi birlikte yürütüyoruz’
Söyleyici, “Platform, ev kadınından tutun sokaktaki ve kamusal alandaki kadının şiddete, tacize ve her türlü haksızlığa karşı tek başına değil, ancak birlikte hareket ederek bunu yapacağı düşüncesiyle kuruldu. Bu anlamda platform, aslında dayanışmanın ve birlikte mücadele etmenin ne kadar önemli olduğu üzerinden doğan bir ihtiyaçtır. Tarım işçisinden, göçmen kadınından tutulalım tüm kesimden kadınların haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı tek başına kurtulamayacağını yani ‘ kurtuluş yok, ya hep beraber ya hiç birimiz’ düşüncesiyle, yüzyıl süren sorunu tek başımıza değil, hep birlikte yapabileceğimiz düşüncesiyle hareket ediyoruz. Her kurum kendi içerisinde kadın çalışması yürütüyor ancak dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu, bireysel veya tek bir kurumun kadın sorunun üstesinden gelemeyeceğini biliyor ve bu bilinçle hareket ediyoruz” dedi.
‘Sadece kadın kimliği
çatısı altında birleşiyoruz’
Bir dernek olmadıklarını ve bu nedenle tüm kesimden, ideolojiden kadınlara kapılarının açık olduğunu vurgulayan platform bileşeninden Nuray Göktepe, “Dernek değiliz, ancak biz platform olarak her kesimden kadının sorunlarını kendi bünyemize dahil etmeye açık olduğumuzu belirtmek istiyorum. Biz tek başına bir direnişin olmadığı gibi tek başına özgürlüğün de olmayacağını düşünüyoruz. Platform olarak ortak noktamız, kadın mücadelesidir. Biz bu ortak nokta anlayışıyla yaşamın her alanında mücadelemizi yürütüyoruz. Kadın hakları konusunda asla bir pazarlığa varmadan hem siyasi alanda hem sosyal alanda hem günlük hayatta ve üretim alanında yani her alanda özgürlüğümüzün ve haklarımızın peşindeyiz. Platform olarak tek bir dernekten ve örgütten farkımız, kadın mücadelesinde birleşmek ve bu amaçla var olmaktır. Platform, sadece kadın kimliği çatısı altında birleşiyoruz” dedi.
‘Sokaktayız, iş yerindeyiz,
ev içindeyiz, sendikalardayız…’
Göktepe, platformu şu cümlelerle anlattı: “Demokratik Kadın Platformu, kadın mücadelesini savunduğu gibi kadının özgürlük mücadelesini, kazanılmış haklarının korunmasını, şiddetin son bulmasını da talep eder. Biz platform olarak haklarımız için sokaktayız, fabrikalardayız, iş yerlerindeyiz, sendikalardayız, partilerdeyiz, okullardayız ve özel alanlardayız. Yani ev içinde de mücadele ediyoruz. Bizi güçlü kılanda budur. Biz hep birlikte güçlü olduğumuza inanıyoruz ve bu çerçevede hareket ediyoruz.” Esra Aydın
RSS