Gaziantep'te 452 bin öğrencinin karne alıyor
Milli Eğitim Müdürü Ekrem Serin, öğrencilerin karnelerinde düşük ya da yüksek olan notlar karşısında velilere büyük görevler düştüğünü belirtti. Serin, karnenin eğitimde bir amaç değil araç olduğunu vurgulayarak, çocukların cezalandırmamasını ya da abartılı ödüllere boğulmaması gerektiğini söyledi.
20 Ocak Cuma günü ülke genelinde 17 milyon, Gaziantep'te ise 452 bin öğrencinin karne alacağını hatırlatan Serin, şöyle devam etti: ''Unutmayalım ki bu karne sadece çocuğun başarısını değil, velilerin de eğitim öğretim sürecinde öğrenciye katkılarını ifade etmektedir. Ders notları düşük olan bir öğrenci için karneyle verilen mesaj, ders çalışmasında eksiklikleri olduğu veya etkili ders çalışmadığıdır. Anne, babalar olarak çocuklarımızı kucaklamalı, onlara sevgiyle sarılmalı ve onlara 'seni seviyorum' demekten çekinmemeliyiz. Sıcak bir gülümseme, içten bir bakış, aktif olarak onları dinleme bazen maddi ihtiyaçlardan daha önemli olabilmektedir. 'Ben buradayım, senin yanındayım, seni destekliyorum, ama sen kendi başına da başarabilirsin' mesajını vermeliyiz.''
Karnede görülen eksikliklerin konuşarak çözülmesini isteyen Serin, çocukları yargılamadan, güven telkin edilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Serin, şunları kaydetti: ''Ona güvendiğinizi tekrarlayın. Ona karnedeki zayıf notlarla ilgili fikrini sorun. Gördüğünüz eksiklikleri uygun bir dille aktarın destek olacağınızı anlatın. ''Sen hep başarısızsın. Asla yapamazsın. Çalışmadın. Olacağı buydu' gibi cümleler sadece öfkenizi geçici olarak azaltabilir, sorunu çözmez. Aksine, çocuğunuzla iletişiminizi engeller. Karnedeki zayıf notları onun hayatta başarısız bir kişi olduğunu değil, sadece o derslerle ilgili problemi olduğunu gösterir. Çocuğun kişiliğiyle ilgili değil, problemiyle ilgili konuşun.
Karne sizin ona verdiklerinizin karşılığını gösteren bir hesaplaşma aracı değildir. Her karne döneminde ona verdiklerinizle çocuğunuzun size verdiklerini, ders notlarına göre karşılaştırmayın. Çünkü onlar sizin çocuklarınız ve sonuç ne olursa olsun kapınızın onlara her zaman açık olduğunu bilmeliler. Böylece karne dönemi çocuğunuz ve sizin için endişe verici, sıkıntılı, sıra dışı bir dönem olmaktan çıkararak hayatın bir parçası olacaktır.''AA
Milli Eğitim Müdürü Ekrem Serin, öğrencilerin karnelerinde düşük ya da yüksek olan notlar karşısında velilere büyük görevler düştüğünü belirtti. Serin, karnenin eğitimde bir amaç değil araç olduğunu vurgulayarak, çocukların cezalandırmamasını ya da abartılı ödüllere boğulmaması gerektiğini söyledi.
20 Ocak Cuma günü ülke genelinde 17 milyon, Gaziantep'te ise 452 bin öğrencinin karne alacağını hatırlatan Serin, şöyle devam etti: ''Unutmayalım ki bu karne sadece çocuğun başarısını değil, velilerin de eğitim öğretim sürecinde öğrenciye katkılarını ifade etmektedir. Ders notları düşük olan bir öğrenci için karneyle verilen mesaj, ders çalışmasında eksiklikleri olduğu veya etkili ders çalışmadığıdır. Anne, babalar olarak çocuklarımızı kucaklamalı, onlara sevgiyle sarılmalı ve onlara 'seni seviyorum' demekten çekinmemeliyiz. Sıcak bir gülümseme, içten bir bakış, aktif olarak onları dinleme bazen maddi ihtiyaçlardan daha önemli olabilmektedir. 'Ben buradayım, senin yanındayım, seni destekliyorum, ama sen kendi başına da başarabilirsin' mesajını vermeliyiz.''
Karnede görülen eksikliklerin konuşarak çözülmesini isteyen Serin, çocukları yargılamadan, güven telkin edilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Serin, şunları kaydetti: ''Ona güvendiğinizi tekrarlayın. Ona karnedeki zayıf notlarla ilgili fikrini sorun. Gördüğünüz eksiklikleri uygun bir dille aktarın destek olacağınızı anlatın. ''Sen hep başarısızsın. Asla yapamazsın. Çalışmadın. Olacağı buydu' gibi cümleler sadece öfkenizi geçici olarak azaltabilir, sorunu çözmez. Aksine, çocuğunuzla iletişiminizi engeller. Karnedeki zayıf notları onun hayatta başarısız bir kişi olduğunu değil, sadece o derslerle ilgili problemi olduğunu gösterir. Çocuğun kişiliğiyle ilgili değil, problemiyle ilgili konuşun.
Karne sizin ona verdiklerinizin karşılığını gösteren bir hesaplaşma aracı değildir. Her karne döneminde ona verdiklerinizle çocuğunuzun size verdiklerini, ders notlarına göre karşılaştırmayın. Çünkü onlar sizin çocuklarınız ve sonuç ne olursa olsun kapınızın onlara her zaman açık olduğunu bilmeliler. Böylece karne dönemi çocuğunuz ve sizin için endişe verici, sıkıntılı, sıra dışı bir dönem olmaktan çıkararak hayatın bir parçası olacaktır.''AA