ANASAYFA arrow right Güncel

Antep’te son 10 yılda 427 işçi, iş cinayetinde öldü

Antep’te son 10 yılda 427 işçi, iş cinayetinde öldü
YAYINLAMA: 20 Eylül 2023 / 21.24
GÜNCELLEME: 20 Eylül 2023 / 21.24
Dünyada en fazla iş cinayetlerinin yaşandığı ülkelerden biri Türkiye. Antep ise Türkiye’deki iller arasında ilk sıralarda bulunuyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin 2013-2023 yıllarını kapsayan İş Cinayetleri Raporu'na göre Antep’te son 10 yılda 427 işçi, iş cinayetinde öldü. Antep'teki iş cinayetlerinde 92 kişiyle inşaat sektörü ilk sırada

Depremde hasar alan Antep Kalesi’nin restorasyonunda iş güvenliği önlemleri yetersiz olması, dikkatleri kentte meydana gelen iş cinayetlerine çekti. Artı Gerçek’e konuşan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Uzmanı Zafer Arısoy, “İhmaller hem çevre hem de işçi güvenliği açısından tehlike arz ediyor” dedi.

 

Taşlar kaldırırken yeterli güvenlik önlemi alınmıyor

Depremde ağır hasar gören Antep Kalesi’nde restorasyon çalışmaları sürüyor ancak iş güvenliği önlemleri yetersiz. Bu durumu Artı Gerçek'e değerlendiren İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Uzmanı Zafer Arısoy, alınması gereken önlemleri tek tek sıraladı. Antep'te 6 Şubat'ta meydana gelen 7.8 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerde tarihi Antep Kalesi de ağır hasar gördü. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılan ihalenin ardından kalede restorasyon çalışmaları başladı. İlk olarak kalenin eteklerine dağılan taşlar kaldırırken yeterli güvenlik önlemi alınmıyor. Ağır hasarlı burçların altındaki yüksek eğimli alanda işçiler güvenlik önlemlerinden yoksun bir şekilde çalışıyor.

Kalede hasarlı duvarların üzerinde çalışıyorlar

Görüntüleri Artı Gerçek'e değerlendiren İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Uzmanı Zafer Arısoy, kaledeki restorasyon çalışmalarında birçok güvenlik önleminin göz ardı edildiğini belirtti. Arısoy, "Hasarlı duvarların üzerinde, yüksekte çalışan ve yük çeken işçiler var. Gırgır dediğimiz vinci kullanan işçiler görünüyor. Bu işçilerin paraşüt tipi emniyet kemeri kullanarak o vinci kumanda etmesi gerekiyor. Ancak gördüğümüz kadarıyla emniyet kemeri belden bağlanmış. İşçi oradan düştüğü zaman ayak ve baş aşağı sarkar ve bu işçinin belini kırılabilir. Artık bu tip emniyet kemerleri yasak. Paraşüt tipi ve tam korumalı dediğimiz emniyet kemeri kullanılmalıdır" dedi.

Tel örgüyle duvarlar güvence altına alınabilirdi

İşçilerin üzerine yıkılan duvarlardan taş düşebileceğine dikkat çeken Arısoy, "Kalede yıkılan duvarlar var. Dolgudaki taşların veya yıkıntıların çalışanların üzerine düşmesi tehlikesi var. Burada yeterince önlem alınmamış. Tel örgüyle duvarlar güvence altına alınabilirdi. Olası bir yıkılma veya taş düşmesine karşı önlem önemli bir tedbir olabilirdi. Bu ihmaller hem çevre hem de işçi güvenliği açısından tehlike arz ediyor" diye konuştu.

İşçi güvenliği açısından ciddi ihmaller var

Arısoy, ihmalleri şöyle sıraladı: "İşçiler burada yıkılan taşları toplamak için çok tehlikeli bir şekilde inip çıkıyor. Eğimli alanda çalışanların düşmemesi için çatı merdiven dediğimiz merdiven düşünülebilirdi. Onun dışında dikey yaşam hatları çekilip stoperlerle emniyet kemerleri buna bağlanabilirdi. Bu stoperlerin görevi ani bir düşüşte kendini kilitleyebilmesidir. Ama kişisel koruyucu donanım maalesef yok. Burada işçi güvenliği açısından ciddi ihmaller var."

İnşaat sektöründe yaşanan ihmallerin yaşam ve uzuv kayıplarıyla sonuçlanabildiğine dikkat çeken Arısoy, "Yüksekte yapılan çalışmalarda sağlam iskele veya yüksekte çalışma platformları kurulmalı. Bunlar ne kadar sağlam kurulsa da emniyet kemerlerinin yaşam hatlarıyla desteklenmesi gerekiyor. İskeleniz sağlam olsa da ani bir harekette işçinin aşağıya düşmesini, ölmesini, sakat kalmasını önleyebilecek koruyucu donanıma ihtiyaç var. İnşaat şantiyelerindeki ölümlerin hemen hepsi bu sebeplerle meydana geliyor" diye belirtti.

İşveren tüm önlemleri almakla yükümlü

İş güvenliği konusunda işverenin birinci derece sorumlu olduğunu dile getiren Arısoy, "6331 sayılı kanuna göre işveren tüm önlemleri almakla yükümlüdür. Önlem almak ucuz ama kazadan sonraki masraflar çok pahalıdır. Hapis cezalarına kadar varan yaptırımlar var. Yapılan işin maliyetinin yüzde biri kadar masraf yapıldığı zaman tam bir iş güvenliği önlemi alınabiliyor. İşverenin bu bilinçte olması gerekiyor. Ama maalesef iş güvenliğinin sağlanması anlamında masraftan kaçınmak işçinin canına mal olabiliyor"dedi.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *