ANASAYFA arrow right Güncel

Artık bir yön ve politika değişikliğine ihtiyacımız var

Artık bir yön ve politika değişikliğine ihtiyacımız var
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 05.30
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 05.30
İstanbul’da Kağıthane’de 4 katlı bina çöktü, ama neyse ki herhangi bir can kaybı yaşanmadı. Güvenlik gerekçesiyle çevred
İstanbul’da Kağıthane’de 4 katlı bina çöktü, ama neyse ki herhangi bir can kaybı yaşanmadı. Güvenlik gerekçesiyle çevredeki 10 bina boşaltıldı. Ama Türkiye’deki yapıların ne kadarının sağlam ve güvenli olduğu sorusu bir kez daha akıllara geldi
Gaziantep Mimarlar Odası Başkanı Hasan Özgür Girişken, “Bugünden soNra bu tür örnekler artmadan yurttaşlarımız daha fazla can ve mal kaybına uğramadan Gaziantep ve diğer illerdeki uygulamaları beklemeden yapı güvenliğinin ne oranda güvenli ya da güvensiz olduğuna dair örgütlü organize bir çalışma yapılmasına ihtiyacımız var” diye konuştu.
Girişken, “Biz TMMOB olarak hiçbir bedel beklemeden bu tür çalışmalara gönüllü destek vermeye baştan beri hazırız. Yıllardır söylüyoruz ancak ne yazık ki kamuoyundan bu yönde bir adım bir türlü atılmıyor. Bu nedenle bu çalışmalarda artık bir yön ve politika değişikliğine ihtiyacımız olduğu çok açık” dedi.
Yeterli bir şekilde yapı güvenliğine
dair bir çalışma yapılmadı
Kentsel dönüşümün İstanbul’da yaygın olarak yapılan bir uygulama olduğunu kaydeden Girişken, “İstanbul’un merkezi bir ilçesinde hala böyle bir yapı çökebiliyor. Kentsel dönüşüm bu kadar zamandır ne için ve kim için yapıldı? İşte bu tür örneklerin devam etmesi kentsel dönüşümün uygulamalarının uğradığı başarısızlığın bir başka kanıtı. İstanbul, Ankara, İzmir, Gaziantep ve ülkenin çeşitli bölgelerinde hangi yapıların hangi koşullarda yapıldığını, ne kadar risk altında olduğunu henüz öngöremiyoruz. Çünkü uzun bir sürede çalışmalar olmasına rağmen hala yeterli bir şekilde yapı güvenliğine dair bir çalışma yapılmadı” ifadelerini kullandı.
Son 10-15 yılda üretilen
konutlar yüksek kalitede üretilmedi
Gaziantep’teki yapıların yarısının kaçak olduğunu vurgulayan Başkan Girişken, “Bu da Gaziantep’i riskli, kent yaşam kalitesinin düşük bir şehir haline getiriyor. Gaziantep’te son 10 yılda yapılan inşaatlarda yüksek bir kalite standartlarına ulaşıldığı hiç düşünmüyorum. Ne deprem güvenliği olarak ne de diğer ince yapı ve tesisat olarak nitelikli bir yapılaşma geliştirildiğini düşünmüyorum. Bunun sebebi yapı denetim sisteminin başarısız ve başarısızlığa mahkum bir sistem olarak yıllarca faaliyet göstermesidir. Yapı kalitesini düşüren bir başka neden müteahhit sistemidir. Hiçbir yeterli kriteri barındırmayan insanların rastgele inşaat firması kurarak, hemen inşaata başlaması çok büyük bir hataydı. Bir diğer sebep de ekonomik gerekçeler. Arsa maliyetlerinde artış yüzünden inşaat kalitesi aşağıya çekilerek, ancak müteaahhitler insanların satın alabileceği fiyatlarla konut üretti. Bu da hem mimarlık mühendislik hizmetlerinin kalitesinden ödün vermek hem de inşaat kalitesinden ödün vermek anlamına geliyordu. Bu sebeplerle son 10-15 yılda üretilen konutların da yüksek kalitede üretilmediğini tahmin ediyoruz. Bütün ülke genelinde bütün yapı stokunun kalitesinin inceleyecek bir harekete ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.
Umuyoruz ki bir daha
bu uygulamayı uzatmazlar
İmar affına da değinen Gaziantep Mimarlar Odası Başkanı Hasan Özgür Girişken, konuşmasına şöyle devam etti: “İmar affı uygulamasından bir kişinin memnun olduğunu düşünmüyorum. Yapılması gereken insanlardan para alarak bu yapıların bilgilerini sisteme girilmesi değil, bu yapıların bir şekilde nasıl güvenli hale getirilebileceği konuşulması gerekiyordu. İmar barışı hem kentsel dönüşüme ters bir uygulama hem de gecekondulaşmaya karşı mücadeleden belediyelerin bütün emeklerini boşa çıkaran bir uygulama oldu. Bu uygulamanın çok ciddi zararları oldu şehirlerimize. Bu zararlar önümüzdeki yıllarda daha da iyi anlaşılacak. Umuyoruz ki bir daha bu uygulamayı uzatmazlar.” Hüseyin Karataş
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *