Sevgili Aykut Tuzcu ile tanışmamız, 1963-64 ders yılında Talas Amerikan Ortaokulu’ndan, Tarsus Amerikan Koleji’ne gelmesi ile başladı. Lise birde sınıf arkadaşı olduk, onlar yatılı, biz ise gündüzlü idik. Bu çerçevede ortak yaşam saatlerimiz dersler seviyesinde idi ama Aykut, uzun boylu bir çocuk olmamasına rağmen, iyi basketbol oynuyordu. Okul saatleri dışında, spor faaliyetlerimizde, beraber basketbol oynamışlığımız oldu. Sene sonuna doğru da Aykut okulun basketbol takımına seçildi. Yanlış hatırlamıyorsam mezun olana kadar da okul takımında basketbol oynadı. Yine yanlış hatırlamıyorsam genç milli de oldu. Ben, lise ikinci sınıftan itibaren okul voleybol takımında oynadığım için, pek beraber tekrar basketbol oynayamadık.
Mezuniyet sonrası, Aykut'un yurt dışına gittiğini ve Gaziantep'teki gazete için eğitim gördüğünü, kendi aramızdaki haberleşmelerden hatırlıyorum.
Zaman geçipte hayata atıldığımızda da yine kendi aramızdaki haberleşmelerden, Aykut'un Gaziantep'te hayatını sürdürdüğünü öğrenmiştik. Yine sınıf arkadaşımız Mazhar Ünsal’ın, ODTÜ Gaziantep kampüsünde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başlayıp, ayrıca Aykut'un kız kardeşi Ayfer ile evlendiği bilgisi bize ulaşınca çok memnun olduk.
Bütün bu gelişmeler neticesinde, zaman zaman Gaziantep ile ilgili bir bilgiye veya yardıma ihtiyacımız olsa, hep Aykut ile telefon görüşmesi yaparak bilgi ve yardımını aldık.
Uzun süre Aykut ile görüşmedik, ama kız kardeşi Ayfer ve Mazhar Ünsal ile buluşmalarımızda, Aykut'tan haberimiz oluyordu.
Aykut’la son görüşmemiz şöyle oldu: Eşimle birlikte, 2019 Mart sonunda, Gaziantep'e 3 günlük bir seyahatimiz oldu ve Aykut ile buluştuk. Bayağı uzun süre yüz yüze görüşemememize rağmen, bizi çok sıcak karşıladı. Beraber yemeğe çıktık, bize bölge hakkında bilgiler verdi.
Son olarak ayrılmadan önce, Sabah Gazetesi’nin ofisinde bir öğleden sonra yaklaşık 4-5 saat sohbet ettik. Gaziantep'teki yaşamını ve yaptığı, önayak olduğu işleri anlattı. Anlatımları arasındaki en önemli konu Göbeklitepe kazıları ve Gaziantep'teki arkeolojik işler ile ilgilerini ve buraların ülkeye kazandırılması konusundaki gayretlerini anlattı. Bizim de eşim ile birlikte, Antalya'daki arkeolojik çalışmalar ile ilgili çabalarımız olduğu için, vaktin nasıl geçtiğini anlamadan çok güzel sohbet ettik.
Ertesi gün de Gaziantep'ten ayrılıp, seyahatimize devam ettik. Bu yakınlaşma ile, vefatından önce Aykut ile sohbet mahiyetinde telefon görüşmelerimiz oldu. Kendisini Antalya'ya davet ettik, ama fırsat bulamadı, sonrasında ise sağ olsun, Gaziantep'teki ofis buluşmamızda tanıştığımız, Nurgün Hanım bize vefatını duyurdu. Çok şaşırdık ve tabii ki de çok üzüldük. Benim de sağlık problemlerim olduğu için cenaze törenine maalesef katılamadık, ama haberleşmeler devam etti. Son olarak ta Tarsus ve Talas arkadaşları olarak İstanbul'da Aykut'u anmak için toplandık, hatıralarımızı paylaştık.
Nurlar içinde yatsın sevgili Aykut arkadaşımız, unutmayacağız.
Ali Onur Bilgin
RSS