Barış için uluslararası toplum sorumluluk almalı, herkes kendine düşeni yapmalı

Gaziantep Kadın Platformu Sözcüsü Serpil Dağdemir, “Hemen, beklemeden barış için uluslararası toplumu sorumluluk almalı, barış için herkes kendine düşeni yapmalı. Kalıcı bir barış için sömürüsüz, eşit, adaletli, demokratik koşullar yaygınlaştırılmalı” dedi. 
Savaş kadına ve çocuğa  istismar, tecavüzdür 
Dağdemir, “Buradan bir kez daha sesleniyoruz, savaş ölüm ve yıkımdır, savaşın kazananı olamaz, savaş kadına ve çocuğa istismar-tecavüzdür, masum-zorunlu bir savaş diye bir şey tarif edilemez. Kadın, çocuk ve masumların öldüğü, doğanın yok edildiği, suların ve toprağın yandığı, havanın zehirlendiği savaşlarda kazanan olmaz” ifadelerini kullandı. 
4,5 milyon insan savaşlarda  hayatını kaybetti 
Bir toplu şiddet türü olan ve politik şiddet olarak da adlandırılan savaşın; açlık, sefalet, yoksulluk, kadın ve çocukların aşağılanması, tecavüze uğraması, fahişeliğe zorlanması ve ölüm demek olduğunu kaydeden Dağdemir, “İnsanlık tarihi boyunca 15 bin savaşta yaklaşık 4,5 milyar kişinin yok olduğu tahmin ediliyor. Bu rakam günümüz dünya nüfusunun üçte ikisinden fazla. Savaş ve çatışmalar insanı, yaşamı, doğal varlıkları, eko sistemi; kısacası yeryüzünün tüm bileşenlerini tahrip ediyor. Bu durum sadece sosyo-ekonomik, kültürel, siyasal sonuçlar doğurmuyor; ilgili ilgisiz herkesi, her ortamı, her anı harap ediyor” şeklinde konuştu. 
Savaşlarda en çok kadınlar ve çocuklar mağdur ediliyor 
“Düşmanlık, kin, öfke, nefret ve kalınca sınırlarla insanlığın birbirinden ayrışmasının yegâne gerekçesi savaş ve çatışma ortamları oluyor” diyen Dağdemir, “Yeryüzünde sömürü, çoklu eşitsizlikler ve adaletsiz yaşam, cinsiyetçilik, kimliksel ve coğrafi ayrıştırmalar devam ettirildikçe savaş başka savaşları besliyor. Savaşlarda en çok çocuk ve kadınlar mağdur edilmekteler. Savaşta öldürmek yetmiyor; yurdundan edilmek, tecavüz, istismar, rehinelik, kadın bedeni üzerinde yürütülen psikolojik savaş ayrıca bu ortamlarda çokça yaşanıyor. Savaşlarda kadın ve çocuklar güvenlik sorunu yaşamakta: Lancet Tıp Dergisinin yayınladığı bir araştırmaya göre, uzun süreli savaşların dünya çapında 600 milyondan fazla çocuk ve kadının temel sağlık hizmetlerine erişemeyeceği anlamına geliyor” açıklamasını yaptı.  
Kadınların yüzde 10’u, çocukların yüzde 6’sı zorlan yerlerinden edildiler 
Dağdemir, “Bir araştırmaya göre; “2019 yılına kadar 35 ülkede 54 silahlı çatışma yaşandı. Bu durum, insani erişim ve temel sağlık hizmetlerinin sağlanmasına karşı artan bir tehdit oluşturarak, en az 630 milyon çocuk ve kadını etkiledi. Stanford Üniversitesi ve Londra Hijyen ve Tropikal Tıp Okulu da dahil olmak üzere dokuz kurumdan oluşan araştırma ekibi, “2017 yılına kadar dünyadaki kadınların yüzde 10’u ve çocukların yüzde 6’sının zorla yerlerinden edildiğini ya da tehlikeli biçimde çatışmaya yakın yaşadığını” bildirdi. Araştırma nüfus artışı, daha fazla çatışma, kentsel alanlarda artan patlayıcı ve kimyasal silah kullanımı gibi faktörlerle, çatışmalar nedeniyle yerinden edilen çocuk ve kadınların sayısının artışını gözler önüne seriyor” şeklinde konuştu.  
İsrail saldırılarında vurulanların  yüzde 60’ı kadın ve çocuk 
Onlarca yıldız Ortadoğu’da çatışma ve savaşın hiç eksik olmadığını sözlerine ekleyen Gaziantep Kadın Platformu Sözcüsü Serpil Dağdemir, konuşmasını şöyle tamamladı: “Suriye, Lübnan, Filistin-İsrail ve zaman zaman Irak’ta bu durum güncelliğini koruyor. Bu günlerde yeniden alevlenen Filistin-İsrail savaşını ise yine kadın bedeni üzerinde yürütülen güç gösterileri tetikledi. Kadın ve çocuklar savaşa en yakın ortamda kaldılar. Karşılıklı kadın ve çocuk rehine pazarlığı aslında bu savaşın yine kadın ve çocuklar üzerindeki yıkıcılığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Son haberlere göre İsrail saldırılarında ise vurulanların yüzde 60’ı kadın ve çocuk.”