Son günlerde hem motorine hem de benzine gelen zamların akaryakıt bayilerini zor duruma düşürdüğünü ifade eden Gaziantep Akaryakıt Bayileri Derneği Başkan Vekili Necmi Alpay, bayilerin iflasın eşiğine geldiğini kaydetti.
2018 yılının Mayıs ayında yürürlüğe giren fiyat artışlarının ÖTV’den karşılanması kararnamesinin yılsonu itibariyle yürürlükten kaldırıldığını, dolayısıyla zamların pompaya yansıdığını söyleyen Alpay, “Eşel Mobil sisteminin kalkmasından ötürü artışlar pompaya yansıtılınca fiyatlar yeniden 6 TL'nin üzerine çıktı. Akaryakıttaki zamları ÖTV ile karşılayan “Eşel Mobil” sistemin geri getirilmesini ya da serbest piyasa uygulamasına geçilmesini istiyoruz” diye konuştu.
Eşel mobil sisteminin
gündeme alınmasında fayda var
“Bundan sonra uluslararası petrol fiyatları veya döviz kurları dolayısıyla yurtiçi rafineri çıkış fiyatlarında meydana gelebilecek artışların tüketiciye yansıtılmaması önemli” diyen Alpay, “Bu kapsamda “Eşel Mobil” sisteminin yeniden gündeme alınmasında fayda var. Ancak, kısa vadede fiyat istikrarı sağlayan, tüketiciye ve ekonomiye kalkan olan Eşel Mobil sistemi tabii ki uzun vadeli kalıcı çözüm değil. Türkiye’yi bu bağımlılıktan kurtaracak kalıcı çözümler için de çalışma yapılmalı. Dış piyasalarda ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşının yanı sıra yine ABD ile en büyük petrol üreticisi olan Venezuella arasındaki siyasi gerginliğin gölgesinde kalan petrol fiyatları yılsonu kapanış fiyatlarına göre yüzde 15 oranında artış göstermiştir. Ocak ayı içerisindeki OPEC üretim kısıntısı da fiyat artmasında etkili olmuştur” ifadelerini kullandı.
Tüketim iç piyasa
durgunluğuna bağlı düşüyor
Bugün 65 dolar seviyesinde olan petrol piyasasında beklentinin yıl boyunca artacağını ve yıl ortalamasının 80 dolar olarak tahmin ettiklerini kaydeden Alpay, “İç piyasada ise petrol fiyatını etkileyen iki değişkenden biri olan dolar yılsonu seviyesini korumaktadır. Petrol fiyat artışına bağlı olarak pompa fiyatları yüzde 7 seviyesinde artış göstermiştir. Tüketim rakamları iç piyasa durgunluğuna bağlı olarak düşmektedir. Türkiye petrol tüketiminin yarısını ülkede bulunan rafinerilerden ham petrolün işlenmesiyle temin etmekte olup, kalan kısmı mamul mal olarak ithal etmektedir” değerlendirmesinde bulundu.
Sektörel bazda istihdam
kayıpları oluşuyor
Merkezi otorite tarafından fiyat üzerinde kurulan baskının rafineri, üretim ve satış fiyatlarını belirlediğini, bu fiyatların ithal ürün fiyatından düşük kaldığını hatırlatan Gaziantep Akaryakıt Bayileri Derneği Başkan Vekili Necmi Alpay, konuşmasına şöyle devam etti: “ Dağıtıcıların ithal ürün farklarını bayilerinden talep ettikleri bir dönem yaşanmakta bu da zaten finansal zorluk yaşayan bayileri zarar eder bir duruma sokmaktadır. Sektörel bazda istihdam kayıpları oluşmaktadır. Bozulan ekonomik dengeler bayi iflaslarını da beraberinde getirmekte ya da iflaslara zemin hazırlamaktadır. Serbest bir piyasanın merkezi otorite tarafından baskıda tutulması doğru ve sürdürülebilir değildir. Bu konuda acil çözüm gerekmektedir.” Hüseyin Karataş
2018 yılının Mayıs ayında yürürlüğe giren fiyat artışlarının ÖTV’den karşılanması kararnamesinin yılsonu itibariyle yürürlükten kaldırıldığını, dolayısıyla zamların pompaya yansıdığını söyleyen Alpay, “Eşel Mobil sisteminin kalkmasından ötürü artışlar pompaya yansıtılınca fiyatlar yeniden 6 TL'nin üzerine çıktı. Akaryakıttaki zamları ÖTV ile karşılayan “Eşel Mobil” sistemin geri getirilmesini ya da serbest piyasa uygulamasına geçilmesini istiyoruz” diye konuştu.
Eşel mobil sisteminin
gündeme alınmasında fayda var
“Bundan sonra uluslararası petrol fiyatları veya döviz kurları dolayısıyla yurtiçi rafineri çıkış fiyatlarında meydana gelebilecek artışların tüketiciye yansıtılmaması önemli” diyen Alpay, “Bu kapsamda “Eşel Mobil” sisteminin yeniden gündeme alınmasında fayda var. Ancak, kısa vadede fiyat istikrarı sağlayan, tüketiciye ve ekonomiye kalkan olan Eşel Mobil sistemi tabii ki uzun vadeli kalıcı çözüm değil. Türkiye’yi bu bağımlılıktan kurtaracak kalıcı çözümler için de çalışma yapılmalı. Dış piyasalarda ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşının yanı sıra yine ABD ile en büyük petrol üreticisi olan Venezuella arasındaki siyasi gerginliğin gölgesinde kalan petrol fiyatları yılsonu kapanış fiyatlarına göre yüzde 15 oranında artış göstermiştir. Ocak ayı içerisindeki OPEC üretim kısıntısı da fiyat artmasında etkili olmuştur” ifadelerini kullandı.
Tüketim iç piyasa
durgunluğuna bağlı düşüyor
Bugün 65 dolar seviyesinde olan petrol piyasasında beklentinin yıl boyunca artacağını ve yıl ortalamasının 80 dolar olarak tahmin ettiklerini kaydeden Alpay, “İç piyasada ise petrol fiyatını etkileyen iki değişkenden biri olan dolar yılsonu seviyesini korumaktadır. Petrol fiyat artışına bağlı olarak pompa fiyatları yüzde 7 seviyesinde artış göstermiştir. Tüketim rakamları iç piyasa durgunluğuna bağlı olarak düşmektedir. Türkiye petrol tüketiminin yarısını ülkede bulunan rafinerilerden ham petrolün işlenmesiyle temin etmekte olup, kalan kısmı mamul mal olarak ithal etmektedir” değerlendirmesinde bulundu.
Sektörel bazda istihdam
kayıpları oluşuyor
Merkezi otorite tarafından fiyat üzerinde kurulan baskının rafineri, üretim ve satış fiyatlarını belirlediğini, bu fiyatların ithal ürün fiyatından düşük kaldığını hatırlatan Gaziantep Akaryakıt Bayileri Derneği Başkan Vekili Necmi Alpay, konuşmasına şöyle devam etti: “ Dağıtıcıların ithal ürün farklarını bayilerinden talep ettikleri bir dönem yaşanmakta bu da zaten finansal zorluk yaşayan bayileri zarar eder bir duruma sokmaktadır. Sektörel bazda istihdam kayıpları oluşmaktadır. Bozulan ekonomik dengeler bayi iflaslarını da beraberinde getirmekte ya da iflaslara zemin hazırlamaktadır. Serbest bir piyasanın merkezi otorite tarafından baskıda tutulması doğru ve sürdürülebilir değildir. Bu konuda acil çözüm gerekmektedir.” Hüseyin Karataş