Tarıma önem verilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatan Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilciliği Basın Medya Komisyonu Üyesi Cemal Şahin, “Bu dönemde sağlıktan sonra belki sağlıkla birlikte en önemli sektör, tarım. Özellikle bu dönemde tarım sektörü açısından hem ekim-dikim zamanı, hem bazı ürünlerde hasat başladı. Dolayısıyla bu faaliyetlerin sürdürülmesi gerekiyor. Eğer yapılmazsa birkaç ay sonra raflarda ürün bulmakta zorlanacağız” tespitinde bulundu.
Şahin, “Bu süreçte, ürünlerin tüketiciye ulaşmasında stokçuluk, fahiş fiyat uygulamalarına karşı yetkili makamların gerekli düzenlemeleri ve denetimleri daha hızlı yapması gerekiyor. Fırsatçılar için gerekli tedbirleri aldıktan sonra boşalan rafların yerini doldurmak için mutlaka güvenli bir şekilde üretime devam edilmeli” diye konuştu.
Tarım ve gıdada üretimin
devam etmesi gerekiyor
Covid-19’u pandemi ilan edilmesinden sonra alınması gereken önlemlerin başında tarımın geldiğini söyleyen Şahin, gıda ve tarımın unutulduğunun altını çizerken, “Hastalık hızla yayılıyor. Bu artık bölgesel bir mesele değil, küresel bir tepki gerektiren bir sorundur. Salgının biteceğini biliyoruz, ancak bunun ne kadar hızlı olacağını bilmiyoruz. En savunmasız kişileri korumak, küresel gıda tedarik zincirlerini canlı tutmak ve pandeminin gıda sistemi üzerindeki etkilerini hafifletmek için hızlı önlemler alınmadıkça, yaklaşan bir küresel gıda krizi riskiyle karşı karşıya kalabiliriz. Alınması gereken önlemlere dikkat çekecek olursak tarımın ve gıda üretiminin mutlaka devam edilmesi gerekir ancak üretim devam ederken tarladan sofraya güvenli gıda mantığını benimsemeliyiz ve bunun için oluşabilecek bütün risk faktörlerini ortadan kaldırarak güvenli gıdayı sofraya ulaştırabilmemiz gerekiyor” şeklinde açıklama yaptı.
Tarım Bilim
Kurulu kurulmalı
“Virüse karşı uzmanların 14 maddelik uyarıları arasında temiz su ve beslenme de yer alıyor” diyen Şahin, sağlıklı üretimin azalmadan sürmesi için bakanlığın gerekirse ek destekler vermesini isterken, “Kaynak yok gibi bir mazereti kabul etmiyoruz. En önemli şey insan sağlığı ve onun da en önemli alt yapısı sağlıklı beslenme. Gecikmeksizin yapılması gereken şeyleri herkes biliyor. Depoların hijyeninden tutun kargolara, ürünlerin saklanma koşullarından lojistik sürecinin planlı yürütülmesine kadar birçok atılması gereken adım bulunuyor. Buralardaki eksiklikleri bakanlık ağırlıklı giderilmesi lazım ve bunun için acilen tarım ve gıda üzerinde uzmanlaşmış kişilerden oluşan sağlık bakanlığı ile ortak çalışmaları olacak bir Tarım Bilim Kuruluda kurulması gerekir” dedi.
Türkiye, bu krizi tarım sektörü açısından
fırsata çevirme potansiyeline sahip
Yaşanan sıkıntılara rağmen, Türkiye’nin bu krizi tarım sektörü açısından bir fırsata çevirme potansiyeline sahip olduğunu anlatan Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilciliği Basın Medya Komisyonu Üyesi Cemal Şahin, konuşmasını şu cümlelerle bitirdi: “Bunun için öncelikle kamucu tarım politikalarına geçmeliyiz. Devlet ve kamu teşekkülleri sorumluluk alıp, arz, talep ve fiyatı kamu üzerinden oluşturmalı. Eskiden Tariş, Fiskobirlik, Çukobirlik gibi kooperatiflerimiz vardı. Toprak Mahsulleri Ofisi ithalat yapmıyordu. Çiftçinin ürününü alarak dönem dönem piyasaya sunuyordu ve böylece arz-talep dengesini gözeterek fahiş fiyat farklarının oluşmasını önlüyordu. Şimdi de arazi kullanım planlamasının yanı sıra üretim planlamasını yapmamız gerekiyor. Tarımda çok ciddi bir potansiyelimiz var. Biz düştüğümüz bu noktadan elimizde bir avuç toprakla kalkabiliriz.” Hüseyin Karataş
Şahin, “Bu süreçte, ürünlerin tüketiciye ulaşmasında stokçuluk, fahiş fiyat uygulamalarına karşı yetkili makamların gerekli düzenlemeleri ve denetimleri daha hızlı yapması gerekiyor. Fırsatçılar için gerekli tedbirleri aldıktan sonra boşalan rafların yerini doldurmak için mutlaka güvenli bir şekilde üretime devam edilmeli” diye konuştu.
Tarım ve gıdada üretimin
devam etmesi gerekiyor
Covid-19’u pandemi ilan edilmesinden sonra alınması gereken önlemlerin başında tarımın geldiğini söyleyen Şahin, gıda ve tarımın unutulduğunun altını çizerken, “Hastalık hızla yayılıyor. Bu artık bölgesel bir mesele değil, küresel bir tepki gerektiren bir sorundur. Salgının biteceğini biliyoruz, ancak bunun ne kadar hızlı olacağını bilmiyoruz. En savunmasız kişileri korumak, küresel gıda tedarik zincirlerini canlı tutmak ve pandeminin gıda sistemi üzerindeki etkilerini hafifletmek için hızlı önlemler alınmadıkça, yaklaşan bir küresel gıda krizi riskiyle karşı karşıya kalabiliriz. Alınması gereken önlemlere dikkat çekecek olursak tarımın ve gıda üretiminin mutlaka devam edilmesi gerekir ancak üretim devam ederken tarladan sofraya güvenli gıda mantığını benimsemeliyiz ve bunun için oluşabilecek bütün risk faktörlerini ortadan kaldırarak güvenli gıdayı sofraya ulaştırabilmemiz gerekiyor” şeklinde açıklama yaptı.
Tarım Bilim
Kurulu kurulmalı
“Virüse karşı uzmanların 14 maddelik uyarıları arasında temiz su ve beslenme de yer alıyor” diyen Şahin, sağlıklı üretimin azalmadan sürmesi için bakanlığın gerekirse ek destekler vermesini isterken, “Kaynak yok gibi bir mazereti kabul etmiyoruz. En önemli şey insan sağlığı ve onun da en önemli alt yapısı sağlıklı beslenme. Gecikmeksizin yapılması gereken şeyleri herkes biliyor. Depoların hijyeninden tutun kargolara, ürünlerin saklanma koşullarından lojistik sürecinin planlı yürütülmesine kadar birçok atılması gereken adım bulunuyor. Buralardaki eksiklikleri bakanlık ağırlıklı giderilmesi lazım ve bunun için acilen tarım ve gıda üzerinde uzmanlaşmış kişilerden oluşan sağlık bakanlığı ile ortak çalışmaları olacak bir Tarım Bilim Kuruluda kurulması gerekir” dedi.
Türkiye, bu krizi tarım sektörü açısından
fırsata çevirme potansiyeline sahip
Yaşanan sıkıntılara rağmen, Türkiye’nin bu krizi tarım sektörü açısından bir fırsata çevirme potansiyeline sahip olduğunu anlatan Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilciliği Basın Medya Komisyonu Üyesi Cemal Şahin, konuşmasını şu cümlelerle bitirdi: “Bunun için öncelikle kamucu tarım politikalarına geçmeliyiz. Devlet ve kamu teşekkülleri sorumluluk alıp, arz, talep ve fiyatı kamu üzerinden oluşturmalı. Eskiden Tariş, Fiskobirlik, Çukobirlik gibi kooperatiflerimiz vardı. Toprak Mahsulleri Ofisi ithalat yapmıyordu. Çiftçinin ürününü alarak dönem dönem piyasaya sunuyordu ve böylece arz-talep dengesini gözeterek fahiş fiyat farklarının oluşmasını önlüyordu. Şimdi de arazi kullanım planlamasının yanı sıra üretim planlamasını yapmamız gerekiyor. Tarımda çok ciddi bir potansiyelimiz var. Biz düştüğümüz bu noktadan elimizde bir avuç toprakla kalkabiliriz.” Hüseyin Karataş