Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, ''Biz Mersin-Beyrut Ro-Ro seferlerini başlatıyoruz; bir iki gün içinde. Yarın başlayabilir; Akdeniz ihracatçı birlikleriyle beraber bunu yapıyoruz'' dedi.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, ''Suriye ile ticaretimiz devam ediyor. Şu anda ticaretimizde hiç bir kısıtlama yok. Suriye'ye yapılan ikili ticaret, Suriye-Türkiye ticaretinin bütün kanalları açık. Yapılan sadece vergilerin yükseltilmesi. Diğer taraftan araç geçişlerindeki ücretler arttırılmıştır. Gümrüklerde de birkaç gün engellemeler yaşanmıştır. Bu noktada bizim Türkiye'den gelen malların hiçbirine bir kısıtlamamız olmamıştır'' şeklinde açıklamada bulundu.
Bakan Zafer Çağlayan, ''2023'e Doğru Ekonomi Bölgeleri Çalıştayı'' na katılmak için geldiği Gaziantep'te gazetecilerin sorularını yanıtladı. Türkiye Suriye arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması'nın Suriye tarafından askıya alındığına dikkat çeken Bakan Çağlayan, şunları dile getirdi:''Serbest Ticaret Anlaşması Suriye tarafından askıya alınmıştır. Ama Suriye ne yapıyorsa, kendine yapıyor ve yapmaya devam ediyor. Bu noktada bizim Türkiye olarak Suriye'den gelen malların, hiç birine bir kısıtlamamız olmamıştır. Bizim açıklamış olduğumuz, 7 bakan olarak bir araya gelerek değerlendirdiğimiz ve sayın Dışişleri Bakanı arkadaşımıza, bizim adımıza siz açıklayın dediğimiz açıklamanın dışında, hiç bir eylemimiz söz konusu değil” diye konuştu.
Bizde bypass çok
“Suriye yönetimi bu konuda son derece yanlış işler yapıyor. Maksadını aşan şeyler yapıyor” diye Çaglayan, “Ama, bizim ticaretimiz devam ediyor. Bizim transit ticarette, 4 tane 5 tane yolumuz var, Bizde by-pass çok. Mersin'den İskenderiye, Mersin'den Beyrut'a, Irak üzerinden Ürdün'e, Suudi Arabistan'a bunlardan hepsi ile ilgili çalışmalarımızı belli noktalara getirdik ve sistemimiz de işliyor. Süveyş Kanalı'nda geçme gibi elimizde, bir çok alternatif var. Arkadaşlarımız çalışıyor. İlgili ülkelerle görüşüyorlar.''
Siyah varsa beyaz da vardır
“Ben Serbest Ticaret Anlaşması'nın askıya alınmasını üç gün masamda beklettim” diyen Çağlayan, Üç gün Suriye yönetiminin normalleşmesini bekledim. Serbest Ticaret Anlaşması'nı gözden geçirmelerini bekledim. Ancak, baktım ki onlar bu konuda adım atmıyorlar, ben de Serbest Ticaret Anlaşması hakkındaki kararnameyi imzaladım. Başbakanlığı gönderdim. Zannediyorum ki ya imzalandı, ya imzalayacak sayın Başbakanımız tarafından. Biz de askıya alırız. Diğer taraftan, tarım ürünlerine vermiş olduğumuz tavizleri de şimdi askıya alıyoruz. Yani bu şey, siyah varsa beyaz da vardır'' dedi.
Suriye yönetimi, kendi
ayağına sıkar hale gelmiştir
Bakan Çağlayan, şöyle devam etti: ''Biz bugüne kadar aldığımız kararlarda beklememizin sebebi, Suriyeli vatandaşları bir sıkıntıya sokmamaktı. Onlara bir sıkıntı yaşatmamak. Ama bu konuda Suriye yönetimi, kendi ayağına sıkar hale gelmiştir. Suriye kendi maliyetlerini yükseltmiştir. Şu anda ciddi maddi imkansızlıklar içindeyken, dışarıdan ithal ettiği ürünü daha pahalı alır hale gelmiştir. Yani hem paranız olmayacak, hem daha pahalı ürün alır hale geldi. Suriye yönetimi bu konuda son derece yanlış işler yapıyor. Maksadını aşan şeyler yapıyor. Ama, bizim ticaretimiz devam ediyor. Bizim transit ticarette, 4 tane 5 tane yolumuz var, Bizde by-pass çok. Mersin'den İskenderiye, Mersin'den Beyrut'a, Irak üzerinden Ürdün'e, Suudi Arabistan'a bunlardan hepsi ile ilgili çalışmalarımızı belli noktalara getirdik ve sistemimiz de işliyor. Süveyş Kanalı'nda geçme gibi elimizde, bir çok alternatif var. Arkadaşlarımız çalışıyor. İlgili ülkelerle görüşüyorlar.''
Artık Bankacılık Sistemi eskisi gibi değil
Suriye'ye yapılan yaptırımların bir çoğunun Arap Birliği ülkeleri tarafından yapıldığına dikkat çeken Bakan Çağlayan, ''İhracatçılarımız için ulaşımdan dolaya bir maliyet artışı söz konusu olur ise bunu da telafi edecek bir çok yol vardır. Bu konuda da çalışmalar, gerekli görülürse yapılır. Ancak, şu anda bundan dolayı direk etkilenmiş firmalarımız yoktur. Bankacılık sisteminde de sıkıntı yok, olsa da artık Bankacılık Sistemi eskisi gibi değil. Agresif değil, saldırgan değil, sanayicilerin ve iş adamlarının yanında. Gaziantep'te etkilenen sektörler olabilir ama Türkiye sadece Gaziantep'ten ibaret değildir'' şeklinde konuştu.
İhracatta yüzde 7’lik azalma oldu
Çağlayan, Suriye ile ticarette bir etkilenme olduğunu, bunun son aylarda daha ciddi şekilde yaşanmaya başlandığını, 2011'in ilk 10 ayına bakıldığında ihracatta yüzde 7'lik bir azalma bulunduğunu ifade etti. Kasım ayıyla beraber daha dramatik düşüşler başladığını, ay bazında kasım ayı itibariyle yüzde 40'a yakın bir düşüşün söz konusu olduğunu bildiren Çağlayan, ''Suriye vatandaşlarının ve Suriye'de iş yapan gerek Suriyeli gerek Türk iş adamlarının hiçbir şekilde bu işten menfi etkilenmemesi için çok hassas davrandık'' diye konuştu.
Çocuk inanmayacak sebeplerle engelleme yapıyorlar
Suriye yönetimi tarafından çok farklı tavırlar ortaya konduğunu, ''güya, sözüm ona çocuğun bile inanmayacağı bir takım sebeplerle'' araçların girişinin engellendiğini, bunun yapılmasıyla aslında Suriye'nin kendi ticaretini engellediğini, Suriye'nin serbest ticaret anlaşmasını askıya alacağını söylediğini, bundan zarar gören tarafın da Türkiye olmayacağını ifade eden Çağlayan, şöyle konuştu: ''Türkiye mutlaka ufak tefek problem yaşayacaktır ancak bu işin asıl muhatabı Suriye tarafı. Neden- Türkiye'den Suriye'ye, Suriye'den Türkiye'ye ürün ihracatına baktığımız zaman zaten burada her şeyi görürsünüz. Suriye'den ihracatımızın neredeyse yarısı petroldü, ham petrol olarak işleyip tekrar geri satıyorduk ve bunun yanı sıra da tekstirüze iplik başta bazı konular olmak üzere bazı mamuller ithal ediyorduk ve Suriye, Türkiye'ye olan ihracatını iki katına çıkarmıştı. Yani yüzde 55'lik bir artış olmuştu geçen sene itibariyle.''
Bakan Çağlayan, Suriye'nin böyle bir ortamda ülke olarak vergileri arttırmak değil düşürmek mecburiyetinde olduğunu dile getirdi. Suriye yönetiminin aldığı kararları hayret ve şaşkınlıkla izlediğini ifade eden Çağlayan, ''Niye, tekrar ifade diyorum. Yani Ekonomi Bakanı olarak bu işin içinden gelen biri olarak, yapılan uygulama şu anda maksadı aşan bir hale gelmiştir. Kendi halkını cezalandırıyor. Sen zaten para bulamıyorsun'' diye konuştu. Çağlayan, Suriye'nin elindeki kaynakların oldukça kıt olduğunu, diğer taraftan transit geçen araçlarda giriş çıkışlar için 600-670 dolar para aldığını, bunun iki katına çıkması durumunda, transitin Suriye'den geçirilmek zorunda olunmadığını vurguladı. Müsteşar yardımcısı ve lojistikle ilgili daire başkanının 3 gündür Mısır'da olduğunu, Sanayi ve Ticaret Bakanı olan arkadaşıyla görüştüklerini, pazartesi günü ise Ulaştırma Bakanlığı ile ciddi toplantılar yapacaklarını dile getiren Çağlayan, şöyle devam etti: ''Şimdi bizim Mısır üzerinden Mersin'den İskenderiye'ye, Mersin'den Porsaid'e iki gidiş yolumuz var. İskenderiye'ye gittiğimiz zaman İskenderiye'den güneye doğru inip Safaga Limanı'na, Safaga Limanı'ndan tekrar Kızıldeniz'den geçerek Suudi Arabistan ve Dubai Duba'dan da Ortadoğu coğrafyasına girebiliriz bir. İki, bizim yıllık transit olarak o bölgeye yaklaşık 40 bine yakın geçişimiz var ama bunun yüzde 70'lik kısmını Ürdün ve Suudi Arabistan teşkil ediyor. İkinci alternatif bizim Lübnan'a yapmış olduğumuz ticarette. Biz hemen Mersin Beyrut Ro-Ro seferleri başlatıyoruz. Bir iki gün içinde, yarın falan başlayabilir. Akdeniz İhracatçı Birlikleriyle beraber bunu yapıyoruz. Üçüncü alternatif tekrar Mersin Limanı'ndan Porsaid'e inip buradan süratli bir şekilde Süveyş Kanalı'ndan güneye inmek mümkün olduğu gibi Süveyş Kanalı'ndan tekrar kara yoluyla Akabe'ye geçme imkanına sahibiz. Bir başka güzergah olarak Irak Habur ki Habur'daki geçiş trafiği biraz düzenlendi. Düzenlenecek, yani yolcu geçişleri, biraz daha trafiği belirli günlerde yer verilecek dolayısıyla ticari araçların girişleri ve kamyonların, tırların geçişine daha fazla ağırlık verilecek. Buradaki geçişler konusunda bütün alternatiflerin hepsi şu anda masada, masada olmaktan öte hepsi şu anda imalat hattında, üretim hattında. Bu konuda Dışişleri Bakanlığımız devrede.''
''Sınır kapısında yaşanan beklemeler''
Bakan Çağlayan, Türk nakliyecilerin yaşamış olduğu sıkıntının bu sınır kapısındaki beklemelerden kaynaklandığını, kendilerinin tedbirleri açıklamasının ardından aynı gün akşamında hemen kapının açıldığını ve araçların alınmaya başlandığını vurguladı. Araçların içeriye alınmaya başlamasının ardından başka tedbirler konulduğunu, aracın uzunluğundan tonajına, yaşına varıncaya kadar çeşitli tedbirler konulduğunu dile getiren Çağlayan, şunları söyledi: ''Başından beri söylüyorum, yani bizim elimiz armut toplamıyor, biz boş değiliz, biz de buna çok daha çok daha şiddetli tepki verme durumundayız ve daha güçlüyüz. Bu anlamda bütün adımlarımızı atarken Suriye yönetiminin kendi halkını cezalandırdığı pozisyona düşmek istemiyoruz. Bundan dolayı birçok model gerçekleştirdik ve şimdi bu geçişten sonra UND ile bütün ilgili bakanlıkların müsteşarlığıyla benim başkanlığımda bir toplantı yaptık ve güzergahları belirledik, hadi işiniz rast gelsin dedik. Tabi by-pas bu dediğim gibi stent falan da yok bunda, direkt yeni damarları, yeni yolları oluşturarak bunları yaptık. Bunlar var olan fakat kullanılmayan yollardı veya kullanılmasında çok fazla lüzum görülen yerler değildi. Yani nakliyecilerimize şunu söyledik; bir iki gün geç yükleyin bizden haber bekleyin, hemen yüklemeyin, ne olacak gidip sınır kapısında beklemektense varsın iki üç gün ihracat yerinden geç yüklensin, ama rahat gitsin diye. Tahmin ediyorum ki pazartesiye kadar ciddi manada bununla ilgili sorunlar ortadan kalkacaktır. Şu anda zaten kan deveranı başladı bir problem yok ama biz de Suriye araçlarına transit geçişlere mukabil tedbirler aldık.'' SHA
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, ''Suriye ile ticaretimiz devam ediyor. Şu anda ticaretimizde hiç bir kısıtlama yok. Suriye'ye yapılan ikili ticaret, Suriye-Türkiye ticaretinin bütün kanalları açık. Yapılan sadece vergilerin yükseltilmesi. Diğer taraftan araç geçişlerindeki ücretler arttırılmıştır. Gümrüklerde de birkaç gün engellemeler yaşanmıştır. Bu noktada bizim Türkiye'den gelen malların hiçbirine bir kısıtlamamız olmamıştır'' şeklinde açıklamada bulundu.
Bakan Zafer Çağlayan, ''2023'e Doğru Ekonomi Bölgeleri Çalıştayı'' na katılmak için geldiği Gaziantep'te gazetecilerin sorularını yanıtladı. Türkiye Suriye arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması'nın Suriye tarafından askıya alındığına dikkat çeken Bakan Çağlayan, şunları dile getirdi:''Serbest Ticaret Anlaşması Suriye tarafından askıya alınmıştır. Ama Suriye ne yapıyorsa, kendine yapıyor ve yapmaya devam ediyor. Bu noktada bizim Türkiye olarak Suriye'den gelen malların, hiç birine bir kısıtlamamız olmamıştır. Bizim açıklamış olduğumuz, 7 bakan olarak bir araya gelerek değerlendirdiğimiz ve sayın Dışişleri Bakanı arkadaşımıza, bizim adımıza siz açıklayın dediğimiz açıklamanın dışında, hiç bir eylemimiz söz konusu değil” diye konuştu.
Bizde bypass çok
“Suriye yönetimi bu konuda son derece yanlış işler yapıyor. Maksadını aşan şeyler yapıyor” diye Çaglayan, “Ama, bizim ticaretimiz devam ediyor. Bizim transit ticarette, 4 tane 5 tane yolumuz var, Bizde by-pass çok. Mersin'den İskenderiye, Mersin'den Beyrut'a, Irak üzerinden Ürdün'e, Suudi Arabistan'a bunlardan hepsi ile ilgili çalışmalarımızı belli noktalara getirdik ve sistemimiz de işliyor. Süveyş Kanalı'nda geçme gibi elimizde, bir çok alternatif var. Arkadaşlarımız çalışıyor. İlgili ülkelerle görüşüyorlar.''
Siyah varsa beyaz da vardır
“Ben Serbest Ticaret Anlaşması'nın askıya alınmasını üç gün masamda beklettim” diyen Çağlayan, Üç gün Suriye yönetiminin normalleşmesini bekledim. Serbest Ticaret Anlaşması'nı gözden geçirmelerini bekledim. Ancak, baktım ki onlar bu konuda adım atmıyorlar, ben de Serbest Ticaret Anlaşması hakkındaki kararnameyi imzaladım. Başbakanlığı gönderdim. Zannediyorum ki ya imzalandı, ya imzalayacak sayın Başbakanımız tarafından. Biz de askıya alırız. Diğer taraftan, tarım ürünlerine vermiş olduğumuz tavizleri de şimdi askıya alıyoruz. Yani bu şey, siyah varsa beyaz da vardır'' dedi.
Suriye yönetimi, kendi
ayağına sıkar hale gelmiştir
Bakan Çağlayan, şöyle devam etti: ''Biz bugüne kadar aldığımız kararlarda beklememizin sebebi, Suriyeli vatandaşları bir sıkıntıya sokmamaktı. Onlara bir sıkıntı yaşatmamak. Ama bu konuda Suriye yönetimi, kendi ayağına sıkar hale gelmiştir. Suriye kendi maliyetlerini yükseltmiştir. Şu anda ciddi maddi imkansızlıklar içindeyken, dışarıdan ithal ettiği ürünü daha pahalı alır hale gelmiştir. Yani hem paranız olmayacak, hem daha pahalı ürün alır hale geldi. Suriye yönetimi bu konuda son derece yanlış işler yapıyor. Maksadını aşan şeyler yapıyor. Ama, bizim ticaretimiz devam ediyor. Bizim transit ticarette, 4 tane 5 tane yolumuz var, Bizde by-pass çok. Mersin'den İskenderiye, Mersin'den Beyrut'a, Irak üzerinden Ürdün'e, Suudi Arabistan'a bunlardan hepsi ile ilgili çalışmalarımızı belli noktalara getirdik ve sistemimiz de işliyor. Süveyş Kanalı'nda geçme gibi elimizde, bir çok alternatif var. Arkadaşlarımız çalışıyor. İlgili ülkelerle görüşüyorlar.''
Artık Bankacılık Sistemi eskisi gibi değil
Suriye'ye yapılan yaptırımların bir çoğunun Arap Birliği ülkeleri tarafından yapıldığına dikkat çeken Bakan Çağlayan, ''İhracatçılarımız için ulaşımdan dolaya bir maliyet artışı söz konusu olur ise bunu da telafi edecek bir çok yol vardır. Bu konuda da çalışmalar, gerekli görülürse yapılır. Ancak, şu anda bundan dolayı direk etkilenmiş firmalarımız yoktur. Bankacılık sisteminde de sıkıntı yok, olsa da artık Bankacılık Sistemi eskisi gibi değil. Agresif değil, saldırgan değil, sanayicilerin ve iş adamlarının yanında. Gaziantep'te etkilenen sektörler olabilir ama Türkiye sadece Gaziantep'ten ibaret değildir'' şeklinde konuştu.
İhracatta yüzde 7’lik azalma oldu
Çağlayan, Suriye ile ticarette bir etkilenme olduğunu, bunun son aylarda daha ciddi şekilde yaşanmaya başlandığını, 2011'in ilk 10 ayına bakıldığında ihracatta yüzde 7'lik bir azalma bulunduğunu ifade etti. Kasım ayıyla beraber daha dramatik düşüşler başladığını, ay bazında kasım ayı itibariyle yüzde 40'a yakın bir düşüşün söz konusu olduğunu bildiren Çağlayan, ''Suriye vatandaşlarının ve Suriye'de iş yapan gerek Suriyeli gerek Türk iş adamlarının hiçbir şekilde bu işten menfi etkilenmemesi için çok hassas davrandık'' diye konuştu.
Çocuk inanmayacak sebeplerle engelleme yapıyorlar
Suriye yönetimi tarafından çok farklı tavırlar ortaya konduğunu, ''güya, sözüm ona çocuğun bile inanmayacağı bir takım sebeplerle'' araçların girişinin engellendiğini, bunun yapılmasıyla aslında Suriye'nin kendi ticaretini engellediğini, Suriye'nin serbest ticaret anlaşmasını askıya alacağını söylediğini, bundan zarar gören tarafın da Türkiye olmayacağını ifade eden Çağlayan, şöyle konuştu: ''Türkiye mutlaka ufak tefek problem yaşayacaktır ancak bu işin asıl muhatabı Suriye tarafı. Neden- Türkiye'den Suriye'ye, Suriye'den Türkiye'ye ürün ihracatına baktığımız zaman zaten burada her şeyi görürsünüz. Suriye'den ihracatımızın neredeyse yarısı petroldü, ham petrol olarak işleyip tekrar geri satıyorduk ve bunun yanı sıra da tekstirüze iplik başta bazı konular olmak üzere bazı mamuller ithal ediyorduk ve Suriye, Türkiye'ye olan ihracatını iki katına çıkarmıştı. Yani yüzde 55'lik bir artış olmuştu geçen sene itibariyle.''
Bakan Çağlayan, Suriye'nin böyle bir ortamda ülke olarak vergileri arttırmak değil düşürmek mecburiyetinde olduğunu dile getirdi. Suriye yönetiminin aldığı kararları hayret ve şaşkınlıkla izlediğini ifade eden Çağlayan, ''Niye, tekrar ifade diyorum. Yani Ekonomi Bakanı olarak bu işin içinden gelen biri olarak, yapılan uygulama şu anda maksadı aşan bir hale gelmiştir. Kendi halkını cezalandırıyor. Sen zaten para bulamıyorsun'' diye konuştu. Çağlayan, Suriye'nin elindeki kaynakların oldukça kıt olduğunu, diğer taraftan transit geçen araçlarda giriş çıkışlar için 600-670 dolar para aldığını, bunun iki katına çıkması durumunda, transitin Suriye'den geçirilmek zorunda olunmadığını vurguladı. Müsteşar yardımcısı ve lojistikle ilgili daire başkanının 3 gündür Mısır'da olduğunu, Sanayi ve Ticaret Bakanı olan arkadaşıyla görüştüklerini, pazartesi günü ise Ulaştırma Bakanlığı ile ciddi toplantılar yapacaklarını dile getiren Çağlayan, şöyle devam etti: ''Şimdi bizim Mısır üzerinden Mersin'den İskenderiye'ye, Mersin'den Porsaid'e iki gidiş yolumuz var. İskenderiye'ye gittiğimiz zaman İskenderiye'den güneye doğru inip Safaga Limanı'na, Safaga Limanı'ndan tekrar Kızıldeniz'den geçerek Suudi Arabistan ve Dubai Duba'dan da Ortadoğu coğrafyasına girebiliriz bir. İki, bizim yıllık transit olarak o bölgeye yaklaşık 40 bine yakın geçişimiz var ama bunun yüzde 70'lik kısmını Ürdün ve Suudi Arabistan teşkil ediyor. İkinci alternatif bizim Lübnan'a yapmış olduğumuz ticarette. Biz hemen Mersin Beyrut Ro-Ro seferleri başlatıyoruz. Bir iki gün içinde, yarın falan başlayabilir. Akdeniz İhracatçı Birlikleriyle beraber bunu yapıyoruz. Üçüncü alternatif tekrar Mersin Limanı'ndan Porsaid'e inip buradan süratli bir şekilde Süveyş Kanalı'ndan güneye inmek mümkün olduğu gibi Süveyş Kanalı'ndan tekrar kara yoluyla Akabe'ye geçme imkanına sahibiz. Bir başka güzergah olarak Irak Habur ki Habur'daki geçiş trafiği biraz düzenlendi. Düzenlenecek, yani yolcu geçişleri, biraz daha trafiği belirli günlerde yer verilecek dolayısıyla ticari araçların girişleri ve kamyonların, tırların geçişine daha fazla ağırlık verilecek. Buradaki geçişler konusunda bütün alternatiflerin hepsi şu anda masada, masada olmaktan öte hepsi şu anda imalat hattında, üretim hattında. Bu konuda Dışişleri Bakanlığımız devrede.''
''Sınır kapısında yaşanan beklemeler''
Bakan Çağlayan, Türk nakliyecilerin yaşamış olduğu sıkıntının bu sınır kapısındaki beklemelerden kaynaklandığını, kendilerinin tedbirleri açıklamasının ardından aynı gün akşamında hemen kapının açıldığını ve araçların alınmaya başlandığını vurguladı. Araçların içeriye alınmaya başlamasının ardından başka tedbirler konulduğunu, aracın uzunluğundan tonajına, yaşına varıncaya kadar çeşitli tedbirler konulduğunu dile getiren Çağlayan, şunları söyledi: ''Başından beri söylüyorum, yani bizim elimiz armut toplamıyor, biz boş değiliz, biz de buna çok daha çok daha şiddetli tepki verme durumundayız ve daha güçlüyüz. Bu anlamda bütün adımlarımızı atarken Suriye yönetiminin kendi halkını cezalandırdığı pozisyona düşmek istemiyoruz. Bundan dolayı birçok model gerçekleştirdik ve şimdi bu geçişten sonra UND ile bütün ilgili bakanlıkların müsteşarlığıyla benim başkanlığımda bir toplantı yaptık ve güzergahları belirledik, hadi işiniz rast gelsin dedik. Tabi by-pas bu dediğim gibi stent falan da yok bunda, direkt yeni damarları, yeni yolları oluşturarak bunları yaptık. Bunlar var olan fakat kullanılmayan yollardı veya kullanılmasında çok fazla lüzum görülen yerler değildi. Yani nakliyecilerimize şunu söyledik; bir iki gün geç yükleyin bizden haber bekleyin, hemen yüklemeyin, ne olacak gidip sınır kapısında beklemektense varsın iki üç gün ihracat yerinden geç yüklensin, ama rahat gitsin diye. Tahmin ediyorum ki pazartesiye kadar ciddi manada bununla ilgili sorunlar ortadan kalkacaktır. Şu anda zaten kan deveranı başladı bir problem yok ama biz de Suriye araçlarına transit geçişlere mukabil tedbirler aldık.'' SHA