Boşanmada Mal Rejiminin Tasfiyesi

Boşanma, evlilik birliğini sona erdiren hukukî bir süreç olmakla birlikte, eşlerin evlilik süresince edindikleri malların akıbeti; yeni ve karmaşık bir hukukî ihtilaf olarak boşanma davası sonrasında açılacak mal rejiminin tasfiyesi davasında karşımıza çıkar.
Türk Medeni Kanunu (TMK) uyarınca eşler farklı bir mal rejimi seçmemişlerse, yasal mal rejimi olan “edinilmiş mallara katılma rejimini” seçmiş kabul edilirler. Boşanma davasının bitip kesinleştikten sonra başlayan bu süreç; “mal rejiminin tasfiyesi” olarak adlandırılır.
Tasfiyenin ilk adımında, eşlerin malvarlıklarını kişisel mal ve edinilmiş mal olarak ikiye ayıracak bir belirleme yapılır. Çünkü mal tasfiyesi davası sadece edinilmiş malları kapsar ve hesaba katar. Edinilmiş mallar TMK m. 219’da düzenlenmiş olup maddeye göre mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde edilen malvarlığı değerleridir. Buna özellikle çalışmanın karşılığı olan edinimler, sosyal güvenlik ödemeleri, çalışma gücü kaybı tazminatları ve kişisel malların gelirleri dâhildir. Örneğin, emeklilik ikramiyesi edinilmiş mal grubundan sayılır.
Kişisel mallar ise TMK m. 220’da kaleme alınmıştır. Maddeye göre kanun gereği kişisel mallar; eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya, mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait olan mallar, miras yoluyla ya da karşılıksız kazanma yoluyla (bağış) elde edilen malvarlığı değerleri ve manevi tazminat alacaklarıdır. Düğün takıları ve ziynet eşyalarında ise daha önceki yazımızda da belirtmiş olduğumuz üzere Yargıtay yerleşik içtihatlarından dönmüş ve sadece kadının kişisel malı olduğunu kabul eden görüşünü terk etmiştir.
Belirli bir malın edinilmiş mal olduğunu iddia eden taraf bu iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Ancak bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir. Buna “edinilmiş mal karinesi” denilir.
Tasfiyenin temelini katılma alacağı (artık değere katılma payı alacağı) oluşturur. Her eş veya mirasçıları, diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibidir ve kanundan doğan bu hakka sahip olmak için talepte bulunan eşin herhangi bir maddi katkısının olup olmadığına bakılmaz.
Artık değer ise eşin edinilmiş mallarının toplam değerinden (eklenecek ve denkleştirilecek miktarlar dahil) bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra elde kalan miktardır. Değerleme anı ise karar tarihine en yakın tarihtir.
Eklenecek değerler ise mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan yapılan, olağan hediyeler dışındaki karşılıksız kazandırmalar veya diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirlere konu işlemlerin değerleridir. Bu değerler, tasfiyede edinilmiş mallara eklenir. Bu davaların zamanaşımı süresi 10 yıldır.
