Eğitimdeki başarısızlığın nedenlerinin önemli altyapı sorunları olduğuna, “Kente yoğun göç, eğitime yetersiz bütçe, kalabalık sınıflar, öğretmen açığı ve materyal eksikliği” sözleriyle dikkat çekildi
Eğitim Sen Gaziantep Şubesi tarafından yapılan açıklamada, “ Yükseköğrenime Giriş Sınavı’nın sonuçları iktisadi adaletsizliklerin yarattığı eğitim alanındaki eşitsizliklerin her geçen gün daha da derinleştiğini bir kez daha göstermiştir” denildi. Türkiye'de eğitim sisteminin eleştirel düşünce ve fikri zenginliğin gelişimine katkı sunmaktan çok piyasaya işgücü sağlamayı ve uysal vatandaşlar yetiştirmeyi hedeflediği, eğitim sisteminin, sınıfsal ve bölgesel dengesizlikleri derinleştirirken, kültürel farklılıkları yok saydığına vurgu yapıldı.
YGS sonuçlarını sorgulanması lazım
Sınav sonuçlarına göre ilk sıralarda yer alan öğrencilerin Fen, Özel Fen, Sosyal Bilimler, Öğretmen ve Anadolu Liselerinden çıkmasının bu eşitsizliğin somut göstergesi olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “YGS'nin sonuçlarının bu açıdan sorgulaması yapılmadıkça sınav maliyetlerinin ailelerin bütçelerinde yarattığı depremlerle birlikte eşitsizlik derinleşerek devam edecektir” uyarısında bulunuldu.
Kente yoğun göç, eğitime yetersiz bütçe ve 64. sıra
Eğitim Sen, Gaziantep’ten YGS sınavlarına 39 bin öğrencinin katıldığını, Gaziantep’in YGS sonuçlarına göre iller sıralamasında tüm puanların ortalamasına göre 64.sırada yer aldığını da hatırlatarak, “Bu sonuç geçmiş yıllarla karşılaştırıldığında kısmi bir ilerleme olarak görülebilir. Ancak Gaziantep'in “marka kent” olarak nitelendiği düşünüldüğünde sonuç hiç de iç açıcı değildir. Kente yoğun göç, eğitime yetersiz bütçe, kalabalık sınıflar, öğretmen açığı ve materyal eksikliği eğitimin çözüm bekleyen temel sorunlarıdır. Gaziantep’in eğitim sorununun çözümü ancak her alanda olduğu gibi eğitimde de mutlaka Gaziantep'te yaşayan tüm vatandaşların, sivil toplum örgütlerinin, sendikaların, kamu kurum ve kuruluşlarının, belediyelerin ortak bir akıl etrafında çalışmasıyla çözülebilir” denildi.
İktisadi ve sosyal adaletsizlik artıyor
“ÖSYM Başkanı, geçmiş yıllarda yaşanan kopya iddialarının gölgesinde, sınav sonuçlarını çok kısa bir sürede ilan ettiklerini, kopya şüphesi uyandıracak hiçbir girişime izin vermediklerini ve güven duyulacak bir sistem kurduklarını övünerek anlatmaktadır” diyen Eğitim Sen yetkilileri, “ÖSYM Başkanının açıklamasında milyonları etkileyen sınava ve sonuçlarına ilişkin sosyal ve niteliksel herhangi bir değerlendirmeye yer verilmemesi eğitim sisteminin tükenmişliğini göstermektedir. YGS başta olmak üzere yapılan bütün eleyici ve sıralamaya dayalı sınavların hem çocuklarımız hem de aileler üzerinde örseleyici ve yaralayıcı etkisi bulunmaktadır. Her yılın ikinci dönemi çocuklarımız ve aileleri için telafisi mümkün olmayan trajedilere yol açmaktadır. Bu karanlık gidişe dur denmelidir. Sınavlar sınıfsal kategoriler bakımından varsıllara avantaj yoksullara dezavantaj yaratan sonuçlar üretmektedir. Bu durum zaten bozuk olan sosyal dengeleri daha da bozucu bir etki yaratmaktadır. İktisadi ve sosyal adaletsizliklerin hemen her alanda çok yoğun yaşandığı ülkemizde, daha adil ve eşitlikçi bir eğitim ve iktisat politikası oluşturmaya ihtiyaç bulunmaktadır” dedi..
Açıklamada, “Eğitim Sen olarak diyoruz ki; sınavsız ve dershanesiz bir eğitim sistemi mümkündür. Dershanelere dayalı hazırlık ve eğitim sistemi tasfiye edilmelidir. Eğitimin her kademesi ve çeşidinin güçlendirilmesi bağlamında meslek liselerinin içeriği etkili hale getirilmelidir. Üniversiteler özgür ve özerk eğitim kurumları haline getirilmeli, YÖK sistemi kaldırılmalı, üniversite öğrencilerine parasız eğitim, ulaşım, beslenme ve barınma koşulları sağlanmalıdır” denildi. A Tuzcu
Eğitim Sen Gaziantep Şubesi tarafından yapılan açıklamada, “ Yükseköğrenime Giriş Sınavı’nın sonuçları iktisadi adaletsizliklerin yarattığı eğitim alanındaki eşitsizliklerin her geçen gün daha da derinleştiğini bir kez daha göstermiştir” denildi. Türkiye'de eğitim sisteminin eleştirel düşünce ve fikri zenginliğin gelişimine katkı sunmaktan çok piyasaya işgücü sağlamayı ve uysal vatandaşlar yetiştirmeyi hedeflediği, eğitim sisteminin, sınıfsal ve bölgesel dengesizlikleri derinleştirirken, kültürel farklılıkları yok saydığına vurgu yapıldı.
YGS sonuçlarını sorgulanması lazım
Sınav sonuçlarına göre ilk sıralarda yer alan öğrencilerin Fen, Özel Fen, Sosyal Bilimler, Öğretmen ve Anadolu Liselerinden çıkmasının bu eşitsizliğin somut göstergesi olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “YGS'nin sonuçlarının bu açıdan sorgulaması yapılmadıkça sınav maliyetlerinin ailelerin bütçelerinde yarattığı depremlerle birlikte eşitsizlik derinleşerek devam edecektir” uyarısında bulunuldu.
Kente yoğun göç, eğitime yetersiz bütçe ve 64. sıra
Eğitim Sen, Gaziantep’ten YGS sınavlarına 39 bin öğrencinin katıldığını, Gaziantep’in YGS sonuçlarına göre iller sıralamasında tüm puanların ortalamasına göre 64.sırada yer aldığını da hatırlatarak, “Bu sonuç geçmiş yıllarla karşılaştırıldığında kısmi bir ilerleme olarak görülebilir. Ancak Gaziantep'in “marka kent” olarak nitelendiği düşünüldüğünde sonuç hiç de iç açıcı değildir. Kente yoğun göç, eğitime yetersiz bütçe, kalabalık sınıflar, öğretmen açığı ve materyal eksikliği eğitimin çözüm bekleyen temel sorunlarıdır. Gaziantep’in eğitim sorununun çözümü ancak her alanda olduğu gibi eğitimde de mutlaka Gaziantep'te yaşayan tüm vatandaşların, sivil toplum örgütlerinin, sendikaların, kamu kurum ve kuruluşlarının, belediyelerin ortak bir akıl etrafında çalışmasıyla çözülebilir” denildi.
İktisadi ve sosyal adaletsizlik artıyor
“ÖSYM Başkanı, geçmiş yıllarda yaşanan kopya iddialarının gölgesinde, sınav sonuçlarını çok kısa bir sürede ilan ettiklerini, kopya şüphesi uyandıracak hiçbir girişime izin vermediklerini ve güven duyulacak bir sistem kurduklarını övünerek anlatmaktadır” diyen Eğitim Sen yetkilileri, “ÖSYM Başkanının açıklamasında milyonları etkileyen sınava ve sonuçlarına ilişkin sosyal ve niteliksel herhangi bir değerlendirmeye yer verilmemesi eğitim sisteminin tükenmişliğini göstermektedir. YGS başta olmak üzere yapılan bütün eleyici ve sıralamaya dayalı sınavların hem çocuklarımız hem de aileler üzerinde örseleyici ve yaralayıcı etkisi bulunmaktadır. Her yılın ikinci dönemi çocuklarımız ve aileleri için telafisi mümkün olmayan trajedilere yol açmaktadır. Bu karanlık gidişe dur denmelidir. Sınavlar sınıfsal kategoriler bakımından varsıllara avantaj yoksullara dezavantaj yaratan sonuçlar üretmektedir. Bu durum zaten bozuk olan sosyal dengeleri daha da bozucu bir etki yaratmaktadır. İktisadi ve sosyal adaletsizliklerin hemen her alanda çok yoğun yaşandığı ülkemizde, daha adil ve eşitlikçi bir eğitim ve iktisat politikası oluşturmaya ihtiyaç bulunmaktadır” dedi..
Açıklamada, “Eğitim Sen olarak diyoruz ki; sınavsız ve dershanesiz bir eğitim sistemi mümkündür. Dershanelere dayalı hazırlık ve eğitim sistemi tasfiye edilmelidir. Eğitimin her kademesi ve çeşidinin güçlendirilmesi bağlamında meslek liselerinin içeriği etkili hale getirilmelidir. Üniversiteler özgür ve özerk eğitim kurumları haline getirilmeli, YÖK sistemi kaldırılmalı, üniversite öğrencilerine parasız eğitim, ulaşım, beslenme ve barınma koşulları sağlanmalıdır” denildi. A Tuzcu
RSS