Erzincan’ın İliç ilçesinde meydana gelen ve 9 işçinin toprak altında kaldığı maden kazası ile ilgili açıklama yapan KESK Gaziantep Şubeler Platformu, “Sorumluların ödüllendirildiği bir Türkiye manzarasıyla karşı karşıyayız” şeklinde konuştu.
“İktidar bugüne kadar kol kanat gerdiği şirket yine cezasızlıkla ödüllendirilecek” diyen KESK Gaziantep Şubeler Platformu Sözcüsü İsmet Karatay, “Bizler sorumluları iyi biliyoruz. En başta şirkete bugüne kadar kol kanat geren, doğamızı yaşam alanlarımızı yağmalamasına izin veren, tüm uyarılara rağmen bu facianın gelişini izleyen, hukuksuz kapasite artışlarına izin verdiği yetmezmiş gibi şirketi vergi aflarıyla ödüllendiren AKP iktidarı bu göçüğün baş sorumlusu. Bizler daha fazla kâr hırsıyla topraklarımızı, doğamızı, emperyalist şirketlere peşkeş çekenlerden hesap soracağız” dedi.
Kader ve fıtrat denilerek geçiştirilen her felaket bir sonrakine kapı aralıyor
“Bir başka nokta İliç’te yaşanan facianın bölgede yaratacağı uzun erimli sonuçlar doğurabilecek ekolojik yıkım” uyarısında bulunan Karatay, “Altın madeni Fırat Nehri’ne oldukça yakın bir noktada bulunuyor. Siyanürlü toprak yığınının Fırat Nehri’ne ulaşması Fırat Nehri’nin aktığı coğrafya boyunca zehirli kimyasalların yaşam alanlarını tehdit etmesi anlamına gelecek. Soma, Ermenek, Amasra, Şirvan ve daha sayamayacağımız pek çok maden katliamı ve iş cinayeti. Manzara hiç değişmiyor. Kader ve fıtrat denilerek geçiştirilen her felaket bir sonrakine kapı aralıyor”
Facianın sorumlularından gerekli hesabın sorulması için takipçi olacağız
Bu toprakların yerli ve yabancı sermaye tarafından talan edilmesine göz yumanların; emekçilerin canı, kanı üzerinden zenginleşenlerin peşini bırakmayacaklarını sözlerine ekleyen Karatay, “Kamu çıkarlarından uzak, kaynakları, doğayı, halkı ve insanı esas almak yerine, yandaşı koruyan mevcut yanlış ekonomi ve madencilik politikaları nedeniyle yeni bir facia yaşanmıştır ve bu zihniyet terk edilmedikçe yenileri yaşanmaya devam edecektir. ESM olarak yeni maden ve iş cinayetlerinin yaşanmaması adına Erzincan’da yaşanan bu facianın sorumlularından gerekli hesabın sorulması için takipçi olacağız” ifadelerine yer verdi.
Karatay, “Madeni işleten Anagold şirketinin yüzde 80’i Kanadalı altın maden şirketi Alacer Gold’a (SSR Mining), yüzde 20’si ise Çalık Grubu bünyesinde bulunan Lidya Madencilik’e ait. Söz konusu maden faaliyete geçtiği 2008 yılından bu yana birçok skandalla gündeme gelmiş ve iktidar tarafından korunup kollanmıştı” hatırlatmasını yaptı.
Şirket, vergi affıyla ödüllendirilmiş
Altın madeninin açıldığı günden bu yana hukuksuz ÇED kararlarıyla büyütülüp genişletilerek adeta bölgeyi istila ettiğini söyleyen Karatay, “Şirket iktidar tarafından dokunulmaz kılınmış, dokunan yanmış. Uzun yıllardır bölgeyi zehirleyen maden tesisinde 2022 yılında da 20 ton siyanürlü solüsyon etrafa saçılmıştı. Bu olayın ardından şirkete 16 milyon TL ceza kesilmiş; ancak aynı şirket biz emekçiler ağır bir vergi yükü altında ezilmeye mahkum edilirken 2023 yılı Mart ayında 7,2 milyon dolar (dönemin dolar kuruna göre yaklaşık 140 milyon TL) vergi affıyla ödüllendirilmişti. Üstelik maden şirketinin ruhsatının iptal edilmesine ilişkin dava hukuki bir sonuca bağlanmamış” dedi.
Karatay, “Son olarak 31 Ekim 2022 yılında kapasite artışı yapan maden şirketinin söz konusu projesinin, felaket riski taşıdığının konuyla ilgilenen meslek örgütleri tarafından defalarca dile getirilmesine rağmen; tarafını şirketten yana belirleyen sorumsuz yöneticiler bu uyarıları asla dikkate almadılar. Söz konusu tesise; deprem, su kaynakları ve nehirlerin korunması bakımından bilimsel gerçeklere aykırı olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca Nihai ÇED Olumlu kararı verildi. Kararın altında imzası bulunan dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, bugün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı” diye konuşma yaptı.