“Bütün okullar imam hatip lisesi yapılmak isteniyor”

Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerine okutulacak zorunlu derslere ait yeni müfredatı, "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" ismiyle askıya çıkardı. Yeni müfredatın on yıllık bir çalışmanın ürünü olduğu ifade eden Bakan Yusuf Tekin, 12 yıllık zorunlu eğitimde tekrarlanan bilgileri "yüzde 35 seyreltme" yoluna gittiklerini ancak bu seyretmenin haftalık eğitim saatini azaltmak anlamına gelmediğini de vurguladı. 

Ulusal Eğitim Derneği İzmir Şubesi Başkanı Osman Gazi Oktay, “Seyretmeyle; cumhuriyeti ve  değerlerini, Atatürk'ü, bilimsel dersleri, objektif bilimleri seyrettiler. Örneği ortaokulda seçmeli derslerle birlikte 8 saat din içerikli ders var. Fakat matematik, fen bilgisi gibi objektif bilimlerin ders sayısı ise 9. Daha önce bütün okullar sadece adı olsa da Anadolu Lisesi yapıldı şimdi de bütün okullar imam hatip lisesi yapılmak isteniyor” dedi.

Eğitim Sen İzmir 6 No’lu Şube Başkanı Bülent Karakaş da MEB’in geleceğimizi ‘yangından mal kaçırır gibi’ hareket ettiğini aktararak, “Seyretme’ ile doğrudan bilim, tarih, felsefe ve sanat derslerinin hedef alındığı görülmektedir. Bazı derslerde ünite ve kazanım sayılarının azaltılarak ‘tek din, tek mezhep, tek kimlik ve tek dil’ üzerinden ağırlıklı olarak hem ‘dini’, hem de ‘milli ve manevi’ öğeler ve referanslarla donatılmış bir müfredat taslağı hazırlanmıştır” ifadelerini kullandı.

Yeni müfredatın iktidarın ideolojisine göre hazırlandığını aktaran Osman Gazi Oktay, “Taslak kesinlikle öğrencilerimizin üreten, düşünen insanlar yerine biat edecek, itaat edecek, irdeleme gücü yoksun bir nesil yetiştirmeyi hedefliyor” derken, Bülent Karakaş, “Eğitim müfredatının çocukların, gençlerin, toplumun ve ülkenin gerçek ihtiyaçlarından çok, iktidarın siyasal-ideolojik çizgisine uygun hale getirilmesinin en somut yönü okullarda hangi bilgilerin, nasıl, hangi araçlar ve örnekler üzerinden verileceğidir. Mevcut iktidar çocuğa ya da bireye nasıl yaklaşıyor, nasıl bir insan modeli yetiştirmek istiyor, yetiştirdiği bireylerde hangi özellikler olmasını istiyorsa eğitim müfredatını da ona uygun şekilde hazırlamıştır” şeklinde konuştu.

Karataş, müfredat taslağında “Türkiye’de yaşayan farklı kimlikler, inançlar ve kültürler genellikle ya hiç görünmez kılınmış ya da ‘karşı tarafta’ gösterildiğini aktararak, “Eğitim müfredatında 12 Eylül darbecilerinin izinden gidilerek Türk-İslam sentezinin benimsenmiş olması ve ‘tek din, tek mezhep ve tek dil’ yaklaşımının daha da belirgin hale getirilmiş olması dikkat çekicidir. Ülkeyi ve gelecek nesilleri yakından ilgilendiren eğitim müfredatı gibi bir konuda, eğitim müfredatının siyasal ve ideolojik olarak iktidara yakın çevrelerin müdahalesiyle içerik olarak daha da geriye götürülmesi, bilime, laikliğe ve demokratik düşünmeye karşı adeta bayrak açılması söz konusudur” dedi.

Eğitim Sen olarak harekete geçtiklerini ve itiraz ettiklerini söyleyen Bülent Karakaş, “İktidarın toplum tahayyülünde istediği insan modelinin nedenli çağın gerisinde ve bilimsel gerçeklerle örtüşmediğini de eğitim alanında sicilinin ne denli bozuk olduğunu da 4+4+4 sürecinden biliyoruz. Dolayısıyla çocuklarımızın eğitiminde telafisi güç olumsuzluklar yaratacak bu müfredat değişikliği kabul edilemez. Eğitim Sen olarak eğitim müfredatı olmaktan çok siyasi iktidarın siyasal-ideolojik hedeflerini gözeten, laiklik ve bilim karşıtı demokratik ilkelerden uzak yeni müfredatı reddediyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.