3 milyon memur ve memur emeklisini yakından ilgilendiren Toplu Sözleşme Görüşmelerine sayılı günler kala sendikalar taleplerini açıklamaya başladı. Türkiye Kamu Sen 2020 yılı için yüzde 10+10 zam taban aylığa seyyanen 600 lira telafi artışı ve yüzde 3 refah payı talep etti
Basın açıklaması yaparak Türkiye Kamu Sen’in taleplerini kamuoyu ile paylaşan Türkiye Kamu Sen Gaziantep İl Temsilcisi Kemal Kazak, “Çalışanlara, masa başında hazırlanan enflasyon hedefi doğrultusunda ücret artışı yapıldıktan sonra çalışanların ve vatandaşların gerçek enflasyon karşısında kaderiyle baş başa bırakılması kabul edilemez. Yıllardır, vatandaşlarımızın zorunlu olarak tükettiği mal ve hizmet fiyatlarındaki artışlar, memur maaşları için temel kabul edilen enflasyon oranının üzerinde gerçekleşmektedir” dedi.
2018 yılında memur
maaşları yüzde 5,5 eridi
Kamu çalışanlarının ücretlerinin mal ve hizmet fiyatlarında yaşanan artışlar karşısında her yıl eridiğini belirten Kazak, “Geçtiğimiz dönem imzalanan toplu sözleşme gereği 2018 yılı için memurlara yüzde 4+3,5 zam yapılmıştı. Enflasyon farkı da eklendiğinde memurlara geçen yıl toplam yüzde 14,8 zam yapıldı ama enflasyon yüzde 20,3 oldu. Dolayısıyla resmi enflasyona göre bile 2018 yılında memur maaşları yüzde 5,5 eridi. Sonradan ödenen enflasyon farkı ise erimeyi durdurmak yerine geçici bir çözüm olmaktadır. Maaşların döviz kuru karşısındaki durumu ortadadır” ifadelerini kullandı.
Bin 49 dolar olan ortalama
memur maaşı 710 dolara düştü
“2013 yılında bin 49 dolar olan ortalama memur maaşı 710 dolara düştü; memur maaşı aylık 339 dolar eridi” diyen Kazak, “2002 yılında ortalama memur maaşıyla 22,1 çeyrek altın alınabilirken bu rakam bugün 9,7’ye geriledi. Sadece 2018 yılında 4 kişilik ailenin zorunlu harcamaları tam bin 32 lira artarken memur maaşındaki artış enflasyon farkı da dâhil aylık ortalama 441 lirada kaldı. Yani harcamalar bin 32 lira gelir ise 441 lira arttı; aile bütçesi 2018’de aylık 591 lira açık verdi. Maaşlar yüzde 17,3 eridi. Durum böyle iken, sermaye sahiplerine sürekli vergi indirimleri, aflar, teşvikler getiriliyor ama bütün yük adaletsiz vergiler yoluyla bizlerin üstüne yıkılıyor. İşte bu yüzden ülkemizin kaynaklarını adilce paylaşalım diyoruz, adil bir gelir dağılımı istiyoruz. Amacımız kamu çalışanlarını ve emeklileri insanca yaşayabileceği bir ücrete kavuşturmaktır. OECD ülkeleri içinde en zengin kesimle en yoksul kesim arasındaki uçurumun en büyük olduğu, gelir dağılımının en bozuk olduğu, yoksulluk oranının en yüksek olduğu ülke konumundan kurtulmak istiyoruz” şeklinde konuştu.
Güvencesiz istihdam
uygulamasına son verilmeli
Kamuda istihdam yapısını değiştiren, iş güvencesini yok eden 4-B statüsünde personel çalıştırma, vekil ebe, vekil imam gibi esnek ve güvencesiz istihdam uygulamasına son verilmesini isteyen Kazak, “Bu yolla kamuda sözleşmeli ve geçici personel çalıştırılması uygulamasına son verilmeli, idari hizmet sözleşmeli personelin hukuki statüleri belirlenmeli,. Yüksekokul mezunu işçilerin de talepleri halinde memur kadrolarına atanmaları sağlanarak kamuda istikrarlı ve sürdürülebilir bir istihdam rejimi oluşturulmalıdır. Malum konfederasyonun bundan önceki toplu sözleşme maceraları her dönem memur ve emeklilerimizin 730 gününü çalmakta, emeklerini heba etmekte, hayallerini yıkmaktadır.
Taban aylığa seyyanen net 600 TL
telafi artışı istiyoruz
Kazak, “2020 ve 2021 yıllarının maaş zammı belirlenmeden önce, geçmiş döneme ilişkin olarak ortaya çıkan erimenin giderilmesi, toplu sözleşme fiyaskolarının yaralarının sarılmasının zorunluluğunu ısrarla vurguluyor, memur ve emeklilerin ekonomik olarak kaybolan yıllarını geri istiyoruz. Bu kaybın yalnızca 2018 yılı için 600 TL olduğunu ifade etmiştik. Biz de geçtiğimiz yıl ortaya çıkan bu kaybımıza mahsuben taban aylığa seyyanen net 600 TL telafi artışı istiyoruz. Kamu görevlilerine ve emeklilere 2020 yılının birinci ve ikinci altı aylık dilimlerinde yüzde 10 + yüzde 10 ve Ocak ayından itibaren ayrıca yüzde 3 refah payı artışı istiyoruz. 2021 yılı için ise Ocak 2021’de ise tüm kamu görevlilerinin ve emeklilerinin maaşlarına yüzde 8+ yüzde 8 zam ve yine Ocak 2021’den geçerli olmak üzere yüzde 3 refah payı talep ediyoruz. Enflasyon farkının ise TÜFE’nin maaşlara yapılan oransal artışların üzerine çıktığı aydan itibaren ödenmesini istiyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Tüm kamu görevlilerine de
“Bayram İkramiyesi” ödenmeli
Türkiye Kamu Sen Gaziantep İl Temsilcisi Kemal Kazak, konuşmasını şu cümlelerle tamamladı: “Memur maaşını oluşturan bütün kalemler ile ek ödeme, döner sermaye, ek ders, fazla mesai, ikramiye gibi tüm ödemelerin emekli keseneğine dâhil edilerek, emekli olacak memurların yaşadığı mağduriyetlerin giderilmesini talep ediyoruz. Ortalama memur maaşının yıllık toplam tutarı dikkate alınarak gelir vergisi tarifesine yeni düzenleme getirilsin, kamu görevlilerinin yaşadığı vergi adaletsizliği son bulsun diyoruz. Yılda iki kez dini bayramlar öncesinde tüm kamu görevlilerine de “Bayram İkramiyesi” ödenmesini istiyoruz. Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının boş kadro bulunması durumunda derhal yapılmasını zorunlu kılacak mevzuat değişikliği talep ediyoruz. Geçtiğimiz yıl verilen sözlere uygun olarak bütün kamu görevlilerini kapsayacak ve tüm beklentileri karşılayacak bir ek gösterge düzenlemesine ihtiyaç vardır, bu konudaki adaletsizlikler giderilsin. Yardımcı Hizmetler Sınıfında görev yapan personele de ek gösterge verilsin diyoruz. Ek ödeme sorunları çözülsün. Başta aile yardımı ve çocuk parası olmak üzere tüm sosyal yardım ve ödemelerin yükseltilmesini; tüm kamu görevlilerine giyim, kira, evlenme, ulaşım, doğum, ölüm ve eğitim yardımı ödenmesini, sosyal devlet ilkesinin gerçek anlamda hayata geçirilmesini talep ediyoruz.” Hüseyin Karataş
Basın açıklaması yaparak Türkiye Kamu Sen’in taleplerini kamuoyu ile paylaşan Türkiye Kamu Sen Gaziantep İl Temsilcisi Kemal Kazak, “Çalışanlara, masa başında hazırlanan enflasyon hedefi doğrultusunda ücret artışı yapıldıktan sonra çalışanların ve vatandaşların gerçek enflasyon karşısında kaderiyle baş başa bırakılması kabul edilemez. Yıllardır, vatandaşlarımızın zorunlu olarak tükettiği mal ve hizmet fiyatlarındaki artışlar, memur maaşları için temel kabul edilen enflasyon oranının üzerinde gerçekleşmektedir” dedi.
2018 yılında memur
maaşları yüzde 5,5 eridi
Kamu çalışanlarının ücretlerinin mal ve hizmet fiyatlarında yaşanan artışlar karşısında her yıl eridiğini belirten Kazak, “Geçtiğimiz dönem imzalanan toplu sözleşme gereği 2018 yılı için memurlara yüzde 4+3,5 zam yapılmıştı. Enflasyon farkı da eklendiğinde memurlara geçen yıl toplam yüzde 14,8 zam yapıldı ama enflasyon yüzde 20,3 oldu. Dolayısıyla resmi enflasyona göre bile 2018 yılında memur maaşları yüzde 5,5 eridi. Sonradan ödenen enflasyon farkı ise erimeyi durdurmak yerine geçici bir çözüm olmaktadır. Maaşların döviz kuru karşısındaki durumu ortadadır” ifadelerini kullandı.
Bin 49 dolar olan ortalama
memur maaşı 710 dolara düştü
“2013 yılında bin 49 dolar olan ortalama memur maaşı 710 dolara düştü; memur maaşı aylık 339 dolar eridi” diyen Kazak, “2002 yılında ortalama memur maaşıyla 22,1 çeyrek altın alınabilirken bu rakam bugün 9,7’ye geriledi. Sadece 2018 yılında 4 kişilik ailenin zorunlu harcamaları tam bin 32 lira artarken memur maaşındaki artış enflasyon farkı da dâhil aylık ortalama 441 lirada kaldı. Yani harcamalar bin 32 lira gelir ise 441 lira arttı; aile bütçesi 2018’de aylık 591 lira açık verdi. Maaşlar yüzde 17,3 eridi. Durum böyle iken, sermaye sahiplerine sürekli vergi indirimleri, aflar, teşvikler getiriliyor ama bütün yük adaletsiz vergiler yoluyla bizlerin üstüne yıkılıyor. İşte bu yüzden ülkemizin kaynaklarını adilce paylaşalım diyoruz, adil bir gelir dağılımı istiyoruz. Amacımız kamu çalışanlarını ve emeklileri insanca yaşayabileceği bir ücrete kavuşturmaktır. OECD ülkeleri içinde en zengin kesimle en yoksul kesim arasındaki uçurumun en büyük olduğu, gelir dağılımının en bozuk olduğu, yoksulluk oranının en yüksek olduğu ülke konumundan kurtulmak istiyoruz” şeklinde konuştu.
Güvencesiz istihdam
uygulamasına son verilmeli
Kamuda istihdam yapısını değiştiren, iş güvencesini yok eden 4-B statüsünde personel çalıştırma, vekil ebe, vekil imam gibi esnek ve güvencesiz istihdam uygulamasına son verilmesini isteyen Kazak, “Bu yolla kamuda sözleşmeli ve geçici personel çalıştırılması uygulamasına son verilmeli, idari hizmet sözleşmeli personelin hukuki statüleri belirlenmeli,. Yüksekokul mezunu işçilerin de talepleri halinde memur kadrolarına atanmaları sağlanarak kamuda istikrarlı ve sürdürülebilir bir istihdam rejimi oluşturulmalıdır. Malum konfederasyonun bundan önceki toplu sözleşme maceraları her dönem memur ve emeklilerimizin 730 gününü çalmakta, emeklerini heba etmekte, hayallerini yıkmaktadır.
Taban aylığa seyyanen net 600 TL
telafi artışı istiyoruz
Kazak, “2020 ve 2021 yıllarının maaş zammı belirlenmeden önce, geçmiş döneme ilişkin olarak ortaya çıkan erimenin giderilmesi, toplu sözleşme fiyaskolarının yaralarının sarılmasının zorunluluğunu ısrarla vurguluyor, memur ve emeklilerin ekonomik olarak kaybolan yıllarını geri istiyoruz. Bu kaybın yalnızca 2018 yılı için 600 TL olduğunu ifade etmiştik. Biz de geçtiğimiz yıl ortaya çıkan bu kaybımıza mahsuben taban aylığa seyyanen net 600 TL telafi artışı istiyoruz. Kamu görevlilerine ve emeklilere 2020 yılının birinci ve ikinci altı aylık dilimlerinde yüzde 10 + yüzde 10 ve Ocak ayından itibaren ayrıca yüzde 3 refah payı artışı istiyoruz. 2021 yılı için ise Ocak 2021’de ise tüm kamu görevlilerinin ve emeklilerinin maaşlarına yüzde 8+ yüzde 8 zam ve yine Ocak 2021’den geçerli olmak üzere yüzde 3 refah payı talep ediyoruz. Enflasyon farkının ise TÜFE’nin maaşlara yapılan oransal artışların üzerine çıktığı aydan itibaren ödenmesini istiyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Tüm kamu görevlilerine de
“Bayram İkramiyesi” ödenmeli
Türkiye Kamu Sen Gaziantep İl Temsilcisi Kemal Kazak, konuşmasını şu cümlelerle tamamladı: “Memur maaşını oluşturan bütün kalemler ile ek ödeme, döner sermaye, ek ders, fazla mesai, ikramiye gibi tüm ödemelerin emekli keseneğine dâhil edilerek, emekli olacak memurların yaşadığı mağduriyetlerin giderilmesini talep ediyoruz. Ortalama memur maaşının yıllık toplam tutarı dikkate alınarak gelir vergisi tarifesine yeni düzenleme getirilsin, kamu görevlilerinin yaşadığı vergi adaletsizliği son bulsun diyoruz. Yılda iki kez dini bayramlar öncesinde tüm kamu görevlilerine de “Bayram İkramiyesi” ödenmesini istiyoruz. Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının boş kadro bulunması durumunda derhal yapılmasını zorunlu kılacak mevzuat değişikliği talep ediyoruz. Geçtiğimiz yıl verilen sözlere uygun olarak bütün kamu görevlilerini kapsayacak ve tüm beklentileri karşılayacak bir ek gösterge düzenlemesine ihtiyaç vardır, bu konudaki adaletsizlikler giderilsin. Yardımcı Hizmetler Sınıfında görev yapan personele de ek gösterge verilsin diyoruz. Ek ödeme sorunları çözülsün. Başta aile yardımı ve çocuk parası olmak üzere tüm sosyal yardım ve ödemelerin yükseltilmesini; tüm kamu görevlilerine giyim, kira, evlenme, ulaşım, doğum, ölüm ve eğitim yardımı ödenmesini, sosyal devlet ilkesinin gerçek anlamda hayata geçirilmesini talep ediyoruz.” Hüseyin Karataş