SGK Sigorta birimleri Genel müdürü Cüneyt Olgaç, SGK İl Müdür Yardımcısı Cuma Budak ,SGK Daire Başkanı Yakup Süngü, ve İş Güvenliği Adana laboratuar şefi Nazan Ekiz’in sunumlarını yaptığı İş veren uygulamaları ve İş sağlığı-İş Güvenliği semineri düzenlendi.
Dünyada iüçüncü sıradayız
Gaziantep Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Nabioğlu açılış konuşmasında çalışma hayatımızın en önemli sorunlarından birisi iş kazaları ve meslek hatalıkları olduğunu vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti:
Bu nedenle her yıl binlerce insanımız ölmekte,on binlerce insanımız sakat kalmakta,sağlığını yitirmekte ve acı çekmektedir.Türkiye’nin iş kazalarını yoğun olarak yaşandığı ülkeler arasında Avrupa’da birinci, dünyada ise üçüncü sırada olup,yaklaşık 5-6 dakikada bir iş kazasının olduğu bu kazanlar neticesinde de günde ortalama iki vatandaşımızın hayatını kaybettiği yapılan araştırmalarda üzülerek görmekteyiz.
Bu kazaların en önemli nedenleri,gerekli güvenlik tedbirlerinin alınamaması olduğu tespit edilmiştir.Bunların önlenmesi, en azından asgari bir seviyeye getirilmesi için İş sağlığı ve İş Güvenliği çalışmalarının yapılması gerekmektedir.
İş sağlığı ve güvenliği çalışmalarının istenilen sonuca ulaşmasında devlet, işçi ve işverene önemli görevler düşmektedir. Yasa ilk çıktığında işverene, işçilere ve uygulayıcılara yeni bir yük getiriyormuş gibi gözükse de Zonguldak’ta ve daha sonra ilimizde meydan gelen iş kazalarının bu denli canımızı acıtması devlet işveren işçi üçgeninde bunun önlenmesi yada asgariye düşürülmesi için elimizden gelenin fazlasını yapmalı, bu acıları yeniden yaşamamalıyız. Konu ile ilgili olarak devlet otoritesini kullanarak kalıcı, anlaşılır, caydırıcı düzenlemeler yapmalı, eşgüdüm sağlamalı, ayrıca kontrol denetim görevini aksatmadan uygulamalı ve bunların dışında bilimsel araştırmaları teşvik etmelidir.İşverenler iş yerinde alınan İş güvenliği ve tedbirlerinin uyulup uyulmadığını denetlemek,işçilere karşı tedbirlere karşı tedbirlerde mesleki risklerin alınması için gerekli tedbirler yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadır. Bu tür önlemlerle bu kazaların önlenmesi için gerekli şartlardır.İş yerlerinde sağlığı bozucu ortamları kaldırmak ve güvenli çalışma ortamı oluşturmak için tedbirler alınmalı,gereken araç ve gereç temin edilmelidir.İşçiler işini özenle ve dikkatle yapmalı,sağlanan koruyucu araç ve gereçleri kullanmaya özen göstermeli,dikkatli çalışmalıdır.
TÜRMOB genel Başkanı Nail Sanlı ise konuşmasında Sosyal Güvenlik konusu birkaç yıl öncesine kadar Türkiye’de kanayan yaralardan, toplum olarak çözüm bekleyen konulardan birisi olduğunu vurgulayarak konuşmasına şöyle devam etti: “1990’lı yılların başında biz Türkiye’de Sosyal Güvenlik Kuruluşlarının yani S.S.K nın, emekli sandığının ve BAĞKUR’un bir çatı altında toplanması gerektiğini ve güçlü bir Sosyal Güvenlik Kuruluşunun olması gerektiğini bildirgelerimize koyup raporlarımızı bu noktada sunarken,bazı çevrelerden bize çok ütopik düşünüyorsunuz,bunlar Türkiye’de olacak şeyler değil,biraz ayağı yere basan şeyler söyleyin diye tepkiler görmüştük,ama bugün gördüğünüz gibi o gün için ütopik değerlendirilen ve çok uzak görülen şeyler gerçekleşebiliyor yapılabiliyor.”dedi.
Dünyada iüçüncü sıradayız
Gaziantep Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Nabioğlu açılış konuşmasında çalışma hayatımızın en önemli sorunlarından birisi iş kazaları ve meslek hatalıkları olduğunu vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti:
Bu nedenle her yıl binlerce insanımız ölmekte,on binlerce insanımız sakat kalmakta,sağlığını yitirmekte ve acı çekmektedir.Türkiye’nin iş kazalarını yoğun olarak yaşandığı ülkeler arasında Avrupa’da birinci, dünyada ise üçüncü sırada olup,yaklaşık 5-6 dakikada bir iş kazasının olduğu bu kazanlar neticesinde de günde ortalama iki vatandaşımızın hayatını kaybettiği yapılan araştırmalarda üzülerek görmekteyiz.
Bu kazaların en önemli nedenleri,gerekli güvenlik tedbirlerinin alınamaması olduğu tespit edilmiştir.Bunların önlenmesi, en azından asgari bir seviyeye getirilmesi için İş sağlığı ve İş Güvenliği çalışmalarının yapılması gerekmektedir.
İş sağlığı ve güvenliği çalışmalarının istenilen sonuca ulaşmasında devlet, işçi ve işverene önemli görevler düşmektedir. Yasa ilk çıktığında işverene, işçilere ve uygulayıcılara yeni bir yük getiriyormuş gibi gözükse de Zonguldak’ta ve daha sonra ilimizde meydan gelen iş kazalarının bu denli canımızı acıtması devlet işveren işçi üçgeninde bunun önlenmesi yada asgariye düşürülmesi için elimizden gelenin fazlasını yapmalı, bu acıları yeniden yaşamamalıyız. Konu ile ilgili olarak devlet otoritesini kullanarak kalıcı, anlaşılır, caydırıcı düzenlemeler yapmalı, eşgüdüm sağlamalı, ayrıca kontrol denetim görevini aksatmadan uygulamalı ve bunların dışında bilimsel araştırmaları teşvik etmelidir.İşverenler iş yerinde alınan İş güvenliği ve tedbirlerinin uyulup uyulmadığını denetlemek,işçilere karşı tedbirlere karşı tedbirlerde mesleki risklerin alınması için gerekli tedbirler yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadır. Bu tür önlemlerle bu kazaların önlenmesi için gerekli şartlardır.İş yerlerinde sağlığı bozucu ortamları kaldırmak ve güvenli çalışma ortamı oluşturmak için tedbirler alınmalı,gereken araç ve gereç temin edilmelidir.İşçiler işini özenle ve dikkatle yapmalı,sağlanan koruyucu araç ve gereçleri kullanmaya özen göstermeli,dikkatli çalışmalıdır.
TÜRMOB genel Başkanı Nail Sanlı ise konuşmasında Sosyal Güvenlik konusu birkaç yıl öncesine kadar Türkiye’de kanayan yaralardan, toplum olarak çözüm bekleyen konulardan birisi olduğunu vurgulayarak konuşmasına şöyle devam etti: “1990’lı yılların başında biz Türkiye’de Sosyal Güvenlik Kuruluşlarının yani S.S.K nın, emekli sandığının ve BAĞKUR’un bir çatı altında toplanması gerektiğini ve güçlü bir Sosyal Güvenlik Kuruluşunun olması gerektiğini bildirgelerimize koyup raporlarımızı bu noktada sunarken,bazı çevrelerden bize çok ütopik düşünüyorsunuz,bunlar Türkiye’de olacak şeyler değil,biraz ayağı yere basan şeyler söyleyin diye tepkiler görmüştük,ama bugün gördüğünüz gibi o gün için ütopik değerlendirilen ve çok uzak görülen şeyler gerçekleşebiliyor yapılabiliyor.”dedi.
RSS