TEOG sınavının kalkmasıyla beraber liseye girişte 3 çember sisteminin uygulanacağı MEB yetkilileri tarafından açıklandı. 3 çember sistemi hakkında konuşan Eğitim-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ali Ersönmez, adrese dayalı çember sisteminin öğrencilerin seçme hakkını kısıtladığını vurguladı.
Öğrenciler, 9 okuldan
5’ini tercih edecek
Öğrencinin adresi esas alınarak üç çemberin belirleneceğini vurgulayan Ersönmez, “Her çemberde üç okul türünden(Anadolu Lisesi, Meslek Lisesi ve İmam Hatip Lisesi) birer tane bulunacak. Her öğrenci adresine göre belirlenmiş üç çemberdeki 9 okuldan (3 Anadolu Lisesi, 3 Meslek Lisesi ve 3 İmam Hatip Lisesi) 5 tanesini mutlaka tercih edecek. Çünkü 5 tercihten az ya da fazla tercih yapılamayacak. Örneğin, 3 Anadolu Lisesi tercih edip başka tercih yapmama olasılığı yok. Dolayısıyla öğrenci zorunlu olarak 4. ve 5. tercihlerine ya imam hatip lisesi ya da meslek lisesi yazmak durumunda kalacak. Bundan dolayı da öğrenciler istemedikleri okula yerleşmeyecek yaklaşımı geçerliliğini yitirecek” açıklamasında bulundu.
Eşitsizliklerin okullara
yansıması kaçınılmazdır
3 çember sisteminin öğrencilerin sadece oturduğu mahalle ya da eğitim bölgesine hapsetme aracı haline geldiğini kaydeden Ersönmez, “Halbuki Gaziantep’te baktığımızda semtlerin ekonomik, kültürel ve sınıfsal farklılıkları dolayısıyla toplumsal eşitsizlikler okullara kaçınılmaz olarak yansımakta. Okulların teknolojik donanımlarından, öğrencilere sunulan olanaklara, velilerin okul yaşantısına katkısına kadar pek çok alanda bu farklılıkları ve eşitsizlikleri görmek mümkün. Sanki tüm okullar eşit ve aynı olanaklara sahipmiş gibi bir ön kabul ile öğrencileri kendi bölgelerinde ve mahallelerinde bulunan okullara gitmeye zorlamak, sınıfsal eşitsizliklerin devamı ve öğrencilerin ait olduğu toplumsal sınıfa göre eğitim almaya zorlanması anlamına gelecektir” ifadesini kullandı.
Veliler, eğitim taleplerini
güçlü ifade etmeliler
TEOG’un yerine getireceği sisteme aylardır karar veremeyen MEB’in çocukların, öğrencilerin emeğini yok sayan ve geleceklerini karartmasına karşı velilerin eğitim taleplerini daha güçlü ifade etmeleri gerektiğini söyleyen Ersönmez, “Her öğrencinin istediği okula gitmesi en doğal hakkı olmalıdır. He öğrencinin istediği okulda sınavsız eğitim alması, savunulması gereken en temel yaklaşım olmalıdır. Bu nedenle eğitimin hiçbir kademesinde öğrencilere ve ailelerine dayatmada bulunulmamalıdır. Her öğrencinin kendi ilgi ve becerisi doğrultusunda hangi alanda okuyacağını kendisinin belirleyeceği bir eğitim sistemi oluşturulmalı. Bunu hedeflemeden atılacak her adımın, eğitimde yaşanan kaosu derinleştirmekten başka bir işe yaramayacağı unutulmamalıdır” diye konuştu. Hüseyin Karataş
Öğrenciler, 9 okuldan
5’ini tercih edecek
Öğrencinin adresi esas alınarak üç çemberin belirleneceğini vurgulayan Ersönmez, “Her çemberde üç okul türünden(Anadolu Lisesi, Meslek Lisesi ve İmam Hatip Lisesi) birer tane bulunacak. Her öğrenci adresine göre belirlenmiş üç çemberdeki 9 okuldan (3 Anadolu Lisesi, 3 Meslek Lisesi ve 3 İmam Hatip Lisesi) 5 tanesini mutlaka tercih edecek. Çünkü 5 tercihten az ya da fazla tercih yapılamayacak. Örneğin, 3 Anadolu Lisesi tercih edip başka tercih yapmama olasılığı yok. Dolayısıyla öğrenci zorunlu olarak 4. ve 5. tercihlerine ya imam hatip lisesi ya da meslek lisesi yazmak durumunda kalacak. Bundan dolayı da öğrenciler istemedikleri okula yerleşmeyecek yaklaşımı geçerliliğini yitirecek” açıklamasında bulundu.
Eşitsizliklerin okullara
yansıması kaçınılmazdır
3 çember sisteminin öğrencilerin sadece oturduğu mahalle ya da eğitim bölgesine hapsetme aracı haline geldiğini kaydeden Ersönmez, “Halbuki Gaziantep’te baktığımızda semtlerin ekonomik, kültürel ve sınıfsal farklılıkları dolayısıyla toplumsal eşitsizlikler okullara kaçınılmaz olarak yansımakta. Okulların teknolojik donanımlarından, öğrencilere sunulan olanaklara, velilerin okul yaşantısına katkısına kadar pek çok alanda bu farklılıkları ve eşitsizlikleri görmek mümkün. Sanki tüm okullar eşit ve aynı olanaklara sahipmiş gibi bir ön kabul ile öğrencileri kendi bölgelerinde ve mahallelerinde bulunan okullara gitmeye zorlamak, sınıfsal eşitsizliklerin devamı ve öğrencilerin ait olduğu toplumsal sınıfa göre eğitim almaya zorlanması anlamına gelecektir” ifadesini kullandı.
Veliler, eğitim taleplerini
güçlü ifade etmeliler
TEOG’un yerine getireceği sisteme aylardır karar veremeyen MEB’in çocukların, öğrencilerin emeğini yok sayan ve geleceklerini karartmasına karşı velilerin eğitim taleplerini daha güçlü ifade etmeleri gerektiğini söyleyen Ersönmez, “Her öğrencinin istediği okula gitmesi en doğal hakkı olmalıdır. He öğrencinin istediği okulda sınavsız eğitim alması, savunulması gereken en temel yaklaşım olmalıdır. Bu nedenle eğitimin hiçbir kademesinde öğrencilere ve ailelerine dayatmada bulunulmamalıdır. Her öğrencinin kendi ilgi ve becerisi doğrultusunda hangi alanda okuyacağını kendisinin belirleyeceği bir eğitim sistemi oluşturulmalı. Bunu hedeflemeden atılacak her adımın, eğitimde yaşanan kaosu derinleştirmekten başka bir işe yaramayacağı unutulmamalıdır” diye konuştu. Hüseyin Karataş
RSS