Cehalet nedeniyle aşı olmayı reddedenlerin sayısı her geçen gün artarak devam ediyor. Türkiye’de şu ana kadar 23 bin ailenin aşıyı reddettiği ifade edildi. Ayrıca Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı araştırmada da aşı karşıtlığı 2019 yılının sağlık açısından en tehlikelileri arasında yer aldı.
Aşı karşıtlığı ile ilgili açıklama yapan Gaziantep Aile Hekimliği Derneği Başkan K. Doğan Eroğulları, aşı karşıtlığının artması halinde ciddi salgınların yaşanacağını, milyonlarca çocuğun ve risk grubundaki insanların öleceğini ileri sürerken, “Bu anlamda aşı karşıtlığı, bir an önce önlem alınması gereken bir halk sağlığı sorunudur. Sağlık Bakanlığı ve TBMM, aşı konusunda vakit geçirmeden yasal bir düzenleme yapmalıdır. Çünkü aşı konusu toplumun tüm kesiminin sağlığını etkileyen bir konu olduğundan, tüm dünyada çok sayıda ülkede bu konuda yasal düzenleme vardır ve ülkemizde de bir an önce gerekli yasal düzenleme yapılmalıdır” dedi.
Kızamık vakası sayısı
her yıl artıyor
Hem dünyada hem de Türkiye’de aşı karşıtlığının olumsuz sonuçlarının görülmeye başlandığını belirten Eroğulları, etkin aşılama sayesinde 2016 yılına kadar azalan kızamık vakasının 2016 yılından sonra yeniden artmaya başladığını söyledi. Başkan Eroğulları, “Bazı ülkelerde binlerce kızamık vakası ve buna bağlı yüzlerce çocuk ölümü görülmeye başlandı. Dünya sağlık örgütü de (WHO) bu konuya dikkat çekiyor. Aşı karşıtlığının dünya sağlığına yönelik en büyük tehditlerden biri olarak görüyor ve aşı karşıtlığına bir çözüm bulunamazsa, tüm dünyada milyonlarca çocuğu kızamık ve ölümlerden kaybedeceğimizi söylüyor” ifadelerini kullandı.
Bir kişinin aşılanması 9-10
kişiye koruma sağlıyor
“Ülkemiz için de aynı durum söz konusu” diyen Eroğulları, “Son yıllarda ülkemizde de yanlış inanışlar ve bazı medya şarlatanlarının halkımızı yanlış ve eksik bilgilendirmesinden kaynaklı olarak aşı karşıtlığı artmakta. Ülkemizde çocuğuna aşı yaptırmayan ailelerin sayısı, halk sağlığını tehdit edecek boyutlara ulaştı. Toplumsal olarak kızamık aşısı oranının yüzde 95 üzerinde olması gerekiyor, aksi takdirde virüsün yaygınlaşması çok ciddi bir biçimde artıyor. Yani aslında bir kişinin aşılanması 9-10 kişiye koruma sağlıyor. Öksürük, hapşırma ve kişisel temas nedeniyle bulaşan kızamık virüsü karşısındaki en korunmasız grubu aşı olmamış çocuklar ve hamile kadınlar oluşturuyor” şeklinde konuştu. Hüseyin Karataş
Aşı karşıtlığı ile ilgili açıklama yapan Gaziantep Aile Hekimliği Derneği Başkan K. Doğan Eroğulları, aşı karşıtlığının artması halinde ciddi salgınların yaşanacağını, milyonlarca çocuğun ve risk grubundaki insanların öleceğini ileri sürerken, “Bu anlamda aşı karşıtlığı, bir an önce önlem alınması gereken bir halk sağlığı sorunudur. Sağlık Bakanlığı ve TBMM, aşı konusunda vakit geçirmeden yasal bir düzenleme yapmalıdır. Çünkü aşı konusu toplumun tüm kesiminin sağlığını etkileyen bir konu olduğundan, tüm dünyada çok sayıda ülkede bu konuda yasal düzenleme vardır ve ülkemizde de bir an önce gerekli yasal düzenleme yapılmalıdır” dedi.
Kızamık vakası sayısı
her yıl artıyor
Hem dünyada hem de Türkiye’de aşı karşıtlığının olumsuz sonuçlarının görülmeye başlandığını belirten Eroğulları, etkin aşılama sayesinde 2016 yılına kadar azalan kızamık vakasının 2016 yılından sonra yeniden artmaya başladığını söyledi. Başkan Eroğulları, “Bazı ülkelerde binlerce kızamık vakası ve buna bağlı yüzlerce çocuk ölümü görülmeye başlandı. Dünya sağlık örgütü de (WHO) bu konuya dikkat çekiyor. Aşı karşıtlığının dünya sağlığına yönelik en büyük tehditlerden biri olarak görüyor ve aşı karşıtlığına bir çözüm bulunamazsa, tüm dünyada milyonlarca çocuğu kızamık ve ölümlerden kaybedeceğimizi söylüyor” ifadelerini kullandı.
Bir kişinin aşılanması 9-10
kişiye koruma sağlıyor
“Ülkemiz için de aynı durum söz konusu” diyen Eroğulları, “Son yıllarda ülkemizde de yanlış inanışlar ve bazı medya şarlatanlarının halkımızı yanlış ve eksik bilgilendirmesinden kaynaklı olarak aşı karşıtlığı artmakta. Ülkemizde çocuğuna aşı yaptırmayan ailelerin sayısı, halk sağlığını tehdit edecek boyutlara ulaştı. Toplumsal olarak kızamık aşısı oranının yüzde 95 üzerinde olması gerekiyor, aksi takdirde virüsün yaygınlaşması çok ciddi bir biçimde artıyor. Yani aslında bir kişinin aşılanması 9-10 kişiye koruma sağlıyor. Öksürük, hapşırma ve kişisel temas nedeniyle bulaşan kızamık virüsü karşısındaki en korunmasız grubu aşı olmamış çocuklar ve hamile kadınlar oluşturuyor” şeklinde konuştu. Hüseyin Karataş