Çok fakülte açılması nitelikli olduğu anlamına gelmiyor

Stajın, avukat açısından önemli olduğunu ifade eden Yengil, “Staj, lisans diplomasını aldıktan sonra mı olmalı yoksa fakültede iken olmalı bu tartışılır. Hukuk öğrencisi teorik eğitimin yanı sıra uygulamalı eğitim görürse kendisini daha iyi yetiştirmiş olur. Şu anda 6 ay adliyede 6 ay ise bir avukatın yanında olmak üzere toplamda 1 yıl staj zorunluluğu bulunuyor. Yeni mesleğe başlayan bir avukatı hem kurallara tabi tutup hem de avukata maddi anlamda hiçbir destek sağlanmadan uygulamayı gör deniliyor” ifadelerini kullandı.

Genç avukatların en büyük sorunlarından biri bu

Stajyer avukatlara herhangi bir maddi desteğin sağlanmadığını kaydeden Yengil, “1 yıl boyunca tüm giderleri kendi cebinden karşılıyor. Genç avukatların en büyük sorunlarından biri bu. Bu sorunu baroların bir şekilde çözmesi lazım. Türkiye Barolar Birliği, stajyer avukatlar için asgari bir ücret belirlemekle birlikte staj süresince alınan harç ve vergilerin alınmamasına yönelik kararlar almalı. Stajyer avukatlar hangi hukuk bürosuna gidersem gideyim asgari olarak şu ücrete çalışacağım diyebilmeli” şeklinde konuştu.

Ülkemizde çok fazla Hukuk Fakültesi bulunduğunu sözlerine ekleyen Yengil, “Geçmiş yıllarda insanlar nitelikli eğitim almak için batıya giderlerdi ama şimdi doğunun en ücra köşesinde bile bir hukuk fakültesi var. Bu durumla birlikte diğer olumsuz bir durum olan sayısız vakıf üniversitesinin açılması sorunu da var. Ama eğitimi veya niteliği nedir kimse sorgulamıyor. Çok fakülte açılması nitelikli olduğu anlamına gelmiyor. Hukuk öğrencilerinin yeni akademisyenlerden değil Prof. hocalardan ders almaya hakkı var” diye belirtti. 

Donanımlı hukukçu yetişmesi için her ilde fakülte açılmasından vazgeçilmeli

‘Hukuk fakültelerinin donanımlı olması için her ilde fakülte açılmasından vazgeçilmeli’ diyen Av. Yengil, “İlk aşamada fakülte sayıları ve kontenjanlar azaltılmalı ve baraj puanı olabildiğince yükseltilmeli. Geçmiş dönemlerde ‘Hukuk fakültesi okuyorum’ diyen öğrenciye toplum saygı duyuyordu ama şimdi hukuk okumak sıradanlaştı. Bunun sebebi çok fazla avukatın olması. Avukatlık mesleği hiçbir zaman saygınlığını kaybetmez, toplumun en saygın mesleklerinden birisi ama içi boşaltılıyor. Kısacası avukatlık mesleği kan kaybetmeye devam ediyor. Çünkü meslekte birlik ve beraberlik yok. Meslekte birlik ve beraberliğin temeli de meslekte var olabilmiş deneyim ve öngörü sahibi avukatların mesleğe yeni başlamış genç avukatlara destek olmasına dayanıyor” açıklamasını yaptı. Adem Kesenek