Sanat, bir insanı ve kenti inceltir
Defolu bir toplum olmamak için sanata önem verilmesi gerektiğini söyleyen Yazar Mehmet Kara, “Sanata ilgi duyan insanların bir araya toplanması, düşüncelerinin kentin tabanındaki insanlara sunulması bir bakıma insanın hayata bakışını değiştirir. Sanat, bizi sıkan iç tellerimize dokunmadır” dedi.
Sanat, insanı naif yapar,
hayata bakışını değiştirir
Sanatın bir insanı ve kenti incelttiğini kaydeden Kara, “Sanata ilgi duyan insanların bir araya toplanması, düşüncelerinin kentin tabanındaki insanlara sunulması bir bakıma insanı naif yapar, hayata bakışını değiştirir. Sanat bizi sıkan iç tellerimize dokunmadır. Bu kadar sıkıntılı bir zamanda kargaşanın ve savaşların olduğu bir dönemde insanların tümü travma yaşıyor. Batı dünyası da böyle, Doğu dünyası bunu savaşlarla yaşıyor ve bizde bunun içindeyiz. Bu sıkıntılar insanları psikologlara yönlendiriyor. Ama benim gözlemim o ki psikoloğa giden en az milletiz. Çünkü sanat, edebiyat ve en çok da hoyratlarımız, acılı türkülerimizle kendimizi rahatlattığımız için. Hala aşiret kavramı değerlerini taşıdığımız, özellikle kırsal kesimdeki ailelerin birbirlerinin elinden tutması çok önemli” şeklinde konuştu.
Dünyada Kapitalizm
düzeni var
Gelecekten endişe duyduğunu da sözlerine ekleyen Kara, toplum eğitilerek sanata yöneltildiği takdirde kentlerde aileden kopuk bireyselleşen insanların yalnızlığına çare olabileceğinin altını çizdi. “Mavi dergisi için bir sunuş yazısı yazıyordum. Sunuş yazısında işlediğim konu bu. İnsan nereye sığınır? İnsan sıkıştığı zaman ailesine, aşiretine, türkülerine, toplumsal değerlerine sığınır. Dünyada kapitalizm, sömürü düzeni var. Ben yayıncılık yapıyorum, yayıncı yazarı sömürüyor, yayınevini de dağıtıcı sömürüyor” ifadesini kullandı.
Sanata az değer verildiği
için Gaziantep’in bir yanı eksiktir
“Kişi bireyselleştikçe yalnızlaşır, yalnızlaştıkça belli bir ekole ve yere aidiyet duygusu ile bağlanmak ister” diyen Yazar Mehmet Kara, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu da yanlış ellerde insanları felakete götürür. Aslında kentlerde insanlar gibidir. Gaziantep’in bir yanı eksiktir. Çünkü sanata çok az değer verildiği için. Zengin ve işletmeleri olan bir kent ama sanat sadece 3-5 şarkıcıyı getirip konser verdirmek, bir kaç kişiye destek çıkmak olmaz. Kısacası sanata kurumsal bir destek yok. Defolu bir toplum olmamamız için kültüre özelliklede insanların, kentlerin ve toplumların filtresi olan sanata önem vermemiz gerekiyor.”
Bizde isteriz Klasik Türk
müziğimiz dünyaya yayılsın
Yazılan türkülerin iskan üzerine olduğunu vurgulayan Kara, “Şu anda Barak havası söyleyen kim kaldı? Bugünün türkülerini söyleyenlere destek verilmesi lazım. Başka ulusların kendi kültürlerini yayma gibi bir arzusu vardır. Bizde isteriz Klasik Türk müziğimiz dünyaya yayılsın. Başka kültürleri de kendi kültürümüzün üstüne baskın olanları almamız lazım. İşte bunun hepsi, sanat, sanatçıya ve kültüre değer vermekle olur” diye açıklama yaptı.
Defolu bir toplum olmamak için sanata önem verilmesi gerektiğini söyleyen Yazar Mehmet Kara, “Sanata ilgi duyan insanların bir araya toplanması, düşüncelerinin kentin tabanındaki insanlara sunulması bir bakıma insanın hayata bakışını değiştirir. Sanat, bizi sıkan iç tellerimize dokunmadır” dedi.
Sanat, insanı naif yapar,
hayata bakışını değiştirir
Sanatın bir insanı ve kenti incelttiğini kaydeden Kara, “Sanata ilgi duyan insanların bir araya toplanması, düşüncelerinin kentin tabanındaki insanlara sunulması bir bakıma insanı naif yapar, hayata bakışını değiştirir. Sanat bizi sıkan iç tellerimize dokunmadır. Bu kadar sıkıntılı bir zamanda kargaşanın ve savaşların olduğu bir dönemde insanların tümü travma yaşıyor. Batı dünyası da böyle, Doğu dünyası bunu savaşlarla yaşıyor ve bizde bunun içindeyiz. Bu sıkıntılar insanları psikologlara yönlendiriyor. Ama benim gözlemim o ki psikoloğa giden en az milletiz. Çünkü sanat, edebiyat ve en çok da hoyratlarımız, acılı türkülerimizle kendimizi rahatlattığımız için. Hala aşiret kavramı değerlerini taşıdığımız, özellikle kırsal kesimdeki ailelerin birbirlerinin elinden tutması çok önemli” şeklinde konuştu.
Dünyada Kapitalizm
düzeni var
Gelecekten endişe duyduğunu da sözlerine ekleyen Kara, toplum eğitilerek sanata yöneltildiği takdirde kentlerde aileden kopuk bireyselleşen insanların yalnızlığına çare olabileceğinin altını çizdi. “Mavi dergisi için bir sunuş yazısı yazıyordum. Sunuş yazısında işlediğim konu bu. İnsan nereye sığınır? İnsan sıkıştığı zaman ailesine, aşiretine, türkülerine, toplumsal değerlerine sığınır. Dünyada kapitalizm, sömürü düzeni var. Ben yayıncılık yapıyorum, yayıncı yazarı sömürüyor, yayınevini de dağıtıcı sömürüyor” ifadesini kullandı.
Sanata az değer verildiği
için Gaziantep’in bir yanı eksiktir
“Kişi bireyselleştikçe yalnızlaşır, yalnızlaştıkça belli bir ekole ve yere aidiyet duygusu ile bağlanmak ister” diyen Yazar Mehmet Kara, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu da yanlış ellerde insanları felakete götürür. Aslında kentlerde insanlar gibidir. Gaziantep’in bir yanı eksiktir. Çünkü sanata çok az değer verildiği için. Zengin ve işletmeleri olan bir kent ama sanat sadece 3-5 şarkıcıyı getirip konser verdirmek, bir kaç kişiye destek çıkmak olmaz. Kısacası sanata kurumsal bir destek yok. Defolu bir toplum olmamamız için kültüre özelliklede insanların, kentlerin ve toplumların filtresi olan sanata önem vermemiz gerekiyor.”
Bizde isteriz Klasik Türk
müziğimiz dünyaya yayılsın
Yazılan türkülerin iskan üzerine olduğunu vurgulayan Kara, “Şu anda Barak havası söyleyen kim kaldı? Bugünün türkülerini söyleyenlere destek verilmesi lazım. Başka ulusların kendi kültürlerini yayma gibi bir arzusu vardır. Bizde isteriz Klasik Türk müziğimiz dünyaya yayılsın. Başka kültürleri de kendi kültürümüzün üstüne baskın olanları almamız lazım. İşte bunun hepsi, sanat, sanatçıya ve kültüre değer vermekle olur” diye açıklama yaptı.