Zirve Üniversitesi Deniz Ulaştırma işletme Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Taşdemir, ülkede ekonomik, teknolojik ve dış politikalarına hakim, üst düzey bir kuruma gereksinim duyulduğunu belirterek bunun ‘Denizcilik Bakanlığı’nın kurulmasıyla mümkün olacağını ifade etti.
Yeni yatırım ve iş olanakları kapıda
Taşdemir, “Türkiye dünya gemi ve denizcilik alanlarındaki ekonomik pastadaki payını artırmak durumundadır.” Diyerek şunları söyledi: “Ülkemiz yaklaşık toplam 19 milyon DWT’luk taşıma kapasitesi ile dünya denizcilik sıralamasında 16. sırada bulunmaktadır. Bu rakam tüm ülkelerin deniz taşımacılığı alanında faaliyet gösteren filoların kapasiteleri ile karşılaştırıldığında dünya denizcilik filosunun yaklaşık yüzde 1’ine denk gelmektedir. Ülkemiz, sağladığı ekonomik gelişmelere paralel olarak ekonomik rekabet gücünü daha da artırmak için ticari filosunu geliştirmek zorundadır. Bu da önümüzdeki dönemlerde deniz taşımacılığı alanında yeni yatırım ve iş olanakları anlamına gelmektedir.”
‘Denizcilik Bakanlığı’na ülkede gereksinim duyulduğunu kaydeden Taşdemir, denizcilik sektörünün ekonomik ve siyasi getirilerini göz önünde bulundurulması gerektiğini söyleyerek sektörün tüm bileşenleri arasında her türlü uyum ve koordinasyonun sağlanması gerektiğini aktardı. Taşdemir, “ülkemizin ekonomik, teknolojik ve dış politikalarına hâkim üst düzey bir kuruma gereksinim duyulduğu aşikâr. Buda kanımca sadece kurulacak bir ‘Denizcilik Bakanlığı’ ile mümkün olabilir.” dedi
Tersaneler iş yapamıyor
Türk denizcilik sektörünün 2000’li yılların başından, 2008 yılı ortalarına kadar, dünya genelinde yaşanan ticaret hacmindeki gelişmelere paralel olarak, önemli ve ülke ekonomisi açısından sevindirici gelişmeler kaydettiğini anlatan Taşdemir, “Türkiye dünya denizcilik sektörü pastasındaki payını artırabilmişti. 2008 krizi her ne kadar denizcilik krizi olmasa bile, en çok etkilenen sektörlerin başında gelmektedir. Bunun yanında, denizcilik sektörümüzün bahsedilen dönem içerisinde kat ettiği mesafeye ve kazandığı mevzilere paralel gerekli adım atılmamış veya gerekli değişimlere uyum sağlanamamıştır. Son 5 yıl içerisinde, hem gemi inşa hem de deniz taşımacılığı sektörlerinde bir durgunluk görülmektedir. Örneğin, son yıllarda Türkiye de bulunan tersanelere gelen yeni inşa siparişlerinde hem adet hem de tonaj bazında azalmalar söz konusudur. Tersanelerimizde, genellikle bakım onarımın yanı sıra küçük tonajlı gemilerin inşası yapılmaktadır.” diye konuştu.
Denizcilik stratejik ve geliştirici bir sektördür
Zirve Üniversitesi Gemi Makineleri İşletme Mühendisliği Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Serkan Nohut, “Uluslararası ticarette malların yüzde 90‘ından fazlası deniz yolu ile taşınması ve deniz taşımacılığının diğer yöntemlere göre daha güvenli, daha ekonomik ve çevreye daha az zarar vermesinden dolayı, sektörün önünün açık olduğunu ve yaşanan bu darboğazdan önümüzdeki dönem içerisinde çıkacağını söylemek mümkündür. Denizciliğin hem insanların hem de ülkelerin ekonomik standartlarını geliştirici stratejik bir sektör olduğunu unutmamak gerekir.” şeklinde konuştu.
Finans modelleri geliştirilmeli
Türkiye hem kendi ihtiyaçlarını karşılayacak hem de uluslar arası taşımacılık yapabilecek kapasitede de filosunu geliştirmesi gerektiğini belirten Zirve Üniversitesi Gemi Makineleri İşletme Mühendisliği Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Serkan Nohut, şunları söyledi: “Sektörün finans ihtiyaçlarını karşılayabilecek hedefler belirlenmelidir. finans hareketliliğini canlandıracak finans modelleri geliştirilmelidir. Denizcilik sektöründe önemli bir yer teşkil eden gemi inşa sektöründe, ihracata yönelik ve verimliliğin üst seviyelerde olduğu üretim modelleri geliştirilmelidir. Ayrıca iyi bir planlama ile Ar-Ge yapılması, getirisi fazla olan gemi türlerine yönelmekte sektörün rekabet gücünü artırmaya yönelik adımlar olacaktır.” diye sözlerine ekledi.Özer Karınca
Yeni yatırım ve iş olanakları kapıda
Taşdemir, “Türkiye dünya gemi ve denizcilik alanlarındaki ekonomik pastadaki payını artırmak durumundadır.” Diyerek şunları söyledi: “Ülkemiz yaklaşık toplam 19 milyon DWT’luk taşıma kapasitesi ile dünya denizcilik sıralamasında 16. sırada bulunmaktadır. Bu rakam tüm ülkelerin deniz taşımacılığı alanında faaliyet gösteren filoların kapasiteleri ile karşılaştırıldığında dünya denizcilik filosunun yaklaşık yüzde 1’ine denk gelmektedir. Ülkemiz, sağladığı ekonomik gelişmelere paralel olarak ekonomik rekabet gücünü daha da artırmak için ticari filosunu geliştirmek zorundadır. Bu da önümüzdeki dönemlerde deniz taşımacılığı alanında yeni yatırım ve iş olanakları anlamına gelmektedir.”
‘Denizcilik Bakanlığı’na ülkede gereksinim duyulduğunu kaydeden Taşdemir, denizcilik sektörünün ekonomik ve siyasi getirilerini göz önünde bulundurulması gerektiğini söyleyerek sektörün tüm bileşenleri arasında her türlü uyum ve koordinasyonun sağlanması gerektiğini aktardı. Taşdemir, “ülkemizin ekonomik, teknolojik ve dış politikalarına hâkim üst düzey bir kuruma gereksinim duyulduğu aşikâr. Buda kanımca sadece kurulacak bir ‘Denizcilik Bakanlığı’ ile mümkün olabilir.” dedi
Tersaneler iş yapamıyor
Türk denizcilik sektörünün 2000’li yılların başından, 2008 yılı ortalarına kadar, dünya genelinde yaşanan ticaret hacmindeki gelişmelere paralel olarak, önemli ve ülke ekonomisi açısından sevindirici gelişmeler kaydettiğini anlatan Taşdemir, “Türkiye dünya denizcilik sektörü pastasındaki payını artırabilmişti. 2008 krizi her ne kadar denizcilik krizi olmasa bile, en çok etkilenen sektörlerin başında gelmektedir. Bunun yanında, denizcilik sektörümüzün bahsedilen dönem içerisinde kat ettiği mesafeye ve kazandığı mevzilere paralel gerekli adım atılmamış veya gerekli değişimlere uyum sağlanamamıştır. Son 5 yıl içerisinde, hem gemi inşa hem de deniz taşımacılığı sektörlerinde bir durgunluk görülmektedir. Örneğin, son yıllarda Türkiye de bulunan tersanelere gelen yeni inşa siparişlerinde hem adet hem de tonaj bazında azalmalar söz konusudur. Tersanelerimizde, genellikle bakım onarımın yanı sıra küçük tonajlı gemilerin inşası yapılmaktadır.” diye konuştu.
Denizcilik stratejik ve geliştirici bir sektördür
Zirve Üniversitesi Gemi Makineleri İşletme Mühendisliği Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Serkan Nohut, “Uluslararası ticarette malların yüzde 90‘ından fazlası deniz yolu ile taşınması ve deniz taşımacılığının diğer yöntemlere göre daha güvenli, daha ekonomik ve çevreye daha az zarar vermesinden dolayı, sektörün önünün açık olduğunu ve yaşanan bu darboğazdan önümüzdeki dönem içerisinde çıkacağını söylemek mümkündür. Denizciliğin hem insanların hem de ülkelerin ekonomik standartlarını geliştirici stratejik bir sektör olduğunu unutmamak gerekir.” şeklinde konuştu.
Finans modelleri geliştirilmeli
Türkiye hem kendi ihtiyaçlarını karşılayacak hem de uluslar arası taşımacılık yapabilecek kapasitede de filosunu geliştirmesi gerektiğini belirten Zirve Üniversitesi Gemi Makineleri İşletme Mühendisliği Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Serkan Nohut, şunları söyledi: “Sektörün finans ihtiyaçlarını karşılayabilecek hedefler belirlenmelidir. finans hareketliliğini canlandıracak finans modelleri geliştirilmelidir. Denizcilik sektöründe önemli bir yer teşkil eden gemi inşa sektöründe, ihracata yönelik ve verimliliğin üst seviyelerde olduğu üretim modelleri geliştirilmelidir. Ayrıca iyi bir planlama ile Ar-Ge yapılması, getirisi fazla olan gemi türlerine yönelmekte sektörün rekabet gücünü artırmaya yönelik adımlar olacaktır.” diye sözlerine ekledi.Özer Karınca