Dışişleri Bakanı Davutoğlu mültecilerin barındığı geçici barınma merkezlerinde kadınların tecavüze uğradığına dair şikayet olmadığını bildirdi. STK’lar ise farklı bilgiler açıklamış, sığınmacı kadınların sorunlarına dair özel çalışmalar yapılmasını istemişti
Davutoğlu, CHP’li Sezgin Tanrıkulu’nun önergesine cevabında, Türkiye’deki kamplarda 04.11.2013 tarihi itibariyle 200 bin 48 Suriyeli bulunduğunu da açıkladı. 10 şehirde toplam 21 geçici barınma merkezi bulunduğunu bildirdi. Mültecilerle Dayanışma Derneği (Mülteci-Der) ise daha önce, 20 Haziran’da, Türkiye’de “Geçici koruma rejimi” altında Afet ve Acil Durum Başkanlığı (AFAD) verilerine göre 200 bin 91’i kamplarda ve 290 bini bu kampların bulunduğu illerde kamp dışında kalan, toplam 490 bin 91 Suriyeli mülteci olduğunu açıklamıştı. Uluslararası Af Örgütü de Eylül 2013’te Suriyeli mültecilerin sayılarının iki milyonu geçtiğini belirterek komşu ülkelere sınırların açık tutulması çağrısı yapmıştı.
Kadınlar taciz ve tecavüz tehdidi altında
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye’deki geçici barınma merkezlerinde kalan Suriyeli kadınların tecavüze uğradığına dair “tek bir şikâyet alınmadığını” bildirdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'nun Suriyeli kadın ve çocuk mülteciler ile ilgili vermiş olduğu yazılı soru önergesine verdiği cevapta Davutoğlu “Bu gibi iddialar hiçbir şekilde doğruyu yansıtmamaktadır” ifadelerini kullandı. İstanbul’daki Suriyeli Sığınmacıları İzleme Platformu ise 30 Ekim’de açıkladıkları raporda, sığınmacıların bir kısmının kamplarda kalmama nedeni olarak kadınların taciz ve tecavüz tehdidi altında olduğunu söylediğini duyurmuştu.
İnsan ticareti, mobbing
ve şiddet tehdidi var
Platform, sığınmacı kadınların sorunlarına dair özel çalışmalar yapılması gerektiğini de vurguladı ve “Sığınmacı kadınların özel konumları doğrultusunda ‘yabancı’ kimliğinin şiddet, karşısında yarattığı kırılganlığın önlenmesi, sosyal yaşamdan mahrum kalma, insan ticareti, güvencesiz ev işçiliğinin yol açtığı mobbing ve şiddetle yoğun olarak karşı karşıya kalan ve/veya bu risk altında bulunan kadınlar için psikolojik, fiziksel, sağlık, barınma, istihdam, rehabilitasyon, eğitim, sağlık ve hukuksal danışmanlık gibi alanlarda şiddete karşı koruma sağlayan hizmetlere ulaşabilmeleri için kamplar da dahil olmak üzere özel çalışmalar yapılması gerekmektedir” açıklamasında bulundu.
Suriyeli mültecilerin sağlık
giderleri AFAD tarafından karşılanıyor
Davutoğlu’nun cevabında belirtilen bir başka nokta da kamplarda “Suriyeliler için eğitim, sağlık, spor, yemek, giyim, ibadet yeri ve sosyal imkânlar sağlandığıydı.” Mülteci-Der’in verdiği bilgilere göre, Türkiye’de 01.10.2013 tarihi itibariyle, “Geçici Koruma Rejimi” altında olan Suriyeli mültecilerden sınır illerinde ve Suriyeli mülteciler için kurulan kampların bulunduğu illerde ikamet eden Suriyeli mültecilerin sağlık giderleri AFAD tarafından karşılanıyor. Bu iller dışında yaşayan Suriyeli mültecilerin sağlık hizmetlerine erişimleri ise kendi imkanları ile mümkün oluyor. bianet
Davutoğlu, CHP’li Sezgin Tanrıkulu’nun önergesine cevabında, Türkiye’deki kamplarda 04.11.2013 tarihi itibariyle 200 bin 48 Suriyeli bulunduğunu da açıkladı. 10 şehirde toplam 21 geçici barınma merkezi bulunduğunu bildirdi. Mültecilerle Dayanışma Derneği (Mülteci-Der) ise daha önce, 20 Haziran’da, Türkiye’de “Geçici koruma rejimi” altında Afet ve Acil Durum Başkanlığı (AFAD) verilerine göre 200 bin 91’i kamplarda ve 290 bini bu kampların bulunduğu illerde kamp dışında kalan, toplam 490 bin 91 Suriyeli mülteci olduğunu açıklamıştı. Uluslararası Af Örgütü de Eylül 2013’te Suriyeli mültecilerin sayılarının iki milyonu geçtiğini belirterek komşu ülkelere sınırların açık tutulması çağrısı yapmıştı.
Kadınlar taciz ve tecavüz tehdidi altında
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye’deki geçici barınma merkezlerinde kalan Suriyeli kadınların tecavüze uğradığına dair “tek bir şikâyet alınmadığını” bildirdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'nun Suriyeli kadın ve çocuk mülteciler ile ilgili vermiş olduğu yazılı soru önergesine verdiği cevapta Davutoğlu “Bu gibi iddialar hiçbir şekilde doğruyu yansıtmamaktadır” ifadelerini kullandı. İstanbul’daki Suriyeli Sığınmacıları İzleme Platformu ise 30 Ekim’de açıkladıkları raporda, sığınmacıların bir kısmının kamplarda kalmama nedeni olarak kadınların taciz ve tecavüz tehdidi altında olduğunu söylediğini duyurmuştu.
İnsan ticareti, mobbing
ve şiddet tehdidi var
Platform, sığınmacı kadınların sorunlarına dair özel çalışmalar yapılması gerektiğini de vurguladı ve “Sığınmacı kadınların özel konumları doğrultusunda ‘yabancı’ kimliğinin şiddet, karşısında yarattığı kırılganlığın önlenmesi, sosyal yaşamdan mahrum kalma, insan ticareti, güvencesiz ev işçiliğinin yol açtığı mobbing ve şiddetle yoğun olarak karşı karşıya kalan ve/veya bu risk altında bulunan kadınlar için psikolojik, fiziksel, sağlık, barınma, istihdam, rehabilitasyon, eğitim, sağlık ve hukuksal danışmanlık gibi alanlarda şiddete karşı koruma sağlayan hizmetlere ulaşabilmeleri için kamplar da dahil olmak üzere özel çalışmalar yapılması gerekmektedir” açıklamasında bulundu.
Suriyeli mültecilerin sağlık
giderleri AFAD tarafından karşılanıyor
Davutoğlu’nun cevabında belirtilen bir başka nokta da kamplarda “Suriyeliler için eğitim, sağlık, spor, yemek, giyim, ibadet yeri ve sosyal imkânlar sağlandığıydı.” Mülteci-Der’in verdiği bilgilere göre, Türkiye’de 01.10.2013 tarihi itibariyle, “Geçici Koruma Rejimi” altında olan Suriyeli mültecilerden sınır illerinde ve Suriyeli mülteciler için kurulan kampların bulunduğu illerde ikamet eden Suriyeli mültecilerin sağlık giderleri AFAD tarafından karşılanıyor. Bu iller dışında yaşayan Suriyeli mültecilerin sağlık hizmetlerine erişimleri ise kendi imkanları ile mümkün oluyor. bianet
RSS