Türkiye’nin enerjide yüzde 100 dışa bağımlı olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Dövizin artması sonucunda TL’nin değer kaybetmesi devletin ve halkın fakirleşmesi anlamına geliyor. Önce halk zenginleşecek ki devlet zengin olsun. Kasada para kalmamış. Halen elektrik ve doğalgazı bir şekilde tedarik edebiliyoruz. Ancak, doğalgaz ve elektriği tedarik edemeyecek noktaya doğru gidiyoruz” uyarısında bulundu.
Şubat ayında enflasyon yüzde 40’ın altında olmayacak
Yılmaz, “Freni patlamış kamyon yokuş aşağı gitmeye devam ediyor, duvara toslama az kaldı. Bugünler daha iyi günlerimiz çok daha kötü günler bizleri bekliyor, herkesin buna hazırlıklı olması gerekiyor. Şubat ayında ocak ayı enflasyon rakamları açıklanacak. Açıklanacak enflasyon yüzde 40’ın altında olmayacak. Uygulanan ekonomi politikaları sorunu çözecek politikalar değil tam tersine kartopu gibi daha da sorunları büyüten politikalar. Ülke resmen savruluyor” ifadelerini kullandı.
Artık vatandaşın uyanması lazım
Elektriğe yapılan zammı sert bir dille eleştiren Yılmaz, “Yüzde 126 elektrik zammı kabul edilebilir mi? Bu ülkeyi yönetenler, vatandaşa 2 katından daha fazla elektrik faturası ödemesini nasıl kabul edebiliyor? Böyle bir zam kabul edilemez. Çünkü Anayasamızın 2. Maddesinde Türkiye Cumhuriyeti Devletin sosyal bir hukuk devletini olduğunu söyler. Sosyal devlet ise vatandaşın sağlık, barınma, ulaşım, ısınma, gıda, su ve asli ihtiyaçlarını karşılaması anlamına geliyor. Dolaysıyla elektrik, doğalgaz lüks tüketim değil ki yüzde 126 zam yapıyorsunuz. Yakında elektrik zammını yüzde 80’e çektik diyecekler ve vatandaşta alkışlayacak. Artık vatandaşın uyanması lazım” açıklamasında bulundu.
Ekonominin birinci kuralı, hukuk,
demokrasi ve özgürlükleri egemen kılmak
Başkan Yılmaz, “Yaşanan tüm sorunların temelinde akıl ve mantıktan uzak ekonomi politikalarının uygulanması, hukuk ve demokrasinin tam anlamıyla ülkemizde işletilemiyor ve düşüncelerin özgürce ifade edilemiyor olması var. Düşüncelerini ifade eden vatandaşların neler yaşadığını görüyoruz. Ekonominin birinci kuralı, hukuk, demokrasi ve özgürlükleri egemen kılmak. Bunu uygulasınlar fiyat artışları durmazsa ben bu işi hiç bilmiyorum. Elektrik zammının kabul edilebilir makul bir seviyeye düşürülmesi lazım” çağrısı yaptı.
Freni patlamış kamyon daha da
hızlı gidiyor, duvara toslamaya az kaldı
Ülkemizde tarım ekonomisinin kalmadığını kaydeden Tüketici Hakları Derneği Gaziantep Şube Başkanı Bülent Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ekonomi kuralına göre üretim çoksa fiyat az, talep çoksa fiyat artar. Malı kısıtlı üretirseniz talep de olursa o malın fiyatı artar. Dolaysıyla üretim kısılacağı ve talep fazla olacağı için bu ürünlerin fiyatları artacak. Dolaysıyla nerden bakarsak bakalım elle tutulur bir tarafımız kalmadı. Freni patlamış kamyon daha da hızlı gidiyor ve duvara toslamaya az kaldı. Çok ama çok daha zor günler bizi bekliyor. Dolayısıyla bir an önce saçma sapan ekonomi politikalarından vazgeçip akılcı, kabul görmüş, rasyonel ekonomi ve siyaset politikaları egemen kılmalıyız. Enerji maliyetleri gıda fiyatlarına kesinlikle yansıyacak. Buğdayı, domatesi taşıyan kamyon, tarları süren traktörler akaryakıt tüketiyor. Ülkeyi mutlak yoksulluk bekliyor. Bundan varlıklı kesimde etkilenecek. Bu işin kurtuluşu rasyonel ekonomi ve siyaset politikalarına dönmekten geçiyor.” Adem Kesenek
RSS