Kaşyolu köylüleri yetkililerden yardım bekliyor
Oğuzeli’ne bağlı Kaşyolu Mahalle(Kaşyolu köyü) sakinleri Doğanpınar barajının faaliyete geçecek olmasından dolayı evlerinin sular altında kalacağını söyleyerek yetkililerden yardım istedi.
Kaşyolu sakinleri, Devlet Su İşleri yetkililerinin verdikleri sözde durmadıklarını söyleyerek eylem yaptı. Seslerinin duyurabilmek amacıyla, yaşlı, genç, kadın ve çoluk-çocuk demeden eylem yapan köylüler, evlerinin yerine ev yapılmasını veya evlerinin gerçek fiyatları üzerinden istimlâk edilmesini istedi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’e, Vali Ali Yerlikaya’ya, Bakanlara ve Gaziantep Milletvekillerine seslenen köylüler, mağdur olduklarını dile getirerek bu soruna çözüm bulunmasını bekliyor.
Kaşyolu sakinlerinden Mehmet Bulut, “Aradan üç yıl geçti halen evlerimiz yapılmadı. Devlet bazı arazilerimizi istimlâk etti. Bizden para kesildi, ama yapılan bir ev yok. Köylü mağdur, çünkü evlerimizin tapusu olmadığından dolayı da Devlet Su İşleri az para veriyor. Yetkililer önceden geldi, sözler verdi, ama hiçbirini yapmadılar. Kaş yolu merkez, üç mezrası ve Belören köyü sular altında kalacak. 100 hane var ve 500 kişi yaşıyor“dedi.
Hüseyin Kanuşağı, “3-5 yıldan beri evlere tamir yapamıyoruz. Birçok vatandaşa 20-30 bin TL para verdiler. Şimdi parayı alan vatandaş çadır bile kuramaz. Burası bizim ata yurdumuz. Şu durumda ne alt yapı yapabiliyoruz ne kilit taşı döşetebiliyoruz, hiçbir şey yaptıramıyoruz. Başka köylere imreniyoruz ve biz sadece hakkımızı istiyoruz” diye konuştu.
Halil Kılınçlar, “Buralar bize atalarımızdan ve dedelerimizden kaldı. Köyde fakir insan ve arazisi olmayan çok. Devlet Su İşleri ilk geldiği zaman evlerinizin parasını vereceğiz, ama şu anda veremeyiz mahkeme kararlı alın diyor. Bunu yetkililere söyledik Devlet Su İşleri’nin ayrı bir kurum olduğunu söylediler. Kaymakam, Vali veya Fatma Şahin gelip de halimizi sormadı. 100-150 yıldan beri oturan var. Barajın ilk kuruluşunda gelen Devlet Su İşleri Müdürü Ramazan Bey bize “Kapağı açarım su altında kalırsınız” diye tehdit etti ve buna herkes şahit. Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nde çalışan Hüseyin isimli Mühendis ‘Filan partiye atarsanız size böyle yapar’ diyor. Suriye’den gelmişler, kucak açmışsın, biz yabancı mıyız? O zaman bunlarda Suriye’ye gitsinler” şeklinde konuştu.
Cuma Bulut, “Tarlam suyun altında kaldı ve ben fiyatı kabul etmeyince beni mahkemeye verdiler. O zaman alacağım para biraz arttı ve bende gidip paramı aldım, ama beni tekrar mahkemeye vermişler. Bize tapunuz yok, bir şey alamazsınız diyorlar. Evlere çok az para vereceklermiş, şimdi o aldığımız paralarla evleri nasıl yaptıracağız. Köyün çoğunluğu dava açtı, kazandı ama davayı iptal ettiler” derken, HalafKanuşağı, “Evlerimizin gerçek fiyatının verilmesini istiyoruz. Ama köyle ilgilenen kime yok. Nereye başvursak elimiz boş dönüyoruz. Onun için paralarımızı bir an önce versinler bizde yuvamızı kuralım” dedi.
Münevver Çelik, ““Ben 100 yıldan beri bu köyde oturuyorum. Gidecek yerim yok, evim yok, zaten toprak eve de para vermiyorlar. Mağdur olduk, meydanda kaldık. Başımı sokabileceğim bir ev versinler yeter” ifadesini kullanırken, Durdu Bulut, “Cumhurbaşkanı ve Başbakana sesleniyorum bize yardım etsinler. Başka köyde tarlanın dönümüne 20 bin TL para veriyorlar ama benim tarlamın dönümüne 12 bin TL veriyorlar. Bana verilecek parayla ben nasıl ev alayım” ifadesini kullandı Hüseyin Karataş
Oğuzeli’ne bağlı Kaşyolu Mahalle(Kaşyolu köyü) sakinleri Doğanpınar barajının faaliyete geçecek olmasından dolayı evlerinin sular altında kalacağını söyleyerek yetkililerden yardım istedi.
Kaşyolu sakinleri, Devlet Su İşleri yetkililerinin verdikleri sözde durmadıklarını söyleyerek eylem yaptı. Seslerinin duyurabilmek amacıyla, yaşlı, genç, kadın ve çoluk-çocuk demeden eylem yapan köylüler, evlerinin yerine ev yapılmasını veya evlerinin gerçek fiyatları üzerinden istimlâk edilmesini istedi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’e, Vali Ali Yerlikaya’ya, Bakanlara ve Gaziantep Milletvekillerine seslenen köylüler, mağdur olduklarını dile getirerek bu soruna çözüm bulunmasını bekliyor.
Kaşyolu sakinlerinden Mehmet Bulut, “Aradan üç yıl geçti halen evlerimiz yapılmadı. Devlet bazı arazilerimizi istimlâk etti. Bizden para kesildi, ama yapılan bir ev yok. Köylü mağdur, çünkü evlerimizin tapusu olmadığından dolayı da Devlet Su İşleri az para veriyor. Yetkililer önceden geldi, sözler verdi, ama hiçbirini yapmadılar. Kaş yolu merkez, üç mezrası ve Belören köyü sular altında kalacak. 100 hane var ve 500 kişi yaşıyor“dedi.
Hüseyin Kanuşağı, “3-5 yıldan beri evlere tamir yapamıyoruz. Birçok vatandaşa 20-30 bin TL para verdiler. Şimdi parayı alan vatandaş çadır bile kuramaz. Burası bizim ata yurdumuz. Şu durumda ne alt yapı yapabiliyoruz ne kilit taşı döşetebiliyoruz, hiçbir şey yaptıramıyoruz. Başka köylere imreniyoruz ve biz sadece hakkımızı istiyoruz” diye konuştu.
Halil Kılınçlar, “Buralar bize atalarımızdan ve dedelerimizden kaldı. Köyde fakir insan ve arazisi olmayan çok. Devlet Su İşleri ilk geldiği zaman evlerinizin parasını vereceğiz, ama şu anda veremeyiz mahkeme kararlı alın diyor. Bunu yetkililere söyledik Devlet Su İşleri’nin ayrı bir kurum olduğunu söylediler. Kaymakam, Vali veya Fatma Şahin gelip de halimizi sormadı. 100-150 yıldan beri oturan var. Barajın ilk kuruluşunda gelen Devlet Su İşleri Müdürü Ramazan Bey bize “Kapağı açarım su altında kalırsınız” diye tehdit etti ve buna herkes şahit. Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nde çalışan Hüseyin isimli Mühendis ‘Filan partiye atarsanız size böyle yapar’ diyor. Suriye’den gelmişler, kucak açmışsın, biz yabancı mıyız? O zaman bunlarda Suriye’ye gitsinler” şeklinde konuştu.
Cuma Bulut, “Tarlam suyun altında kaldı ve ben fiyatı kabul etmeyince beni mahkemeye verdiler. O zaman alacağım para biraz arttı ve bende gidip paramı aldım, ama beni tekrar mahkemeye vermişler. Bize tapunuz yok, bir şey alamazsınız diyorlar. Evlere çok az para vereceklermiş, şimdi o aldığımız paralarla evleri nasıl yaptıracağız. Köyün çoğunluğu dava açtı, kazandı ama davayı iptal ettiler” derken, HalafKanuşağı, “Evlerimizin gerçek fiyatının verilmesini istiyoruz. Ama köyle ilgilenen kime yok. Nereye başvursak elimiz boş dönüyoruz. Onun için paralarımızı bir an önce versinler bizde yuvamızı kuralım” dedi.
Münevver Çelik, ““Ben 100 yıldan beri bu köyde oturuyorum. Gidecek yerim yok, evim yok, zaten toprak eve de para vermiyorlar. Mağdur olduk, meydanda kaldık. Başımı sokabileceğim bir ev versinler yeter” ifadesini kullanırken, Durdu Bulut, “Cumhurbaşkanı ve Başbakana sesleniyorum bize yardım etsinler. Başka köyde tarlanın dönümüne 20 bin TL para veriyorlar ama benim tarlamın dönümüne 12 bin TL veriyorlar. Bana verilecek parayla ben nasıl ev alayım” ifadesini kullandı Hüseyin Karataş
RSS