Doların yükselmesini önlemek için doların satışının durdurulmasının yeterli olmayacağını ifade eden Durdu Döviz Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Cihan Sancılı, “Beklentinin altında açıklanan faiz kararı piyasaların beklentisini karşılamadığı için doların ateşi yükseldi. Faiz artışları önümüzdeki aylarda devam edecek ve eğer piyasaların beklediği oranlar açıklanırsa o zaman dolar düşebilir” dedi.
Seçimden sonra üçlü kur ortadan kalktı
Seçimlerden önce piyasalarda üçlü kur olduğunu ancak bunun ortadan kalktığını kaydeden Sancılı, “Seçimden önce serbest piyasa ile banka arasında dolarda fark vardı. Örneğin; bankada 19 lira olan dolar serbest piyasada 20 liradan işlem görüyordu. Merkez Bankası’nın dolar fiyatları hem banka hem de piyasa fiyatları arasındaydı. Ama seçimden sonra üçlü kur ortadan kalktı” ifadelerini kullandı.
Banka ile ikili ilişkileri iyi olanlar iyi bir rant sağladılar
Sancılı, “Seçimden önce banka ile piyasada ki dolar arasında fiyat farkı 3 liraya kadar yükseldi. Bankadan 100 bin dolar alıp serbest piyasada bozduranlar dolar başına 1 lira kazansa en az 100 bin lira kazanç elde ediyordu. Bankaların dolar karşılayamadığı dönemler oldu. Fakat banka ile ikili ilişkileri iyi olanlar bundan iyi bir rant sağladılar. Ancak şu anda o kazançlar kalmadı. Çünkü banka ile serbest piyasada satılan dolar arasında fiyat farkı kalmadı” şeklinde konuşma yaptı.
Döviz bürolarının sorunlarına değinen Sancılı, “Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın döviz bürolarının çalışma düzenine ilişkin yönetmelikte yaptığı değişiklikle 100 dolar bozduran bir kişinin kimlik bilgilerini alıyorduk, bu da vatandaşı merdiven altına sevk etti. Daha sonra yapılan itirazlar sonucunda 100 doları 5 bin dolar olarak düzelttiler. Bu bizi biraz daha rahatlattı” diye konuştu.
Döviz bürolarının devir hakkı ellerinden alındı
Döviz bürolarının devir hakkının ellerinden alındığını hatırlatan Durdu Döviz Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Cihan Sancılı, konuşmasını şu kelimelerle sonlandırdı: “Geçmiş yıllarda 500-600 bin dolara döviz büroları devredilebiliyordu. Ancak şimdi herkese devredemiyoruz. Devredilen kişinin birinci derecede yakınımız olması gerekiyor. Bu konu ile ilgili mahkeme süreci devam ediyor.”