Onat Kutlar Gaziantep’te düzenlenen etkinlikle anıldı. Söyleşiye, Onat Kutlar’ın üniversiteden arkadaşı şiir ve öykü yazarı Adnan Özyalçıner ve davetliler katıldı. “Edebiyatın direnme ve bir başkaldırı kültürü” olduğunu ifade etti.
Böyle bir etkinliğin yapılması çok önemli
Gaziantep-Kilis Tabip Odası tarafından “güvenli şehir, güvenli ülke” algısını desteklemek için yapılan edebiyat söyleşisinde Onat Kutlar düzenlenen programla anıldı. Programdan önce konuşma yapan Gaziantep-Kilis Tabip Odası Hamza Ağca, “Gaziantep’in sınır şehri olması nedeniyle sıkıntıları daha fazla yaşadığını görüyoruz. Böyle bir ortamda böyle bir etkinliğin yapılması çok önemli” diye konuştu.
Edebiyat rahat bir nefes aldırdı
Türk Tabipler Birliği Konsey Üyesi Yaşar Ulutaş, “Bu matinede emeği geçen herkese teşekkür ederim. Değişik illerde ve 7 kent ve 7 matine olarak başladı. Ama devamı gelecek diye düşünüyorum. Kötü bir ortamdan geçerken, edebiyat bize rahat bir nefes aldırdı” şeklinde konuştu.
Edebiyat direnme ve bir başkaldırı kültürü
Edebiyat matinelerinin gençliklerinde çok önemli bir yere sahip olduğunu belirten Adnan Özyalçıner, şimdi bu matinelerin yapılmamasının üzüntü verici olduğunu ifade etti. Edebiyatın direnme ve bir başkaldırı kültürü olduğunun altını çizdi.
Arkadaşlar ceplerinden 10 TL verdilerde dergiyi çıkardık
Özyalçıner, Onat Kutlar ile tanışmasını şöyle anlatıyor: “Onat Kutlar’ın yazdığı öykü ile bizim yazdığımız hikayeler aynı yerde çıkıyordu. İstanbul’da Öner Süzer aracılığıyla Beyazıt Camiisi’nin arkasında bulunan Çınaraltı Kıraathanesi’nde bir araya geldik. 1956 yılında Demokrat Partisi’nin baskısının arttığı yıllar. Dediler ki baskıya karşı durmak için bir dergi çıkartalım ve A dergisi diye bir dergi çıkardık. Ama o zamanlar dergi çıkarmak zahmetli ve bir dergi çıkarmak için en az 100 TL gerekiyordu. Ülkü Tamer, ben, Onat Kutlar, Hilmi Yavuz, Kemal Özer ve diğer arkadaşlar ceplerinden 10’ar TL verdilerde dergiyi çıkardık. Dergiyi 1960 yılına kadar devam ettirdik. Daha sonra özgürlüğün gelmesi için çalışmalar yaptık” şeklinde konuştu.
Filmlerdeki yeniliklerin edebiyata yansıdı
O dönemlerde Onat Kutlar ile birlikte Viskonti, Antonio ve sonsuz sokaklar isimli filmlere gittiklerini belirten Özyalçıner, bu filmlerdeki yeniliklerin edebiyata yansıdığını ifade etti. Sinemadaki görselleri canlandırma diye adlandırdığı ifadelerinde yer veren Özyalçıner, “Sürrealizm akımı toplumumuzda yanlış biliniyor. Çünkü sürrealizm, üst gerçeklik demek. Hayallerden ve düşlerden yararlanarak gerçeği bulmaya çalıştık” ifadelerini kutladı. Hüseyin Karataş
resim
Gaziantep-Kilis Tabip Odası tarafından düzenlenen etkinlikte edebiyatın önemine vurgu yapıldı.
Böyle bir etkinliğin yapılması çok önemli
Gaziantep-Kilis Tabip Odası tarafından “güvenli şehir, güvenli ülke” algısını desteklemek için yapılan edebiyat söyleşisinde Onat Kutlar düzenlenen programla anıldı. Programdan önce konuşma yapan Gaziantep-Kilis Tabip Odası Hamza Ağca, “Gaziantep’in sınır şehri olması nedeniyle sıkıntıları daha fazla yaşadığını görüyoruz. Böyle bir ortamda böyle bir etkinliğin yapılması çok önemli” diye konuştu.
Edebiyat rahat bir nefes aldırdı
Türk Tabipler Birliği Konsey Üyesi Yaşar Ulutaş, “Bu matinede emeği geçen herkese teşekkür ederim. Değişik illerde ve 7 kent ve 7 matine olarak başladı. Ama devamı gelecek diye düşünüyorum. Kötü bir ortamdan geçerken, edebiyat bize rahat bir nefes aldırdı” şeklinde konuştu.
Edebiyat direnme ve bir başkaldırı kültürü
Edebiyat matinelerinin gençliklerinde çok önemli bir yere sahip olduğunu belirten Adnan Özyalçıner, şimdi bu matinelerin yapılmamasının üzüntü verici olduğunu ifade etti. Edebiyatın direnme ve bir başkaldırı kültürü olduğunun altını çizdi.
Arkadaşlar ceplerinden 10 TL verdilerde dergiyi çıkardık
Özyalçıner, Onat Kutlar ile tanışmasını şöyle anlatıyor: “Onat Kutlar’ın yazdığı öykü ile bizim yazdığımız hikayeler aynı yerde çıkıyordu. İstanbul’da Öner Süzer aracılığıyla Beyazıt Camiisi’nin arkasında bulunan Çınaraltı Kıraathanesi’nde bir araya geldik. 1956 yılında Demokrat Partisi’nin baskısının arttığı yıllar. Dediler ki baskıya karşı durmak için bir dergi çıkartalım ve A dergisi diye bir dergi çıkardık. Ama o zamanlar dergi çıkarmak zahmetli ve bir dergi çıkarmak için en az 100 TL gerekiyordu. Ülkü Tamer, ben, Onat Kutlar, Hilmi Yavuz, Kemal Özer ve diğer arkadaşlar ceplerinden 10’ar TL verdilerde dergiyi çıkardık. Dergiyi 1960 yılına kadar devam ettirdik. Daha sonra özgürlüğün gelmesi için çalışmalar yaptık” şeklinde konuştu.
Filmlerdeki yeniliklerin edebiyata yansıdı
O dönemlerde Onat Kutlar ile birlikte Viskonti, Antonio ve sonsuz sokaklar isimli filmlere gittiklerini belirten Özyalçıner, bu filmlerdeki yeniliklerin edebiyata yansıdığını ifade etti. Sinemadaki görselleri canlandırma diye adlandırdığı ifadelerinde yer veren Özyalçıner, “Sürrealizm akımı toplumumuzda yanlış biliniyor. Çünkü sürrealizm, üst gerçeklik demek. Hayallerden ve düşlerden yararlanarak gerçeği bulmaya çalıştık” ifadelerini kutladı. Hüseyin Karataş
resim
Gaziantep-Kilis Tabip Odası tarafından düzenlenen etkinlikte edebiyatın önemine vurgu yapıldı.
RSS