ANASAYFA arrow right Güncel

Eğitimi dinselleştirme ve ticarileştirme yaygınlaşıyor

Eğitimi dinselleştirme ve ticarileştirme yaygınlaşıyor
YAYINLAMA: 05 Kasım 2023 / 20.51
GÜNCELLEME: 05 Kasım 2023 / 21.20
Millî Eğitim Bakanlığı, Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nde değişikliğe gitti. Yapılan değişiklik ile okul öncesi eğitim kurumlarında mescit zorunlu hale getirildi kayıt parasını da “Katkı payı” adı altında yeniden düzenlendi

Konu hakkında değerlendirmede bulunan Eğitim Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı, “MEB, Türkiye’nin de onayladığı Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne aykırı şekilde hareket ediyor. Türkiye’de okul öncesi eğitimin ve okul öncesi eğitim öğretmenlerinin acil çözüm bekleyen onca sorunu varken, okullara “mescit açılması” ve öğrencilerden “katkı payı” talep edilmesi kabul edilemez” şeklinde konuştu.

Okullara “Mescit açılması” kabul edilemez

Çocukların üstün yararına uygun olarak öğrenme ve gelişim ihtiyaçlarını karşılamak yerine, okul öncesi eğitimden başlayarak eğitimi dinselleştirme ve ticarileştirme uygulamalarının yaygınlaştırılmasının kabul edilemez olduğunu ifade eden Parlakçı, “Yönetmelikte daha önce yer alan “Yatılı bölge ortaokullarının pansiyon kısımlarında ibadethane açılır. Okul öncesi eğitim ve ilköğretim kurumlarında talep edilmesi halinde ibadet ihtiyaçlarını karşılayacak uygun mekân ayrılabilir.” maddesi, “Okul öncesi eğitim ve ilköğretim kurumları ile yatılı bölge ortaokullarının pansiyon kısımlarında ibadet ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla doğal aydınlatmalı uygun mekânda mescit açılır.” şeklinde değiştirilerek anaokulu ve ilköğretim kurumlarında mescit açılması zorunlu hale getirildi” hatırlatmasında bulundu.

MEB taban tabana zıt politika ve uygulamalardan derhal vazgeçmeli

“Çocukların gelişimi için en kritik dönem olan okul öncesi eğitimi alanına ihtiyaç kadar bütçe ayırmayıp, bu alanın özel okul öncesi eğitim kurumlarına açılmak istendiği anlaşılıyor” diyen Parlakçı, “Nitekim OECD ülkeleri genelinde okul öncesi eğitime ayrılan bütçe payı milli gelirin yüzde 0,6’sı iken bu oran Türkiye’de sadece yüzde 0,3. Yönetmelik değişikliği yapılırken okul öncesi eğitim öğretmenlerinin yıllardır dile getirdiği taleplere yönelik hiçbir somut adım atılmaması dikkat çekici. Yıllardır son derece zor koşullarda görev yapan okul öncesi öğretmenlerinin sağlıklı çalışma koşulları yaratılmadan nitelikli eğitim verilebilmesi mümkün değil. Eğitimin bütün kademelerinde olduğu gibi okul öncesi eğitimde yaşanan sorunlara kalıcı çözüm üretmesi için MEB’i somut adımlar atmaya çağırıyoruz. MEB çocukların üstün yararı ve sağlıklı gelişimi ile taban tabana zıt politika ve uygulamalardan derhal vazgeçmeli, okul öncesi eğitimde yaşanan sorunlara çözüm üretmek için çalışmalı” ifadelerini kullandı.

Yasal düzenlemeler yapılarak iki yıllık okul öncesi eğitime geçilmeli

Eğitim Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı, konuşmasını şöyle tamamladı: “İlkokullardaki ana sınıflarında ve devletin açtığı bütün okul öncesi kurumlarda her türlü beslenme, barınma giderleri devlet tarafından karşılanmalı, veliden “katkı payı” adı altında para toplanmamalı. Koşulları ve fiziki olanakları uygun olan okullardan başlanarak bütün ilköğretim kurumlarında ana sınıfları zorunlu hale getirilmeli, gerekli yasal düzenlemeler yapılarak iki yıllık okul öncesi eğitime geçilmeli. Yönetmelikte yazan maddelerin açık uçlu olmaması, net ifadelerle hakların belirlenmesi ve müdürlerin inisiyatifine bırakılmaması gerekiyor. Suriyeli öğrenciler için okul öncesinde PİKTES sınıfının hayata geçirilmesi, dil eğitiminin burada verilmesi, sonra okul öncesi eğitime alınması sağlanmalı. Hiç dil bilmeyen Suriyeli öğrencilerin sınıfa alınması durumunda, bu öğrenciler kaynaştırma öğrencisi (dil ve anlatım bozukluğu) statüsünde değerlendirilmeli ve belirli sayıda alınmalı, buna sınıf mevcudu göz önüne alınarak sınırlı sayıda bir kontenjan belirlenmeli.”

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *