Gaziantep Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Özkan Yıldız, Gaziantep Cezaevindeki 169 hükümlü ve tutuklu çocukla görüştü.
Sosyal Destek Programı (SODES) kapsamında hazırlanan ''Birlikte Güzel Yarınlara'' projesi kapsamında Adalet Bakanlığından aldığı izinle cezaevindeki çocuklarla görüşen Doç. Dr. Yıldız, çocukları suça iten nedenlerin çok çeşitli olduğunu ancak ekonomik sebeplerin birinci sırada yer aldığını söyledi.
Yoksulluk, ailenin parçalanması ve aile içi şiddetin çocukları suça ittiğini ifade eden Yıldız, ''Görüştüğüm çocukların tamamına yakınının akraba çevresinin de suç işleyerek cezaevinde kaldığını tespit ettim'' dedi.
2008'de Pozantı Cezaevinde yaptığı araştırmaya benzer sonuçları Gaziantep'te de gözlemlediğini, hem çocukları hem de ergenleri suça iten koşullarda benzerlik tespit ettiğini belirten Yıldız, şöyle konuştu:
''Görüşme yaptığım çocukların tamamına yakınının erkek olması dikkati çekici. Erkek çocuk yetiştirme ve sosyalleşme sürecinin sorunlu olduğunu tespit ediyoruz. Yani kız çocuk yok denilecek kadar az. Ailelerin erkek çocuk yetiştirmedeki davranış kalıplarının değiştirilmesi yönünde birtakım çalışmalara ihtiyaç olduğunu gözlemledik. Görüşme yaptığım çocuklar çok kolay bir şekilde suça karışmış ve kolay bir şekilde okuldan uzaklaştırılmış. Okullarını yarıda bırakan çocuklar tekrar okula dönmek istiyor. Bu konuda okul yönetimlerine ciddi görevler düşüyor. Sorunlu ve okulla çok ciddi sıkıntısı olan çocukların bazı özel tedbirlerle korunması, okul sistemi içerisinde tutulmasına ayrı ve özel bir önem verilmesi gerekiyor.''
Yıldız, görüştüğü çocukların suçlarının genellikle, hırsızlık, gasp, yaralama, çok az da olsa terör suçları, kız kaçırma ve uyuşturucu satışı olduğunu ifade etti.
Sosyo-ekonomik faktörler
biyolojik ve psikolojik
faktörlerin önüne geçiyor
Doç. Dr. Yıldız, suça ilişkin kuramsal açıklamalarda genellikle biyolojik ve psikolojik yaklaşımlardan bahsedildiğini ancak son dönemlerde genç ve ergen suçluluğunda sosyo-ekonomik faktörlerin biyolojik ve psikolojik faktörlerin önüne geçtiğini gördüklerini ifade etti.
Görüşme yaptığı çocukların yetiştiği sosyal ortamların da çok tehlikeli ve riskli olduğunu söyleyen Yıldız, ''Bu çocukların yakın akran ve akraba çevrelerinin suç işleyip cezaevinde kaldığı görüldü. Babası, dayısı, ağabeyi cezaevinde olan çok çocukla karşılaştık. Çocukların bu çevre dolayısıyla cezaevinden çıktıktan kısa süre sonra cezaevine döndükleri görülüyor'' diye konuştu.
Yıldız, cezaevindeki çocukların eğitim ve mesleki yeteneklerini geliştirmek, onların cezaevinden çıktıktan sonra takip edilmesini ve meslek edinmelerini sağlamak gerektiğine dikkati çekti.
Cezaevinden çıkan çocuğun okul sistemine tekrar dönüşü yolunda da çalışmalar yapılması gerektiğini bildiren Yıldız, çocukları topluma kazandırmanın çok önemli olduğunu kaydetti.
Yıldız, son dönemlerde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in dile getirdiği ''Aile Destek Uzmanlık'' projesinin çok faydalı olduğunu düşündüğünü, bunun acilen devreye girmesi gerektiğine inandığını belirtti.
3 yıl önce de Gaziantep Cezaevinde ve Adana Pozantı Bölge Cezaevinde tutuklu 142 çocukla görüştüğünü, o görüşmede de işsizlik, yoksulluk ve göçün çocukları önce sokağa ittiğini, ardından da suça bulaştırdığını tespit ettiğini ifade eden Yıldız, 142 çocuktan 80'inin babasının işsiz olduğunu, düzenli geliri bulunmadığını belirlediklerini kaydetti. AA
Sosyal Destek Programı (SODES) kapsamında hazırlanan ''Birlikte Güzel Yarınlara'' projesi kapsamında Adalet Bakanlığından aldığı izinle cezaevindeki çocuklarla görüşen Doç. Dr. Yıldız, çocukları suça iten nedenlerin çok çeşitli olduğunu ancak ekonomik sebeplerin birinci sırada yer aldığını söyledi.
Yoksulluk, ailenin parçalanması ve aile içi şiddetin çocukları suça ittiğini ifade eden Yıldız, ''Görüştüğüm çocukların tamamına yakınının akraba çevresinin de suç işleyerek cezaevinde kaldığını tespit ettim'' dedi.
2008'de Pozantı Cezaevinde yaptığı araştırmaya benzer sonuçları Gaziantep'te de gözlemlediğini, hem çocukları hem de ergenleri suça iten koşullarda benzerlik tespit ettiğini belirten Yıldız, şöyle konuştu:
''Görüşme yaptığım çocukların tamamına yakınının erkek olması dikkati çekici. Erkek çocuk yetiştirme ve sosyalleşme sürecinin sorunlu olduğunu tespit ediyoruz. Yani kız çocuk yok denilecek kadar az. Ailelerin erkek çocuk yetiştirmedeki davranış kalıplarının değiştirilmesi yönünde birtakım çalışmalara ihtiyaç olduğunu gözlemledik. Görüşme yaptığım çocuklar çok kolay bir şekilde suça karışmış ve kolay bir şekilde okuldan uzaklaştırılmış. Okullarını yarıda bırakan çocuklar tekrar okula dönmek istiyor. Bu konuda okul yönetimlerine ciddi görevler düşüyor. Sorunlu ve okulla çok ciddi sıkıntısı olan çocukların bazı özel tedbirlerle korunması, okul sistemi içerisinde tutulmasına ayrı ve özel bir önem verilmesi gerekiyor.''
Yıldız, görüştüğü çocukların suçlarının genellikle, hırsızlık, gasp, yaralama, çok az da olsa terör suçları, kız kaçırma ve uyuşturucu satışı olduğunu ifade etti.
Sosyo-ekonomik faktörler
biyolojik ve psikolojik
faktörlerin önüne geçiyor
Doç. Dr. Yıldız, suça ilişkin kuramsal açıklamalarda genellikle biyolojik ve psikolojik yaklaşımlardan bahsedildiğini ancak son dönemlerde genç ve ergen suçluluğunda sosyo-ekonomik faktörlerin biyolojik ve psikolojik faktörlerin önüne geçtiğini gördüklerini ifade etti.
Görüşme yaptığı çocukların yetiştiği sosyal ortamların da çok tehlikeli ve riskli olduğunu söyleyen Yıldız, ''Bu çocukların yakın akran ve akraba çevrelerinin suç işleyip cezaevinde kaldığı görüldü. Babası, dayısı, ağabeyi cezaevinde olan çok çocukla karşılaştık. Çocukların bu çevre dolayısıyla cezaevinden çıktıktan kısa süre sonra cezaevine döndükleri görülüyor'' diye konuştu.
Yıldız, cezaevindeki çocukların eğitim ve mesleki yeteneklerini geliştirmek, onların cezaevinden çıktıktan sonra takip edilmesini ve meslek edinmelerini sağlamak gerektiğine dikkati çekti.
Cezaevinden çıkan çocuğun okul sistemine tekrar dönüşü yolunda da çalışmalar yapılması gerektiğini bildiren Yıldız, çocukları topluma kazandırmanın çok önemli olduğunu kaydetti.
Yıldız, son dönemlerde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in dile getirdiği ''Aile Destek Uzmanlık'' projesinin çok faydalı olduğunu düşündüğünü, bunun acilen devreye girmesi gerektiğine inandığını belirtti.
3 yıl önce de Gaziantep Cezaevinde ve Adana Pozantı Bölge Cezaevinde tutuklu 142 çocukla görüştüğünü, o görüşmede de işsizlik, yoksulluk ve göçün çocukları önce sokağa ittiğini, ardından da suça bulaştırdığını tespit ettiğini ifade eden Yıldız, 142 çocuktan 80'inin babasının işsiz olduğunu, düzenli geliri bulunmadığını belirlediklerini kaydetti. AA