Ülkenin ekonomik kriz içerisinde olduğunun kabul edilmesi gerektiğinin altını çizen Gaziantep Mimarlar Odası Başkan Hasan Özgür Girişken, “Eğer bir teşhis olmazsa tedavi de olmayacak” ifadelerini kullandı. “İmar ve mühendislerde işsizlik oranlarında büyük bir yükseliş var. Gaziantep’te mimarlar arasındaki işsizlik oranı yüzde 25 seviyesinde olduğunu tahmin ediyoruz. Ekonomik kriz devam etmesi yoksulluğu, işsizliği güvencesizliği ve açlığı beraberinde getirecek” dedi.
İskanı alınmış en az 20 bin
konut satılmayı bekliyor
İnşaat sektörünün ekonomiden doğrudan etkilendiğinin altını çizen Girişken, bu hafta Türkiye’nin 2019’un ilk çeyreğindeki büyüme rakamlarının açıklanacağını söylerken, “Türkiye ekonomisinin yüzde 2.5-3’lük daralma bekleniyor. Bu da ekonomik krizin tescillenmesi anlamına gelmektedir. Öncelikle inşaat sektörün, mimarların, mühendislerin durumu ülkenin genel ekonomik durumundan bağımsız düşünülemez. Öncelikle ülkenin ekonomik politikalarının sağlıklı bir şekilde yoluna girmesine ihtiyacımız var. Ancak gelen haberler hiç öyle değil. Örneğin okul inşaatlarında yüzde 70 seviyesinin altında olanların durdurulması kararı alındı. Özel sektördeki durum zaten içler acısı. Kamu idarelerinden ödeme alamayan birçok firma ve iflas riski ile karşı karşılayalar. Gaziantep tamamlanmış ve iskanı alınmış en az 20 bin konutun satılamadığı tahmin ediliyor. İnşaatı devam eden konutlarla birlik bu sayının 40-50 bine ulaşılmasından endişe ediyoruz” şeklinde değerlendirmede bulundu.
Tecrübeli mimar ve mühendisler
işsiz kalmaya başladı
İnşaat sektöründe büyük bir gerileme olduğunu hatırlatan Başkan Girişken, “İnşaat malzemeleri 2 yılda yüzde 70’in üzerinde artış gösterdi. Yani 2017’de 100 bin liraya mal ettiğiniz bir inşaatı yaklaşık 170 bin liraya mal edebiliyorsunuz. Hem inşaat maliyetleri yükselince hem de banka kredilerinde büyük bir düşüş söz konusu olunca inşaat sektöründe görünüm korkunç bir hal aldı. Sadece İnşaat firmaları değil, mimarlar, mühendislerin maaşlarında değersizleştirme baş göstermesinin ardından yeni muzun olan mimar ve mühendisler iş bulamamaya başladı. Şu anda çok tecrübeli mimar ve mühendisler de işsiz kalmaya başladı”ifadelerini kullandı.
Yurt dışından gelen paraları
kendi paramız zannettik
Başkan Girişken, 2009 yılından itibaren dünyada büyük bir para bolluğu yaşandığına vurgu yaparken, karşılıksız trilyonlarca doların Türkiye gibi ülkelere girmesiyle borç ekonomisin oluşmaya başladığını açıkladı, konuşmasına şöyle devam etti: “Bankalar dış borçlanmada çok düşük faizlerle para bulabiliyorlardı. Böylelikle zenginleştiğimizi zannettik. Hiçbir şey üretmeden sadece yurt dışından gelen paraları kendi paramız zannettik. Türkiye inşaattan elektronik ürünlere, tekstilden turizme kadar birçok alanda borçlandı ve altından kalkamayacağı büyük projeler yaptı. Eğer gelen paraları alt yapı ve bilim teknoloji de kullansaydık, çağ atlamıştık. Ancak paraları ihtiyaç duymadığımız dev projelere aktardık. Böyle olunca tarım çöktü, inşaat ve gayrimenkul gereğinden fazla şişti ve Türkiye kriz döngüsünün içerisinde girdi.” Hüseyin Karataş
İskanı alınmış en az 20 bin
konut satılmayı bekliyor
İnşaat sektörünün ekonomiden doğrudan etkilendiğinin altını çizen Girişken, bu hafta Türkiye’nin 2019’un ilk çeyreğindeki büyüme rakamlarının açıklanacağını söylerken, “Türkiye ekonomisinin yüzde 2.5-3’lük daralma bekleniyor. Bu da ekonomik krizin tescillenmesi anlamına gelmektedir. Öncelikle inşaat sektörün, mimarların, mühendislerin durumu ülkenin genel ekonomik durumundan bağımsız düşünülemez. Öncelikle ülkenin ekonomik politikalarının sağlıklı bir şekilde yoluna girmesine ihtiyacımız var. Ancak gelen haberler hiç öyle değil. Örneğin okul inşaatlarında yüzde 70 seviyesinin altında olanların durdurulması kararı alındı. Özel sektördeki durum zaten içler acısı. Kamu idarelerinden ödeme alamayan birçok firma ve iflas riski ile karşı karşılayalar. Gaziantep tamamlanmış ve iskanı alınmış en az 20 bin konutun satılamadığı tahmin ediliyor. İnşaatı devam eden konutlarla birlik bu sayının 40-50 bine ulaşılmasından endişe ediyoruz” şeklinde değerlendirmede bulundu.
Tecrübeli mimar ve mühendisler
işsiz kalmaya başladı
İnşaat sektöründe büyük bir gerileme olduğunu hatırlatan Başkan Girişken, “İnşaat malzemeleri 2 yılda yüzde 70’in üzerinde artış gösterdi. Yani 2017’de 100 bin liraya mal ettiğiniz bir inşaatı yaklaşık 170 bin liraya mal edebiliyorsunuz. Hem inşaat maliyetleri yükselince hem de banka kredilerinde büyük bir düşüş söz konusu olunca inşaat sektöründe görünüm korkunç bir hal aldı. Sadece İnşaat firmaları değil, mimarlar, mühendislerin maaşlarında değersizleştirme baş göstermesinin ardından yeni muzun olan mimar ve mühendisler iş bulamamaya başladı. Şu anda çok tecrübeli mimar ve mühendisler de işsiz kalmaya başladı”ifadelerini kullandı.
Yurt dışından gelen paraları
kendi paramız zannettik
Başkan Girişken, 2009 yılından itibaren dünyada büyük bir para bolluğu yaşandığına vurgu yaparken, karşılıksız trilyonlarca doların Türkiye gibi ülkelere girmesiyle borç ekonomisin oluşmaya başladığını açıkladı, konuşmasına şöyle devam etti: “Bankalar dış borçlanmada çok düşük faizlerle para bulabiliyorlardı. Böylelikle zenginleştiğimizi zannettik. Hiçbir şey üretmeden sadece yurt dışından gelen paraları kendi paramız zannettik. Türkiye inşaattan elektronik ürünlere, tekstilden turizme kadar birçok alanda borçlandı ve altından kalkamayacağı büyük projeler yaptı. Eğer gelen paraları alt yapı ve bilim teknoloji de kullansaydık, çağ atlamıştık. Ancak paraları ihtiyaç duymadığımız dev projelere aktardık. Böyle olunca tarım çöktü, inşaat ve gayrimenkul gereğinden fazla şişti ve Türkiye kriz döngüsünün içerisinde girdi.” Hüseyin Karataş