Teknolojinin gelişmesiyle beraber el sanatlarımızın bir çoğu yok olmaya yüz tutuyor.
Kültürümüzün en önemli parçalarından olan el dokuma kilimleri de artık tarih oluyor. Kilim satıcısı Hasan Bayseçkin, sürekli değişen ve gelişen teknolojiyi takip etmenin neredeyse imkansız hale geldiğini söylüyor.
Bayseçkin, “Kilimler eskiden beden gücüyle el dokuma tezgahlarında yapılırdı. Ama şu anda teknoloji ilerledi. Çeşitler ve ebatlar çoğaldı. Evler büyüdü, odalar büyüdü, kullanım alanları değişti. O yüzden makine kilimleri daha çok ilgi gördü” dedi.
İnce uzun kilimin bir odayı kapladığına değinen Bayseçkin, “Şuanda 6 metrekare, 9 metrekare bir kilimler odayı kapatmaya yetmiyor. O yüzden el dokuma yetişmiyor. Makineden çıkan daha çok desenli, daha renkli ve daha kaliteli. El dokumasının orijinalini veremez ama şuanda daha çok tutuluyor. Hem fiyat olarak hem de seri çıktığı için daha uyguna geliyor. Eskiden kullanılan iplik ile şimdiki iplik arasında çok fark var. Şimdi iplikler daha canlı ve daha parlak” dedi.
“Dünya pazarı çok büyük, rekabet çok fazla. Bu rekabet ortamında el dokumasını yaptırsan da pahalıya satamazsın. Çünkü karşında büyük fabrikalar var. Bir fabrikanın karşısında el dokumanın hiçbir şansı yok. Çünkü hem az çıkıyor, hem de para kazandırmıyor, seri üretim yok. O zaman teknolojiye yenik düşüyor. Vatandaş artık el dokumasını tercih etmiyor. Sebebi ise ebatlar sınırlı. Gaziantep kilimlerinde 70 cm ebatlarından fazla yapamazsın. Ama makine ebatlarında istenilen ölçüde çıkarabiliyorsun.”
“Ücret bakımından el dokuması yüksek fiyat istesen satamazsın, düşük fiyata versen masrafını kurtarmaz. Şuanda bir kaç ustamız var. Yeni usta yok. Para kazandırmıyor” diye konuştu. Adem Kesenek
Kültürümüzün en önemli parçalarından olan el dokuma kilimleri de artık tarih oluyor. Kilim satıcısı Hasan Bayseçkin, sürekli değişen ve gelişen teknolojiyi takip etmenin neredeyse imkansız hale geldiğini söylüyor.
Bayseçkin, “Kilimler eskiden beden gücüyle el dokuma tezgahlarında yapılırdı. Ama şu anda teknoloji ilerledi. Çeşitler ve ebatlar çoğaldı. Evler büyüdü, odalar büyüdü, kullanım alanları değişti. O yüzden makine kilimleri daha çok ilgi gördü” dedi.
İnce uzun kilimin bir odayı kapladığına değinen Bayseçkin, “Şuanda 6 metrekare, 9 metrekare bir kilimler odayı kapatmaya yetmiyor. O yüzden el dokuma yetişmiyor. Makineden çıkan daha çok desenli, daha renkli ve daha kaliteli. El dokumasının orijinalini veremez ama şuanda daha çok tutuluyor. Hem fiyat olarak hem de seri çıktığı için daha uyguna geliyor. Eskiden kullanılan iplik ile şimdiki iplik arasında çok fark var. Şimdi iplikler daha canlı ve daha parlak” dedi.
“Dünya pazarı çok büyük, rekabet çok fazla. Bu rekabet ortamında el dokumasını yaptırsan da pahalıya satamazsın. Çünkü karşında büyük fabrikalar var. Bir fabrikanın karşısında el dokumanın hiçbir şansı yok. Çünkü hem az çıkıyor, hem de para kazandırmıyor, seri üretim yok. O zaman teknolojiye yenik düşüyor. Vatandaş artık el dokumasını tercih etmiyor. Sebebi ise ebatlar sınırlı. Gaziantep kilimlerinde 70 cm ebatlarından fazla yapamazsın. Ama makine ebatlarında istenilen ölçüde çıkarabiliyorsun.”
“Ücret bakımından el dokuması yüksek fiyat istesen satamazsın, düşük fiyata versen masrafını kurtarmaz. Şuanda bir kaç ustamız var. Yeni usta yok. Para kazandırmıyor” diye konuştu. Adem Kesenek
RSS