Erkekler korunmaya, kadınlarsa ‘Aile’ içinde katledilmeye devam ediliyor

Eğitim Sen Gaziantep Şube Kadın Sekreteri Gül Fidan Özpolat, ‘’İktidar ve yandaş konfederasyonu, bizlerin gündeme getirdiği sorunları görmezden gelmeye devam ediyor. Kadınlar katledilirken tek tip bir “aile” anlayışı dayatarak, kadının bu aile içinde bakım emeğinin doğal üstlenicisi olarak kalmasını sağlayacak politikalarını hayata geçirmeye çalışıyor. Bu arada da erkekler öldürmeye, erkek adalet korumaya, kadınlarsa “aile” içinde katledilmeye devam ediliyor’’ şeklinde konuştu.

İktidar, var olan krizleri derinleştirip yeni krizler yaratmaya devam ediyor

Sermayeden, özelleştirmeden yana politikalarını sürdüren iktidarın, talanın ve liyakatsizliğin norm halini aldığı sistemiyle var olan krizleri derinleştirip yeni krizler yaratmaya devam ettiği bir sözde toplu sözleşme sürecine daha girildiğini hatırlatan Özpolat, ‘’Kendi yarattığı ve beslediği krizlerin faturasını bizlere ödetmeyi düstur edinen iktidar ve onun taşeronluğunu üstlenen yetkili konfederasyon bu toplu sözleşme döneminde de giderek daha da yoksullaşmamıza sebep politikalarına yenilerini ekleyecek’’ dedi.

Özpolat, ‘’Ataerki ve sermayeyi kutsal addedenlerin toplu sözleşmesinin en çok kadınların emeğini un ufak edecek bir sistemi sürdüreceğini, evde karşılıksız bakım emeğini yüklenelim diye bir “kutsallık” hikayesi anlatmalarından biliyoruz. Esnek çalışalım, evden çalışalım istiyorlar, yarı zamanlı istihdam teklif ediyorlar ki onların yerine getirmedikleri sorumlulukları biz üstlenelim. Kreş olmadığı için kreşe veremediğimiz çocuklarımıza bakmak için evde kalalım.  Bakım evleri olmadığı, sağlık sistemi ve sosyal devlet çökertildiği için tüm bakım emeğini tek başımıza biz üstlenelim istiyorlar’’ açıklamasını yaptı.

Bakanlıklarda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonları olmalı

Mevzuatta cinsiyet eşitliğini sağlayıcı ve destekleyici kanunlar olması, bu kanunların gereği yerine getirilmesi ve çalışma yaşamını düzenleyen kanunlarda da bu doğrultuda düzenlemeler yapılmasını isteyen Özpolat, ‘’Bakanlıklarda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonları olmalı ve toplu sözleşmelerde bu komisyonlar da temsil edilmeli. Kadınların yönetim düzeylerinde yer almaları sağlanmalı. Okullarda müfredat toplumsal cinsiyet eşitliği esas alınarak yeniden düzenlenmeli, tüm kurumlarda ve iş yerlerinde toplumsal cinsiyet konusunda meslek içi eğitimler verilmeli. Genel anlamda ev ve bakım sorumluluklarını yalnızca kadına yükleyen anlayıştan uzaklaşılmalı, uygulamada ve zihniyette bu anlayışı ortadan kaldırmaya yönelik politikalar geliştirilmeli’’ ifadelerine yer verdi.

Kadınların güvenli ve güvenceli çalışması sağlanmalı

‘Engelli kadın kamu emekçi istihdamı artırılmalı ve bunun adımlarından biri olarak da engelli kız çocuklarının eğitime erişimi kolaylaştırılmalı’ diyen Özpolat, ‘’Daha fazla ve nitelikli kamu hizmetini, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasını ve bakım emeğinin paylaşılmasını gündemine alan bir sosyal politika ve bütçeleme çerçevesi oluşturmalı. Kadınların güvenli ve güvenceli çalışması sağlanmalı, cinsiyet temelli şiddeti ve yoksulluğu engelleyecek tedbir ve önlemler almaya dönük sosyal politikalar yapılmalı ve derhal hayata geçirilmeli’’ dedi.

İstanbul Sözleşmesi’nin feshi iptal edilmeli, 6284 Sayılı Kanun etkin bir biçimde uygulanmalı

Özpolat, ‘’İstanbul Sözleşmesi’nin feshi iptal edilmeli, 6284 Sayılı Kanun etkin bir biçimde uygulanmalı. Nüfusu 50 bini geçen belediyelerde şiddete ve istismara uğrayan kadın ve çocuklar için sığınma evleri açılmalı, bu hizmetlerden trans kadınların da yararlanması sağlanmalı. Mobbinge, şiddete, tacize ve istismara uğrayan kadın emekçilerin tayin ve yer değişikliği talepleri herhangi belge ibrazı istenmeksizin kabul edilmeli. Kadın ve kız çocuklarının yoksulluktan kaynaklı oluşabilecek sağlık sorununu önlemek amacıyla regl dönemlerinde kullandığımız ürünlerdeki vergiler kaldırılmalı, bu ürünler kamu kurumlarında ücretsiz ulaşılabilir olmalı, her kadının 45 yaşına kadar ücretsiz HPV aşısı olabilmesi sağlanmalı’’ diye konuştu.