Türkiye’nin 2017 yılının ilk dört ayında 294 milyon dolar ayakkabı ihracatı yaptığını söyleyen Kunduracılar Odası Başkanı İbrahim Buğur, “294 milyon dolar ayakkabı ihracatının 45 milyon doları Gaziantep’e ait. İhracat ve ithalatımız arasında fark azalıyor. Ama bundan 3 yıl öncesine baktığımıza ithalat ve ihracatımız arasında 300 milyon dolar fark vardı. Yurt dışından gelen ayakkabılara ek vergi geldiğinden itibaren ithalat ve ihracat rakamları eşit hale gelmek üzere” dedi.
Yazın esnafın işleri durgun olur ve kışın açılır
Yazın esnafın işlerinin durgun olduğunu ve kışın açıldığını ifade eden Buğur, “Ancak iki dini bayramın yaz sezonuna denk gelmesi esnafı umutlandırıyor. Yazın herkes terlik veya pabuç giyebilir, ama kışın yağmurda ayakkabısız gezilmez. Onun için kış sezonları işlerin yoğun olduğu dönemlerdir” şeklinde konuştu.
Zamana ayak uyduramayanlar gidiyor
“Ülkemizin ver herkesin yaşamış olduğu bir kriz var” diyen Buğur, “Krizi sadece ayakkabı sektörü değil, bütün sektörler yaşıyor. Bizim sektörde ayakkabı imal etme şekli çok değişti. Yani eski düzen içerisinde imalat yapanlar yavaş yavaş kenara çekiliyor. Yani zamana ayak uyduramayanlar gidiyor. Zamana ayak uydurabilmek için makineleşmek lazım, makineleşmek için de sermaye. Sene de bir iki makine alarak imalathanelerini güçlendirip sektöre ayak uydurmaları gerekiyor” diye konuştu.
Son sistem teknolojiyle
üretilen ayakkabılar daha iyi
Buğur, “Ne kadar teknolojiye ayak uydurursan uydur, ne kadar makineleşirsen makineleş her aldığın makinenin başına bir adam koymak gerekiyor. Yani insan gücünü yok sayamazsın ve göz ardı edemezsin. Şimdi son sistem teknolojiyle üretilen ayakkabılar daha iyi. Eskiden günde 3-5 çift ayakkabı yapılırken, şimdi 500 çift yapılıyor” ifadesini kullandı.
İthalat ve ihracat rakamları
eşit hale gelmek üzere
Teknolojiye ayak uydurabilen, sermayesi olan ve makineleşen firmaların sektörü büyüttüğünü kaydeden Ayakkabıcılar Odası Başkanı İbrahim Buğur, “Ayakkabıcılar olarak yeni bir yere ihtiyacımız yok. Çevremizde bulunan eski Halıcılar Sanayi Sitesi’nde de 25-30 fabrikamız bulunuyor. Buraya sığmayan esnaf başka yerde de iş yeri açabiliyor. 2017 yılının ilk 4 aylık rakamlarına baktığımızda ülkemiz 295 milyon dolar ayakkabı ihracatı yaparken Gaziantep’in payı 45 milyon dolar. İhracat ve ithalatımız arasında fark azalıyor. Ama bundan 3 yıl öncesine baktığımıza ithalat ve ihracatımız arasında 300 milyon dolar fark vardı. Yurt dışından gelen ayakkabılara ek vergi geldiğinden itibaren ithalat ve ihracat rakamları eşit hale gelmek üzere” şeklinde açıklama yaptı.
Merdiven altı ile mücadele
hız kesmeden devam ediyor
Merdiven altı ile mücadelenin hız kesmeden devam ettiğinin altını çizen Buğur, konuşmasına şöyle devam etti: “Oda olarak kayıt dışı çalışanları tespit etmek için ekiplerimiz sürekli sahadalar. Mesela 3 yıl önce 314 kişiyle genel kurula gittik ve şu anda 530 civarında kayıtlı üyemiz bulunuyor. Yani bütün odaların üye sayısında eksilme olurken bizim odamız 220 kişi arttı. Çalışırsanız ve işinizi takip ederseniz üyeleriniz eksilmez ve odanız kapanma noktasına gelmez. Yine de tam olarak kayıt dışı çalışmaların önüne geçemiyoruz, çünkü memleket büyüyor. Düztepe veya Karataş’ta mağazalar açılıyor ve adamın sadece maliye kaydı var. Ne Ticaret Odasına, ne Sanayi Odasına ne de Esnaf Odalar Birliğine kaydı yok. Bizde maliyeyediyoruz ki vergi alırken, kişinin oda kaydını istesin veya noter defter tasdikini yaparken defter kaydını istesin. Bunları isteseler vergi kaçıran veya merdiven altı çalışan kalmayacak.”Hüseyin Karataş
Yazın esnafın işleri durgun olur ve kışın açılır
Yazın esnafın işlerinin durgun olduğunu ve kışın açıldığını ifade eden Buğur, “Ancak iki dini bayramın yaz sezonuna denk gelmesi esnafı umutlandırıyor. Yazın herkes terlik veya pabuç giyebilir, ama kışın yağmurda ayakkabısız gezilmez. Onun için kış sezonları işlerin yoğun olduğu dönemlerdir” şeklinde konuştu.
Zamana ayak uyduramayanlar gidiyor
“Ülkemizin ver herkesin yaşamış olduğu bir kriz var” diyen Buğur, “Krizi sadece ayakkabı sektörü değil, bütün sektörler yaşıyor. Bizim sektörde ayakkabı imal etme şekli çok değişti. Yani eski düzen içerisinde imalat yapanlar yavaş yavaş kenara çekiliyor. Yani zamana ayak uyduramayanlar gidiyor. Zamana ayak uydurabilmek için makineleşmek lazım, makineleşmek için de sermaye. Sene de bir iki makine alarak imalathanelerini güçlendirip sektöre ayak uydurmaları gerekiyor” diye konuştu.
Son sistem teknolojiyle
üretilen ayakkabılar daha iyi
Buğur, “Ne kadar teknolojiye ayak uydurursan uydur, ne kadar makineleşirsen makineleş her aldığın makinenin başına bir adam koymak gerekiyor. Yani insan gücünü yok sayamazsın ve göz ardı edemezsin. Şimdi son sistem teknolojiyle üretilen ayakkabılar daha iyi. Eskiden günde 3-5 çift ayakkabı yapılırken, şimdi 500 çift yapılıyor” ifadesini kullandı.
İthalat ve ihracat rakamları
eşit hale gelmek üzere
Teknolojiye ayak uydurabilen, sermayesi olan ve makineleşen firmaların sektörü büyüttüğünü kaydeden Ayakkabıcılar Odası Başkanı İbrahim Buğur, “Ayakkabıcılar olarak yeni bir yere ihtiyacımız yok. Çevremizde bulunan eski Halıcılar Sanayi Sitesi’nde de 25-30 fabrikamız bulunuyor. Buraya sığmayan esnaf başka yerde de iş yeri açabiliyor. 2017 yılının ilk 4 aylık rakamlarına baktığımızda ülkemiz 295 milyon dolar ayakkabı ihracatı yaparken Gaziantep’in payı 45 milyon dolar. İhracat ve ithalatımız arasında fark azalıyor. Ama bundan 3 yıl öncesine baktığımıza ithalat ve ihracatımız arasında 300 milyon dolar fark vardı. Yurt dışından gelen ayakkabılara ek vergi geldiğinden itibaren ithalat ve ihracat rakamları eşit hale gelmek üzere” şeklinde açıklama yaptı.
Merdiven altı ile mücadele
hız kesmeden devam ediyor
Merdiven altı ile mücadelenin hız kesmeden devam ettiğinin altını çizen Buğur, konuşmasına şöyle devam etti: “Oda olarak kayıt dışı çalışanları tespit etmek için ekiplerimiz sürekli sahadalar. Mesela 3 yıl önce 314 kişiyle genel kurula gittik ve şu anda 530 civarında kayıtlı üyemiz bulunuyor. Yani bütün odaların üye sayısında eksilme olurken bizim odamız 220 kişi arttı. Çalışırsanız ve işinizi takip ederseniz üyeleriniz eksilmez ve odanız kapanma noktasına gelmez. Yine de tam olarak kayıt dışı çalışmaların önüne geçemiyoruz, çünkü memleket büyüyor. Düztepe veya Karataş’ta mağazalar açılıyor ve adamın sadece maliye kaydı var. Ne Ticaret Odasına, ne Sanayi Odasına ne de Esnaf Odalar Birliğine kaydı yok. Bizde maliyeyediyoruz ki vergi alırken, kişinin oda kaydını istesin veya noter defter tasdikini yaparken defter kaydını istesin. Bunları isteseler vergi kaçıran veya merdiven altı çalışan kalmayacak.”Hüseyin Karataş
RSS