Göç İdaresi Genel Müdürlüğü verilerine göre Gaziantep’te 428 bin Suriyeli’nin barındığını ifade eden Gaziantep Barosu İnsan Hakları Merkezi Üyesi Avukat Şafak Yılmaz, Gaziantep nüfusunun yüzde 21’ini Suriyelilerin oluşturduğunu belirtirken, “Her 5 kişiden 1’i Suriyeli” ifadelerini kullandı. “Türkiye’de en fazla Suriyeli İstanbul’da yaşarken, daha sonra Şanlıurfa, Hatay ve Gaziantep geliyor. Ayrıca Türkiye’ye 2018 yılında yasa dışı yollarla girerken yakalanan göçmen sayısı 258 bin 3’tür” dedi.
Dünyanın hiçbir ülkesinde
4 milyon Suriyeli bulunmuyor
1951 Cenevre Sözleşmesine göre zulüm, şiddet ve savaştan kaçan Suriyeliler’e sığınma hakkı verildiğini söyleyen Yılmaz, “Suriyeliler’e verilen statü mülteci statüsü değildir. Çünkü Yabancı Uluslararası Kanun’un 4’üncü maddesine göre Suriyeliler, işkence, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza ve muameleye tabi tutulacağı, ırkı, dini ve tabiyeti belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi fikirleri dolayısıyla hayatının tehdit altında bulunacağı bir yere gönderilemez. Türkiye büyük bir özveride bulundu. Çünkü dünyanın hiçbir ülkesinde 4 milyon Suriyeli bulunmuyor. Suriyeliler’e eğitimden tutunda sağlığa kadar her türlü imkan sağlandı” şeklinde açıklama yaptı.
Türkiye’de doğan Suriyeli
bebeklere vatandaşlık verilmez
“Halk arasında Suriyeliler’in elektrik ve su faturalarının devlet tarafından ödeniyor şeklinde bir kanaat var, fakat böyle bir şey kesinlikle söz konusu değildir” diyen Yılmaz, “Bu insanlar hakkında doğru bilinen yanlışları düzeltmek lazım. Türkiye Avrupa Birliği’nden aldığı fonlar sayesinde Suriyeliler’in giderlerini karşılıyor. Koşulları sağlayanlara Kızılay Kart aracılığıyla kişi başı 100-150 liralık gıda yardımı yapılıyor. Ayrıca ülkemizde vatandaş alabilmede en önemli kriter kan bağıdır. O yüzden Türkiye’de doğan Suriyeli bebeklere vatandaşlık verilmez. Türk anne babanın çocuğu Türk vatandaşı olabilir” diye değerlendirmede bulundu.
Suriyeliler’in için Geri
Gönderme Merkezleri bulunuyor
Suriyeliler’in için Geri Gönderme Merkezleri’nin bulunduğunu ve Suriyeliler’in Türkiye’de 59 uydu kentte barındığını kaydeden Avukat Yılmaz, “Suriyeli sığınmacılar bir suça karıştıklarında Yabancı Uluslararası Kanunu’nun 54’üncü maddesinin 1’inci fıkrası gereğince bu kişiler sınır dışı edilebilir. Gaziantep’te Oğuzeli’nde Geri Gönderme Merkezi bulunuyor ve bu merkezin kapasitesi 750 kişiliktir. Avrupa Birliği fonları ile yapılan bu merkez fiziki koşullar bakımından donanımlıdır. Bu merkezdeki kişiler idari gözetim altında bulundurulurlar ve en fazla 1 yıl kalabilirler. Geri gönderme merkezinden gönderilenlerin 15 gün içerisinde dava açma hakları bulunmaktadır” şeklinde konuştu.
Yabancı düşmanlığını önlemek için
gerekli tedbirlerin alınması şart
Gaziantep Barosu İnsan Hakları Merkezi Üyesi Avukat Şafak Yılmaz, konuşmasına şöyle devam etti: “Suriyeliler ile Türk halkı arasındaki entegrasyonun sağlanması gerekiyor. Suriye’den gelen vatandaşlara verilen Geçici Koruma Kimlik Kartları geçici bir sistemdi. Ancak zaman gösterdi ki ülkemizdeki Suriyeliler kalıcı. Onun için topluma entegrasyonlarının sağlıklı bir şekilde sağlanması gerekiyor. Dolayısıyla Suriyeliler’inde nüfusu da gün geçtikçe arttığından Geçici Koruma Kimlik Kartı yerine kalıcı bir sistemin hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizmek istiyorum. Ayrıca yabancı düşmanlığını önlemek için gerekli tedbirlerin alınması şart.” Hüseyin Karataş
Dünyanın hiçbir ülkesinde
4 milyon Suriyeli bulunmuyor
1951 Cenevre Sözleşmesine göre zulüm, şiddet ve savaştan kaçan Suriyeliler’e sığınma hakkı verildiğini söyleyen Yılmaz, “Suriyeliler’e verilen statü mülteci statüsü değildir. Çünkü Yabancı Uluslararası Kanun’un 4’üncü maddesine göre Suriyeliler, işkence, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza ve muameleye tabi tutulacağı, ırkı, dini ve tabiyeti belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi fikirleri dolayısıyla hayatının tehdit altında bulunacağı bir yere gönderilemez. Türkiye büyük bir özveride bulundu. Çünkü dünyanın hiçbir ülkesinde 4 milyon Suriyeli bulunmuyor. Suriyeliler’e eğitimden tutunda sağlığa kadar her türlü imkan sağlandı” şeklinde açıklama yaptı.
Türkiye’de doğan Suriyeli
bebeklere vatandaşlık verilmez
“Halk arasında Suriyeliler’in elektrik ve su faturalarının devlet tarafından ödeniyor şeklinde bir kanaat var, fakat böyle bir şey kesinlikle söz konusu değildir” diyen Yılmaz, “Bu insanlar hakkında doğru bilinen yanlışları düzeltmek lazım. Türkiye Avrupa Birliği’nden aldığı fonlar sayesinde Suriyeliler’in giderlerini karşılıyor. Koşulları sağlayanlara Kızılay Kart aracılığıyla kişi başı 100-150 liralık gıda yardımı yapılıyor. Ayrıca ülkemizde vatandaş alabilmede en önemli kriter kan bağıdır. O yüzden Türkiye’de doğan Suriyeli bebeklere vatandaşlık verilmez. Türk anne babanın çocuğu Türk vatandaşı olabilir” diye değerlendirmede bulundu.
Suriyeliler’in için Geri
Gönderme Merkezleri bulunuyor
Suriyeliler’in için Geri Gönderme Merkezleri’nin bulunduğunu ve Suriyeliler’in Türkiye’de 59 uydu kentte barındığını kaydeden Avukat Yılmaz, “Suriyeli sığınmacılar bir suça karıştıklarında Yabancı Uluslararası Kanunu’nun 54’üncü maddesinin 1’inci fıkrası gereğince bu kişiler sınır dışı edilebilir. Gaziantep’te Oğuzeli’nde Geri Gönderme Merkezi bulunuyor ve bu merkezin kapasitesi 750 kişiliktir. Avrupa Birliği fonları ile yapılan bu merkez fiziki koşullar bakımından donanımlıdır. Bu merkezdeki kişiler idari gözetim altında bulundurulurlar ve en fazla 1 yıl kalabilirler. Geri gönderme merkezinden gönderilenlerin 15 gün içerisinde dava açma hakları bulunmaktadır” şeklinde konuştu.
Yabancı düşmanlığını önlemek için
gerekli tedbirlerin alınması şart
Gaziantep Barosu İnsan Hakları Merkezi Üyesi Avukat Şafak Yılmaz, konuşmasına şöyle devam etti: “Suriyeliler ile Türk halkı arasındaki entegrasyonun sağlanması gerekiyor. Suriye’den gelen vatandaşlara verilen Geçici Koruma Kimlik Kartları geçici bir sistemdi. Ancak zaman gösterdi ki ülkemizdeki Suriyeliler kalıcı. Onun için topluma entegrasyonlarının sağlıklı bir şekilde sağlanması gerekiyor. Dolayısıyla Suriyeliler’inde nüfusu da gün geçtikçe arttığından Geçici Koruma Kimlik Kartı yerine kalıcı bir sistemin hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizmek istiyorum. Ayrıca yabancı düşmanlığını önlemek için gerekli tedbirlerin alınması şart.” Hüseyin Karataş