Gaziantep, suç oranının en fazla olduğu şehirlerden biri

Kentimizde hırsızlık, kapkaç, yağma gibi adli suç oranlarında ciddi bir artış yaşandığını vurgulayan Av. Yılmaz Ovayolu, “Nüfus oranına göre Türkiye’de suç oranının en fazla olduğu şehirlerden birinin Gaziantep olduğunu söyleyebiliriz. Şehirde gelir dağılımında adaletsizlik var. Kentin bir tarafı Londra bir tarafı ise Malezya ve Hindistan” dedi.
Aile mahkemesi tam kapasite çalışıyor
Suç oranlarında artmasında ekonominin etkili olduğunu vurgulayan Ovayolu, “Gaziantep’te 2010 yılına kadar özel bir aile mahkemesi yok. Asliye hukuk mahkemeleri aile mahkemesinin davalarına bakardı. Ancak şu anda 10 aile mahkemesi bulunuyor ve hepsi de tam kapasite ile çalışıyor. Duruşma tarihleri arasında 3-4 ay süre var. Yine 2010 yılında sadece iki iş mahkemesi var iken, bu rakam 9’a yükseldi. 10 yıl öncesine kadar şehrimizde 5 asliye ceza mahkemesi vardı. Şimdi ise 30 civarında asliye ceza mahkemesi bulunuyor” şeklinde konuştu.
Cezaların caydırıcı olması lazım
Cezaların caydırıcı olmadığına dikkat çeken Ovayolu, “Suç oranlarının artmasında cezaların yeterince caydırıcı olmamasının etkisi var. Suç işlemiş olan bir şahsı yasalar çerçevesinde cezalandırmazsanız o zaman toplum çığırından çıkar. Örneğin; hırsızlık yapan birisi cezaevine girdikten 60-90 gün sonra tahliye edilebiliyor. Yargılama süresi ise en az 3-4 yılı buluyor. Bu kişinin yeniden cezaevine girmesi 5-6 yıl sürüyor. İşler bu şekilde olursa maalesef asayiş olayları artış gösterir” tespitini yaptı.
Caydırıcı olmayan bir cezanın karşılığı olmaz
Av. Ovayolu, “Ceza Kanunumuz 10 yıl önce değiştirildi. Demek ki gerek yargılama gerekse de cezaların caydırıcılığı ve uygulanabilirliğinde hata yapıyoruz. Yapmış olduğumuz hatalar sonucunda yaşadığımız sorunlarla karşılaşıyoruz. O nedenle cezaların caydırıcı olması çok önemli. Çünkü caydırıcı olmayan bir cezanın karşılığı olmaz” ifadelerine yer verdi.
Ekonomi kötü olduğunda insanlar suça sürükleniyor
“Ekonomi kötü olduğunda insanlar suça sürükleniyor. Daha önceki yıllarda aile toplumun temel taşı idi” ifadelerini kullanan Ovayolu, “Günümüzde ailenin dinamikleriyle oynandı. Geçmiş yıllarda boşanmak en son çare olarak düşünülürdü ve hoş karşılanmazdı. Şimdi ise 3 veya 5 gün süren evlilikler var” açıklamasını yaptı.
Sokaktaki her üç kişiden biri Suriyeli
Av. Yılmaz Ovayolu, kentin bekleyen en büyük tehlikenin demografik yapısının değiştirilmesi olduğunu sözlerine eklerken, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Gaziantep’te kontrolsüz bir nüfus artışı söz konusu. Böyle giderse kentimiz yaşanabilir bir şehirden olmaktan tamamen çıkacak. Şehrimizde resmi rakamlara göre 450 bin gayri resmi olarak ise 1 milyon civarında Suriyeli yaşıyor. Sokakta ki her üç kişiden biri Suriyeli. Bu konuda ciddi önlemler alınmalı.”