ANASAYFA arrow right Güncel

Gaziantep, yavaş yavaş terk edilen bir kent haline gelmiş

Gaziantep, yavaş yavaş terk edilen bir kent haline gelmiş
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 05.26
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 05.26
DSP Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Celal Doğan, Gaziantep Gazeteciler Cemiyetini ziyaret etti. “Bu şehir bu
DSP Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Celal Doğan, Gaziantep Gazeteciler Cemiyetini ziyaret etti. “Bu şehir bu havayı da bu suyu da hak etmedi” diyen Doğan, “Gaziantep’in eskiden örnek bir şehir ve Türkiye’nin yükselen değeriydi. Dünyanın birçok yerindeki sermayeciler ve yatırımcılar Gaziantep’e yatırım yapmak için yarışa girerlerdi. Ancak şu anda bıraktığım eski Gaziantep’i bulamadım. Çünkü hem koşullar çok değişmiş hem de Gaziantep cazibe merkezi olmaktan çok yavaş yavaş terk edilen kent haline gelmiş” dedi.

Belediye Başkanı olduğu dönemde hiçbir devlet başkanından ve Başbakan’dan Gaziantep ile ilgili yüz ekşitmesi yaşamadığını belirten Doğan, “Türkiye’nin başındakiler ülke sevdalısıysa hizmetlerinize hiç kimse sırt çevirmez. Büyükşehir Belediye Başkanı olduğumda Gaziantep’e su gelebilmesi için 220 milyon dolar kaynağa ihtiyaç vardı. Hayal gibi gelebilir, ama tümü 4 yıl süre içerisinde gerçekleşti ve suyu Gaziantep’e getirdiğimizde Allah’a şükrettim” değerlendirmesinde bulundu.
Eskiden şehrin havası Erzurum
Yaylası’ndaki hava kadar temizdi
İçilen suyun eski su olmadığını kaydeden Doğan, “Eskiden akan su içerisinde klor olmayan, kokmayan ve şişe suyundan temiz bir suydu. 15 yıl boyunca evimde şişe su kullanmadım. Şehrin suyu aynı olmadığı gibi havası da aynı değil. Eskiden şehrin çeşitli yerlerinde ki hava gösterge panelleri her sabah kükürt ve oksijen oranına kadar her şeyi gösterirdi. Gaziantep’teki havanın Erzurum Yaylası’ndaki hava kadar temizdi. Şehre bir gram dahi kükürt oranı yüksek kömür sokmadık. Ancak şu anda oy hesabı veya fakiri ısıtmak için dağıtılan kükürtlü kömürlerin getirdiği hava kirliliği insanların zehir solumalarına neden oluyor” şeklinde ifadeler kullandı.
Türkiye’nin bir Suriye
politikasının olması şart
Gaziantep’in Türk değil, Arap şehrine döndüğü eleştirinde bulunan Doğan, “Allah kimseyi vatansız bırakmasın. Asıl mesele Gaziantep’teki 400 Suriyeli’nin statüsünün ne olunduğunun bilinmesidir. Misafir, süresinin kısa olması ev sahibi içinde bir temennidir. Bu Suriyeliler misafir değiller, peki mülteci mi yoksa yurttaş mıdır? Yurttaş ise Türk vatandaşı gibi bütün statüleri yerine getirmesi gerekir. Eğer mültecilerse yerleri şehir merkezleri değil, kamplardır. Bu nedenle ilerleyen zamanlarda Türkiye’nin bir Suriye politikasının olması şart” dedi.
Birbirimizin cenazesine
gidemeyecek hale geldik
“Birbirimizin cenazesine gidemeyecek hale geldik” diyen DSP Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Celal Doğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Fatma Şahin’in annesi vefat ettiğinde iki defa İstanbul’dan geldim, taziyeye gittim. Ancak kız kardeşim rahmetli olduğunda cenazeye gelemediler. Birbirinizin cenazesine gidemeyecek haldeyseniz bu şehirde bütünlük sağlayamazsınız.”
Hiç kimse Celal
Doğan çalışmadı diyemez
Doğan, “Hiç kimse Celal Doğan çalışmadı diyemez. Hiç kimse bu kentin dünyada ve Türkiye’de kendisini aşan, anlaşılacak bir şehir haline gelemediğini söyleyemez. Herkes Gaziantep’i gelişmiş bir marka şehir olarak gördü. Sanayisi, mutfağıyla, sporuyla bir noktaya geldiğini gördünüz. Spor açısından Gaziantep’in önü İspanya’ya, Avusturya’ya kadar gitti. Şimdi onun kapısı kilitli. İçinde elektrik, su yok bir metruk bina haline getirilmiş. Yanında 73 bin metrekarelik arsa var, belki de bunun paylaşım hesabı yapılıyor. O nedenle bıraktığım hiçbir şeyi yerinde göremedim” ifadelerini kullandı.



Toplumun talebi üzerine
halk ittifakının içindeyim
Adaylık için hiçbir partiye başvurmadığını ve hiçbir partinin Genel Başkanı’nı aramadığını sözlerine ekleyen Doğan, “Talep kendilerinden geldi. Ne Cumhur İttifakı'nın içindeyim ne Millet İttifakı'nın içindeyim, toplumun talebi üzerine halk ittifakının içindeyim. Millet İttifakın’da İYİ Parti, beni aday göstermemesine gerekçe olarak HDP’de siyaset yapmamı gösteriyor. Şunu söylüyorum; mezarımda ot bitse asla barıştan vazgeçip silahı tercih etmem. Dün de etmedim, bugünde etmedim, yarında etmeyeceğim. Koşullar bin defa gelse bana barış konusunda ‘Sana görev düşüyor’ deseler, değil elimi gövdemi koyarım, çünkü barış her zaman silahtan iyidir ve güzeldir. Silahlı ile elde edilecek amaç ne kadar ulvi olursa olsun, barıştan makbul değildir, o sonuç bile saygıya layık değildir. Çünkü insan öldürmek hem dinen hem de insan olarak doğru değildir” şeklinde sözler sarf etti. Fatma Karabacak
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *