Bozkurt, “Mecliste görüşülecek olan yasanın değiştirilip, sistemin kalıcı hale getirilmesinin yerine taşeronlaşma yasaklanmalıdır” dedi.
Gaziantep’te iki hafta boyunca taşeronlaşmaya karşı imza toplayan Emek Partisi topladığı imzaları TBMM’ye gönderdi. 5 bine yakın imzanın toplandığı kampanyada Türkiye’nin her yerinde ‘taşeronlaşmanın yasaklanması’, ‘iş cinayetlerinin son bulunması’ istendi.
Balıklı Parkı’nda bir basın açıklaması ile imzaları TBMM’ye gönderildiğini duyuran Emek Partisi adına açıklama yapan EMEK Gaziantep İl Başkanı Mecit Bozkurt,“Güvencesiz çalışmanın en somut hali olan taşeron sisteminin işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından ne kadar tehlikeli olduğunu Somadaki maden cinayetinde bir kez daha gördük” diye konuştu.
Soma, taşeronlaşmanın en somut örneği
Bozkurt, “Soma’da resmi rakamlara göre 301 maden emekçisinin hayatını kaybettiği büyük işçi kıyımının üzerinden bir ay geçti. Mayıs ayında soma maden işçileri ile birlikte 414 işçi hayatını kaybetti. Son iki haftada Şırnak’ta kaçak çalıştırılan maden ocaklarında meydana gelen göçükte 4 işçi kardeşimiz öldü. Bir kez daha gördük ki, sermayenin sınırsız kar hırsını işçiler kanıyla, canıyla ödüyor. Bir kez daha gördük ki, sınırsız kar hırsı taşeron düzeniyle katmerleniyor. Güvencesiz çalışmanın en somut hali olan taşeron sisteminin işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından ne kadar tehlikeli olduğunu somadaki maden cinayetinde bir kez daha gördük. Yıllardır ısrar edilen ve AKP hükümeti tarafından sürekli teşvik edilen taşeron çalışma düzeninin son kurbanları, Soma’da hiçbir tedbir alınmadan maden ocaklarına indirilen ve meydana gelen patlamada yaşamını yitiren maden işçileri olmuştur” diye açıklama yaptı..
İşçiler kölelik düzenine göre çalıştırılıyor
Bozkurt, “İş kazalarında ilimiz Gaziantep OSB ve atölyelerde meydana gelen iş kazalarında son yıllarda en çok işçi cinayetlerin işlendiğini illerin arasına girdiğini görüyoruz. OSB’de kölelik koşularında çalıştırılan işçiler en demokratik haklarını dahi savunamaz hale getirilmiş. Tam kölelik koşularında çalıştıran işçiler( en son Gür İplik ve Ritaş Holding’e bağlı Erkan Tekstil’de) hak talebinde bulununca ya işlerinden olmuş yada patronların saldırılarına maruz kalmışlardır. Yıllardır belediyelerde, karayollarında, eğitim kurumlarında ve hastanelerde taşeronda çalışan işçiler, çeşitli eylemler, basın açıklamaları, mitingler, yürüyüşler, grevler ile güvenceli istihdam taleplerini dile getiriyorlar. Son dönemde karayollarında, kamu hastanelerinde taşeron işçiler kadro talepleri ile sık sık eylemler yapmaktadır” açıklamasında bulundu.
Taşeronlaşma yasaklanmalı
Yapılan açıklamada, “Soma’da yaşanan büyük işçi katliamı sonrasında ortaya çıkan gerçekler, taşeron çalışmanın yasaklanması ile işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin alınarak bütün emekçilere güvenceli çalışma koşullarının sağlanması talebini birleştirmiştir. Soma’da yaşanan işçi katliamıyla birlikte bu iki temel sorun, hepimiz için öncelikle can güvenliği sorunu olduğunu, emekçilerin aralarında birleşip, taleplerine sahip çıkmadığı sürece kadrolu, güvenceli ve güvenli çalışma koşullarına kavuşmanın mümkün olmadığını göstermiştir. Taşeronda çalışan işçileri yıllarca boş vaatlerle kandıranlar, güvencesiz çalışmak zorunda bırakılan işçi ve emekçilerin güvenceli ve kadrolu iş taleplerini yok saymaya devam ederken, Meclis’e sundukları taşeron yasa tasarısı ile tüm çalışma yaşamını taşeronlaştırmanın, güvenceli ve kadrolu çalışmayı lüks haline getirmenin hesaplarını yapıyorlar. Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu koşullarda “taşeron sistemi” ile ilgili yasal düzenleme yaparak sorunu çözmek mümkün değildir. 19. yüzyıla özgü vahşi çalışma yöntemlerini hatırlatan taşeron çalışma tümden yasaklanmalı, taşerona mahkum edilen bütün işçiler kadrolu ve iş güvencesine sahip olarak çalıştırılmalıdır” denildi.
Gaziantep’te iki hafta boyunca taşeronlaşmaya karşı imza toplayan Emek Partisi topladığı imzaları TBMM’ye gönderdi. 5 bine yakın imzanın toplandığı kampanyada Türkiye’nin her yerinde ‘taşeronlaşmanın yasaklanması’, ‘iş cinayetlerinin son bulunması’ istendi.
Balıklı Parkı’nda bir basın açıklaması ile imzaları TBMM’ye gönderildiğini duyuran Emek Partisi adına açıklama yapan EMEK Gaziantep İl Başkanı Mecit Bozkurt,“Güvencesiz çalışmanın en somut hali olan taşeron sisteminin işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından ne kadar tehlikeli olduğunu Somadaki maden cinayetinde bir kez daha gördük” diye konuştu.
Soma, taşeronlaşmanın en somut örneği
Bozkurt, “Soma’da resmi rakamlara göre 301 maden emekçisinin hayatını kaybettiği büyük işçi kıyımının üzerinden bir ay geçti. Mayıs ayında soma maden işçileri ile birlikte 414 işçi hayatını kaybetti. Son iki haftada Şırnak’ta kaçak çalıştırılan maden ocaklarında meydana gelen göçükte 4 işçi kardeşimiz öldü. Bir kez daha gördük ki, sermayenin sınırsız kar hırsını işçiler kanıyla, canıyla ödüyor. Bir kez daha gördük ki, sınırsız kar hırsı taşeron düzeniyle katmerleniyor. Güvencesiz çalışmanın en somut hali olan taşeron sisteminin işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından ne kadar tehlikeli olduğunu somadaki maden cinayetinde bir kez daha gördük. Yıllardır ısrar edilen ve AKP hükümeti tarafından sürekli teşvik edilen taşeron çalışma düzeninin son kurbanları, Soma’da hiçbir tedbir alınmadan maden ocaklarına indirilen ve meydana gelen patlamada yaşamını yitiren maden işçileri olmuştur” diye açıklama yaptı..
İşçiler kölelik düzenine göre çalıştırılıyor
Bozkurt, “İş kazalarında ilimiz Gaziantep OSB ve atölyelerde meydana gelen iş kazalarında son yıllarda en çok işçi cinayetlerin işlendiğini illerin arasına girdiğini görüyoruz. OSB’de kölelik koşularında çalıştırılan işçiler en demokratik haklarını dahi savunamaz hale getirilmiş. Tam kölelik koşularında çalıştıran işçiler( en son Gür İplik ve Ritaş Holding’e bağlı Erkan Tekstil’de) hak talebinde bulununca ya işlerinden olmuş yada patronların saldırılarına maruz kalmışlardır. Yıllardır belediyelerde, karayollarında, eğitim kurumlarında ve hastanelerde taşeronda çalışan işçiler, çeşitli eylemler, basın açıklamaları, mitingler, yürüyüşler, grevler ile güvenceli istihdam taleplerini dile getiriyorlar. Son dönemde karayollarında, kamu hastanelerinde taşeron işçiler kadro talepleri ile sık sık eylemler yapmaktadır” açıklamasında bulundu.
Taşeronlaşma yasaklanmalı
Yapılan açıklamada, “Soma’da yaşanan büyük işçi katliamı sonrasında ortaya çıkan gerçekler, taşeron çalışmanın yasaklanması ile işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin alınarak bütün emekçilere güvenceli çalışma koşullarının sağlanması talebini birleştirmiştir. Soma’da yaşanan işçi katliamıyla birlikte bu iki temel sorun, hepimiz için öncelikle can güvenliği sorunu olduğunu, emekçilerin aralarında birleşip, taleplerine sahip çıkmadığı sürece kadrolu, güvenceli ve güvenli çalışma koşullarına kavuşmanın mümkün olmadığını göstermiştir. Taşeronda çalışan işçileri yıllarca boş vaatlerle kandıranlar, güvencesiz çalışmak zorunda bırakılan işçi ve emekçilerin güvenceli ve kadrolu iş taleplerini yok saymaya devam ederken, Meclis’e sundukları taşeron yasa tasarısı ile tüm çalışma yaşamını taşeronlaştırmanın, güvenceli ve kadrolu çalışmayı lüks haline getirmenin hesaplarını yapıyorlar. Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu koşullarda “taşeron sistemi” ile ilgili yasal düzenleme yaparak sorunu çözmek mümkün değildir. 19. yüzyıla özgü vahşi çalışma yöntemlerini hatırlatan taşeron çalışma tümden yasaklanmalı, taşerona mahkum edilen bütün işçiler kadrolu ve iş güvencesine sahip olarak çalıştırılmalıdır” denildi.
RSS