Sadece yılın ilk dört ayında bile mutfağa gelen ek yük 3 bin 293 lira oldu
Asgari ücretin açlık sınırı altında kaldığını söyleyen Türk İş Gaziantep İl Temsilcisi Mehmet Akif Sarıca, “Ele geçen gelir yapılması gereken harcamanın her geçen gün biraz daha gerisinde kalıyor. Bu nedenle geçim koşulları gün geçtikçe zorlaşıyor” tespitini yaptı.
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu Nisan ayı açlık ve yoksulluk sınırı araştırma sonuçlarını açıkladı. Açlık sınırının 17 bin 725 lira olduğu Nisan ayında yoksulluk sınırı ise 57 bin 736 liraya yükseldi
Asgari ücret açlık sınırının altında kaldı
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu Nisan ayı açlık ve yoksulluk sınırı araştırma sonuçlarını kamuoyuna duyurdu. Araştırma sonuçlarına göre mutfak enflasyonu aylık yüzde 5,55,12 aylık yüzde 74,88 ve yıllık ortalama ise yüzde 77,55 olarak hesaplandı.
4 kişilik bir ailenin sağlıklı dengeli ve yeterli beslenebilmesi için aylık harcaması gereken tutar yani açlık sınırı 17 bin 725 lira, gıda harcaması ile beraber giyim, kira, elektrik, su, yakıt, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri harcamaların bulunduğu yoksulluk sınırı ise 57 bin 736 liraya çıktı. Bekar bir kişinin yaşam maliyeti ise 23 bin liraya dayandı.
Öncelikle bu zamların durdurulması lazım
Yerel seçimlerin ardından mutfak harcamasında gerekli olan birçok ürünün fiyatında artış yaşandığını sözlerine ekleyen Sarıca, “Sadece yılın ilk dört ayında bile mutfağa gelen ek yük 3 bin 293 lira oldu. Bu rakam ilerleyen zamanlarda daha da yükselecek. Çünkü kullandığımız A’dan Z’ye tüm ürünlere herhangi bir nedenden dolayı zam yapılıyor. Öncelikle bu zamların durdurulması lazım” şeklinde konuştu.
Cebimizdeki ücretler her geçen gün buharlaşıyor
Sarıca, “Ülkemizin ekonomide yaşadığı sıkıntıya bağlı olarak yüksek oranda devam eden enflasyonla mücadele ile sağlanan ücret artışlarına rağmen, ücretlerin reel değerini düşürmesi işçimizi, emeklimizi dayanılması güç geçim sıkıntısına soktu. Adil olmayan vergi sistemimize bağlı olarak ücretlerden yüksek oranda vergi kesilmesi ile işçi Ocak ayında aldığı ücreti yılın yarısından itibaren alamıyor. Enflasyonun sürekli artması, vergi dilimine erken girilmesi çalışanların cebindeki ücretin her geçen gün azalması neden oluyor. Ücretler ne kadar artarsa artsın, halkın alım gücü arttırılması müddetçe yapılan her şey boşa gidiyor” açıklamasını yaptı.