ANASAYFA arrow right Güncel

Gıda israfı milyonlarca insanın açlık çektiği bir dönemde kabul edilemez

Gıda israfı milyonlarca insanın açlık çektiği bir dönemde kabul edilemez
YAYINLAMA: 02 Eylül 2025 / 19.46
GÜNCELLEME: 02 Eylül 2025 / 19.46

Gıda israfının, 21. yüzyılın en kritik sürdürülebilirlik problemlerinden biri olarak kabul edildiğini ifade eden Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep Eski İl Temsilcisi Ergün Uğurluer, ‘’ Gıda israfı, yalnızca ekonomik bir kayıp değil; aynı zamanda çevresel sürdürülebilirlik ve sosyal adalet açısından da büyük bir sorundur. Dünyada üretilen gıdanın üçte birinin çöpe gitmesi, milyonlarca insanın açlık çektiği bir dönemde kabul edilemez bir durumdur’’ dedi.
Bir tarafta açlık sorunu yaşanıyor diğer tarafta büyük miktarda gıda çöpe gidiyor
Uğurluer, ‘’Bir tarafta açlık ve yetersiz beslenme sorunları yaşanırken, diğer tarafta büyük miktarda gıda çöpe atılıyor. Bu çelişki, hem etik hem de ekonomik ve çevresel açıdan üzerinde durulması gereken bir mesele. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan, 2030 yılına kadar kişi başına düşen gıda israfının yarıya indirilmesini hedefliyor. Bu bağlamda hem dünyada hem de Türkiye’de yürütülen çalışmalar giderek daha büyük önem kazanıyor’’ açıklamasını yaptı.
Her gün yaklaşık 4,9 milyon adet ekmek çöpe gidiyor
Türkiye’de yıllık 18 milyon ton gıda israfının yaşandığını hatırlatan Uğurluer, ‘’Bu miktar, tarımsal üretimin yaklaşık yüzde 20–25’ine denk geliyor. Her gün yaklaşık 4,9 milyon adet ekmek çöpe gitmekte, bu da yılda 1,5 milyar ekmeğe karşılık geliyor. Sebze ve meyve: Üretimden tüketime kadar olan süreçte kayıp oranı yüzde 25–30. Yanlış saklama koşulları ve lojistik eksiklikler önemli kayıplara yol açıyor’’ şeklinde konuştu. 
Ekonomik verimlilik ve toplumsal adalet için bir zorunluluk olarak görülmeli
Uğurluer, ‘’Türkiye, tarımsal üretim kapasitesi yüksek bir ülke olmasına rağmen, üretimden tüketime kadar zincirin her aşamasında ciddi kayıplar yaşamaktadır. Bu nedenle hem bireysel hem de kurumsal düzeyde farkındalık yaratılması, altyapı yatırımları ve yasal düzenlemeler büyük önem taşıyor. 2030 yılına kadar gıda israfını yarıya indirme hedefi, yalnızca küresel ölçekte değil, Türkiye özelinde de sürdürülebilir tarım, ekonomik verimlilik ve toplumsal adalet için bir zorunluluk olarak görülmeli’’ dedi.
Gıda israfını önlemek için modern
hasat teknikleri kullanılmalı

Gıda israfını önlemek için modern hasat tekniklerinin kullanılması gerektiğini kaydeden Uğurluer, ‘’Soğuk zincir yatırımlarının artırılması, ambalajlama ve depolama yöntemlerinin iyileştirilmesi, evlerde planlı alışveriş ve porsiyon kontrolü, artan yemeklerin değerlendirilmesi kültürünün geliştirilmesi, marketlerde son tüketim tarihi yaklaşan ürünlerin bağışlanmasını kolaylaştıran yasalar, gıda bankacılığı sistemlerinin güçlendirilmesi, kamu spotları ve eğitim kampanyaları ile farkındalık artırma çalışmaları gıda israfını önleyecek’’ değerlendirmesinde bulundu.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *