ANASAYFA arrow right Güncel

Gündemde gazete yırtan Bakan ve Gaziantep vardı

Gündemde gazete yırtan Bakan ve Gaziantep vardı
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 03.56
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 03.56
AKP ve CHP’nin grup toplantısına Gaziantep damgasını vurdu. Toplantıda AK Parti Gaziantep teşkilatının "Yah Yah Yah Maşallah" şeklinde tezahüratı Başbakan’ın hoşuna gidip gülümsetirken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdroğlu, 2004 yılında zamann bakanı Kürşat Tüzmen’in gazete yırttığını hatırlattı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP'nin 3. havalimanı yapımını engellemek için Danıştay'a gitmesini eleştirerek, "Zira bugün CHP'nin başında bir işbirlikçi var, bugün CHP'nin başında celladına yaranmak isteyen, celladına yaranmak için zencilikten beyazlığa geçebilmek için her çirkinliği meşru, mübah gören bir bir genel başkan var" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM'deki grup toplantısında gündeme ilişkin değer değerlendirmelerde bulundu. Başbakan Erdoğan'ın konuşması sırasında ise tribünler hiç susmadı. Erdoğan yapılan tezahüratlardan dolayı zaman zaman konuşmakta güçlük çekti. Toplantıda, AK Parti Gaziantep teşkilatının "Yah Yah Yah Maşallah" şeklinde tezahüratta bulunması Başbakan Erdoğan'ı gülümsetti.

Kılıçdaroğlu gaxete yırtan bakanı anlattı
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bizim üç-beş çapulcu karizmasını çizdi. Gençler 'benim hayatıma dokunursan senin karizmanı çizerim' dedi. O da dokundu, karizmasını çizdiler” dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2 Temmuz 1993’de yaşanan Sivas olaylarının bugün yıl dönümü olduğunu hatırlattı. Sivas olaylarının tarihin önemli dönüm noktalarından birisi olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, 2 Temmuz 1993 yılının Ortaçağın Türkiye’ye getirildiğini tarih olduğunu belirtti. 2 Temmuz 1993 yılını insanların yakıldığı tarih olarak nitelendiren Kılıçdaroğlu, “Orada hayatını yitirenler yanarak can verdiler. Bedel ödediler. Nazım ne güzel söylemiş; ‘sen yanmasan, ben yanmasam, biz yanmasak, nasıl çıkar karanlık aydınlığa.’ Kuşkusuz yanarak ağır bir bedel ödediler ama onlar cumhuriyeti ve geleceğimizi aydınlattılar. Bir insanlık suçunun bedelini ödediler” dedi.
Sivas olaylarının asıl faillerinin hiçbir zaman yakalanmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, Sivas olaylarının asıl faillerine gölge edildiğini ve sırtlarının sıvazlandığını öne sürdü. Kılıçdaroğlu, “Onları savunanların yani asıl faillerin avukatlığını yapanların hemen hemen tamamı AK Parti saflarında yer alıyor” diye konuştu.
“Bir insanı yakmak hangi kitapta vardır” diye soran Kılıçdaroğlu, “İnsanı sevmek varken neden yakılıyor” dedi. İntikam duygusuyla kimsenin hareket etmemesi gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, kendi kitaplarında intikamın bulunmadığını ve intikamın insana yakışmayacağını vurguladı. Sivas olaylarında hayatını kaybedenlerin ağır bir bedel ödeyerek isimlerini tarihe yazdırdıklarını sözlerine ekleyen Kılıçdaroğlu, Sivas olaylarında hayatını kaybedenleri saygı ve sevgiyle anacaklarını kaydetti.
AK Partili bir bakan
Gaziantep’te gazeteyi yırttı
Siyasetin, siyaset yapan kişinin halka adanmışlık sözü olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, siyasetçinin bireysel çıkar peşinde koşmadığını, siyasetçinin partisinin de çıkarları peşinde koşmaması gerektiğini vurguladı. Siyaset yapan kişinin odak noktasında ülkesinin çıkarlarının olması gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, siyasetçinin özünde diktatörlüğe gidermek olduğunu söyledi.
2002 yılında yapılan seçimde AK Parti’nin yüzde 34 oy aldığını ve Recep Tayyip Erdoğan’ın o dönemde milletvekili seçilemediğini anımsattı. O dönemde yüzde 34 oy alan bir partinin genel başkanın parlamentoda olması gerektiğini söylediklerini belirten Kılıçdaroğlu, “Anayasa değişti, yasalar değişti, Seçim Kurulu karar aldı ve Siirt’te seçim yapıldı ve bu kişi (Recep Tayyip Erdoğan) parlamentoya milletvekili olarak geldi. Güzel şeyler söylüyordu, demokrasi diyordu, özgürlük diyordu, herkese özgürlük diyordu, herkese demokrasi diyordu. Demokrasi olmalı diyordu. Demokraside vesayet olmamalıdır diyordu. Halk en büyük güçtür diyordu ve halka güvenmeliyiz diyordu. İnsanlara umut bağladılar. Her seçimden sonra balkon konuşmaları yapıldı. 'Biz ayrım yapmıyoruz' dendi. 'Ben bu ülkede yaşayan herkesin Başbakanıyım' dedi. 'Bize oy verene de oy vermeyene de saygılıyız' dedi. 'Oy vermeyenler de benim yurttaşlarımdır' dedi. Sonra bir tarif veriyorum 2004 yılında bir AK Partili bir bakan Gaziantep’te gazeteyi yırttı” dedi.
AK Parti hükümetinin göreve ilk geldiği dönemde önce medyayla uğraştığını öne süren Kılıçdaroğlu, AK Parti hükümetinin medyayı dağıttığını ileri sürdü. Medyaya ağır cezalar kesildiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Gazete yırtıldığında kimse ses çıkarmadı. Gazetelerde küçük haber oldu. Bakan koltuğunu garantiledi. Sonra medya mensuplarına ve patronlara ağır cezalar kesildi. Beğenmediklerinin işine son verildi. Medya patronları gidip ziyaret etti. Siz kimi benim gazetemde köşe yazarı olarak görmek istiyorsunuz dediler ve bunu çıkıp televizyonlarda da söylediler. Medyayı çökerttiler. Halkın sağlıklı bilgi alma kanallarının önünü tıkadılar. Artık gazeteler hep ondan bahsediyor, televizyondan hep ondan bahsediyor. Onların yandaşları çıkıyor kanallara. Sabah akşam onlardan bahsedildi.”İHA
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *