AKP’nin yeni manifestosu “tek adam, tek parti”...
DİSK-KESK TTB Gaziantep Şubeleri tarafından yapılan eylemde, “Ülkemiz AKP yönetiminde her geçen gün derin bir karanlığın içine itilmektedir. Halka daha fazla baskı ve sömürüden başka bir şey sunmayan AKP hükümeti, her zaman olduğu gibi yine emekçilerin aşına, işine göz koymakta, insanca yaşam koşullarını ellerinden almaktadır” denildi.
Grup adına açıklama yapan KESK Dönem Sözcüsü Ömer Faruk Koç, AKP hükümetinin ülke içinde halkı hızla yoksullaştırırken aynı anda Suriye'ye dönük emperyalist müdahalelerin taşeronluğunu üstlendiğini ve ülkemizi kanlı bir savaşa çekecek sorumsuz adımlar attığını vurgularken, “Bölgesel aktörlük” adı altında, gizli üsler, askeri kamplar ve silah yardımları ile adımların hızlandırıldığı yeni aşamada ülkemiz, fiili bir savaşın içine girerek Suriye’de masum insanların ölümünde taraf haline getirilmiştir. ABD’nin emirleri ile hızla tezkere kararı çıkartılmakta, insani faturasının hem Suriye hem de Türkiye halklarının çok ağır ödeyeceği kanlı bir gelecek hızla inşa edilmektedir” dedi.
Koç, “Tüm bu gelişmelerin yanında, AKP’nin yeni manifestosu ile “tek adam, tek parti” hevesini bir kez daha ortaya koyduğunu izliyoruz. AKP, ülkeyi teslim ettiği karanlığın içinde, statükosunu güçlendirerek şimdi bir 11 yıl daha geleceği tasarlama girişiminde bulunuyor. ‘İleri demokrasi` adı altında giderek daha fazla otoriterleşen bir rejim inşa ediliyor, tüm muhalif kesimlere dönük operasyonlarla Türkiye bir ‘açık hava hapishanesine` çevriliyor. Ülkemiz ABD emirleri ile Ortadoğu’da bölgesel bir savaşın üssü haline getirilirken, içeride de mezhepsel ayrışmayı ve nefreti körükleyen bir siyasetle savaşçı politikalar sürdürülüyor. AKP hükümeti, Kürt sorununda da askeri ve siyasi operasyonlarla sürdürdüğü savaş çizgisini bu denklemde kuruyor, hiçbir zaman programına almadığı demokratik çözümleri yine yok sayıyor” şeklinde açıklamada bulundu.
Zengin dostu, sermayenin sesi AKP hükümeti
“Başbakan bugünlerde sıkça "yeni rejim kurduk"larını ifade ediyor. Bizler AKP'nin bu yeni rejiminde neler olduğunu çok iyi biliyoruz. İçeride ve dışarıda savaş sözcüklerini dilinden düşürmeyen, ülke ekonomisini küresel sistemin rant merkezi haline getiren, emekçilerin her gün daha da yoksulluğun içine itildiği ve yıllardır AKP ile süregelen otoriter, baskıcı, tekleştirici ve anti-demokratik bir devlet anlayışıdır bu “yeni rejim”” denilen açıklamada,
“İzlediği politikalarla ülkemizi uluslararası sermayeye tam bağımlı hale getiren AKP hükümeti, emperyalizmin tüm taleplerini büyük bir iştahla yerine getirmekte, ülke ekonomisini giderek üretimden ve istihdamdan koparmaktadır. Artık çalışma çağındaki her iki kişiden birinin iş bulamaz hale geldiği ülkemizde, ücretler sadaka gibi dağıtılmakta, emekçi kesimler hızla güvencesiz çalışmaya mahkûm edilmektedir. Güvencesiz ve esnek çalışma koşullarının yaygınlaştığı tüm alanlarda emekçiler, ölümle, işsizlikle, açlıkla burun buruna gelmektedir. Zengin dostu, sermayenin sesi AKP hükümetinin piyasacı dönüşüm projeleri ile artık en temel hakkımız olan eğitime, sağlığa, ulaşıma ve barınmaya, zaten oldukça darlaşmış bütçelerimizden para ayırmak zorundayız. Yetmezmiş gibi peş peşe yapılan yüksek zamlara da boyun eğmemizi bekliyorlar” vurgulaması yapıldı.
Resim
DİSK-KESK TTB eyleminde, “Ulaşımda yüzde 20’nin üzerinde; doğalgazda yüzde 30’un üzerinde; elektrikte yüzde 20’nin üzerindeki zamlara karşı, ücret zammı kamu emekçilerine ortalama yüzde 6, asgari ücretliye ise yüzde 4,5 yapılmıştır. Bunun adı düpedüz soygundur ve bizlerin bu soyguna asla ve asla boyun eğmeyeceği bilinmelidir” şeklinde açıklama yapıldı.
DİSK-KESK TTB Gaziantep Şubeleri tarafından yapılan eylemde, “Ülkemiz AKP yönetiminde her geçen gün derin bir karanlığın içine itilmektedir. Halka daha fazla baskı ve sömürüden başka bir şey sunmayan AKP hükümeti, her zaman olduğu gibi yine emekçilerin aşına, işine göz koymakta, insanca yaşam koşullarını ellerinden almaktadır” denildi.
Grup adına açıklama yapan KESK Dönem Sözcüsü Ömer Faruk Koç, AKP hükümetinin ülke içinde halkı hızla yoksullaştırırken aynı anda Suriye'ye dönük emperyalist müdahalelerin taşeronluğunu üstlendiğini ve ülkemizi kanlı bir savaşa çekecek sorumsuz adımlar attığını vurgularken, “Bölgesel aktörlük” adı altında, gizli üsler, askeri kamplar ve silah yardımları ile adımların hızlandırıldığı yeni aşamada ülkemiz, fiili bir savaşın içine girerek Suriye’de masum insanların ölümünde taraf haline getirilmiştir. ABD’nin emirleri ile hızla tezkere kararı çıkartılmakta, insani faturasının hem Suriye hem de Türkiye halklarının çok ağır ödeyeceği kanlı bir gelecek hızla inşa edilmektedir” dedi.
Koç, “Tüm bu gelişmelerin yanında, AKP’nin yeni manifestosu ile “tek adam, tek parti” hevesini bir kez daha ortaya koyduğunu izliyoruz. AKP, ülkeyi teslim ettiği karanlığın içinde, statükosunu güçlendirerek şimdi bir 11 yıl daha geleceği tasarlama girişiminde bulunuyor. ‘İleri demokrasi` adı altında giderek daha fazla otoriterleşen bir rejim inşa ediliyor, tüm muhalif kesimlere dönük operasyonlarla Türkiye bir ‘açık hava hapishanesine` çevriliyor. Ülkemiz ABD emirleri ile Ortadoğu’da bölgesel bir savaşın üssü haline getirilirken, içeride de mezhepsel ayrışmayı ve nefreti körükleyen bir siyasetle savaşçı politikalar sürdürülüyor. AKP hükümeti, Kürt sorununda da askeri ve siyasi operasyonlarla sürdürdüğü savaş çizgisini bu denklemde kuruyor, hiçbir zaman programına almadığı demokratik çözümleri yine yok sayıyor” şeklinde açıklamada bulundu.
Zengin dostu, sermayenin sesi AKP hükümeti
“Başbakan bugünlerde sıkça "yeni rejim kurduk"larını ifade ediyor. Bizler AKP'nin bu yeni rejiminde neler olduğunu çok iyi biliyoruz. İçeride ve dışarıda savaş sözcüklerini dilinden düşürmeyen, ülke ekonomisini küresel sistemin rant merkezi haline getiren, emekçilerin her gün daha da yoksulluğun içine itildiği ve yıllardır AKP ile süregelen otoriter, baskıcı, tekleştirici ve anti-demokratik bir devlet anlayışıdır bu “yeni rejim”” denilen açıklamada,
“İzlediği politikalarla ülkemizi uluslararası sermayeye tam bağımlı hale getiren AKP hükümeti, emperyalizmin tüm taleplerini büyük bir iştahla yerine getirmekte, ülke ekonomisini giderek üretimden ve istihdamdan koparmaktadır. Artık çalışma çağındaki her iki kişiden birinin iş bulamaz hale geldiği ülkemizde, ücretler sadaka gibi dağıtılmakta, emekçi kesimler hızla güvencesiz çalışmaya mahkûm edilmektedir. Güvencesiz ve esnek çalışma koşullarının yaygınlaştığı tüm alanlarda emekçiler, ölümle, işsizlikle, açlıkla burun buruna gelmektedir. Zengin dostu, sermayenin sesi AKP hükümetinin piyasacı dönüşüm projeleri ile artık en temel hakkımız olan eğitime, sağlığa, ulaşıma ve barınmaya, zaten oldukça darlaşmış bütçelerimizden para ayırmak zorundayız. Yetmezmiş gibi peş peşe yapılan yüksek zamlara da boyun eğmemizi bekliyorlar” vurgulaması yapıldı.
Resim
DİSK-KESK TTB eyleminde, “Ulaşımda yüzde 20’nin üzerinde; doğalgazda yüzde 30’un üzerinde; elektrikte yüzde 20’nin üzerindeki zamlara karşı, ücret zammı kamu emekçilerine ortalama yüzde 6, asgari ücretliye ise yüzde 4,5 yapılmıştır. Bunun adı düpedüz soygundur ve bizlerin bu soyguna asla ve asla boyun eğmeyeceği bilinmelidir” şeklinde açıklama yapıldı.