Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu Mart ayı açlık ve yoksulluk sınırı araştırma sonuçlarını açıkladı. Yapılan araştırmaya göre açlık sınırı asgari ücrete dayanırken yoksulluk sınırı ise 54 bin lirayı geçti.
Açlık sınırı asgari ücrete dayandı
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu Mart ayı açlık ve yoksulluk sınırı araştırma sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı. Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı 16 bin 792 TL olurken, gıda harcaması ile giyim, kira, elektrik, su, yakıt, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise 54 bin 700 TL’ye, bekar bir çalışanın yaşam maliyeti ise 21 bin 831 TL’ye yükseldi.
Açlık ve yoksulluk sınırı artıyor
Açlık ve yoksulluk araştırma sonuçlarını değerlendiren Türk-İş Gaziantep İl Temsilcisi Mehmet Akif Sarıca, “Açlık sınırının asgari ücret seviyelerine yetiştiğini görüyoruz. Bu artışlar sürerse Nisan ayındaki açlık sınırının asgari ücreti geçtiğine şahit olacağız. Dolayısıyla halkın alım gücünü yükseltecek reformların bir an önce hayta geçirilmesi gerekiyor” dedi.
Yoksul ve emekçi halk ekonomik
sıkıntıyı iliklerine kadar hissediyor
Vatandaşın alım gücünün gün geçtikçe düştüğüne dikkat çeken Sarıca, “Yoksul ve emekçi halk ekonomik sıkıntıyı iliklerine kadar hissediyor. Elini nereye hangi ürüne atsa ateş pahası. Geçmiş yıllarda kilo kilo ile aldığı sebze ve meyveyi artık tane tane alıyor. Bir poşete 500 lira verirken şimdi 1000 liradan aşağı vermiyor. Halkın cebindeki para her geçen gün erirken, tüketim gıda maddelerindeki yükseliş ise hız kesmeden devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Ücret gelirlerinin satın alma gücü
her geçen ay düşmeye devam ediyor
Sarıca, “Temel mal ve hizmetlerde görülen artış geçim şartlarını her geçen gün daha da olumsuz etkiliyor. Yapılan araştırmada; marketlerde ürün bazlı fiyatların ramazan ayı indirimi gerekçesiyle seçim öncesi aşağı çekildiği gözlemlendi. Fakat buna rağmen özellikle gıda fiyatlarında artış devam etti ve başta dar ve sabit gelirli kesimler olmak üzere toplumun tüm kesimlerini etkileyen fiyat artışları geçim şartlarını ağırlaştırdı. Ücret gelirlerinin satın alma gücü her geçen ay düşmeye devam ediyor” açıklamasını yaptı.