5 milyon memur ve memur emeklisini ilgilendiren toplu sözleşme görüşmeleri bugün başlayacak. Yapılacak görüşmede 5 milyon memur ve memur emeklisinin 2020-2021 yıllarında alacağı zam oranları belirlenecek. KESK’te 5 milyon emekli ve kamu çalışanlarının Toplu İş Sözleşmesi (TİS) talepleri için 4 koldan Ankara’ya yürüyor. Ankara’ya Yürüyüş Kolu, Yeşilsu’da basın açıklaması yaparak, TİS taleplerini dile getirdi.
Açıklamayı yapan KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, “Halkın en az yüzde 20’si açlık sınırı altında, yüzde 60’ı yoksulluk sınırı altında olan bir ülkede açıklanan resmi enflasyon rakamlarının bir karşılığı olmadığını biliyoruz” ifadelerini kullanırken, “3 milyon kamu emekçisini ve 2 milyon kamu emekçisi emeklisini yakından ilgilendiren, ailelerini de kattığımızda toplamda 20 milyonluk önemli bir kitleyi etkileyecek olan toplu sözleşme süreci olmasına rağmen yandaş medyanın, yetkili yandaş konfederasyonun ve iktidarın sessizliğinden de anlıyoruz ki, süreci oldu bittiye getirmek istiyorlar. Bir kez daha kapalı kapılar arkasında enflasyon oranında ve zamanla enflasyon altında kalacak bir artışla iki yılımızı daha çalmak istiyorlar” diye konuştu.
OHAL döneminde
sorunlar daha da arttı
OHAL döneminde sorunların daha da arttığını ifade eden Gezen, “On binlerce kamu emekçisi sorgusuz sualsiz, savunmaları dahi alınmadan işlerinden, aşlarından edildiler. Bizlerin istediğini sadece yüzdelik bir zam oranıyla açıklayan ya da sadece yüzde kaç zam istediğimizi merak eden bir yaklaşımın oldukça dar ve yüzeysel olduğunu belirtmek istiyoruz. Kamu emekçileri ve emeklileri öncelikle bugüne kadar ellerinden alınanları geri istiyor. Bugüne kadar hep ertelenen, fazlası ile hak ettikleri insanca yaşam, güvenceli iş ve güvenli gelecek için haklarının garanti altına alınmasını istiyor” ifadelerini kullandı.
Her türlü güvencesiz
istihdama son verilmeli
Sözleşmeli istihdam sorununa kalıcı bir çözüm üretilmemesine sitem eden Gezen, “Hukuksuz ve keyfi olarak OHAL-KHK’leri ile işinden, ekmeğinden edilen kamu emekçilerinin görevlerine iade edilmesini, iş güvencemizi fiilen kullanılamaz hale getiren tüm düzenlemelerin kaldırılmasını, sözleşmeli, taşeron, ücretli, vekil gibi her türlü güvencesiz istihdama son verilmesini, tüm kamu emekçilerinin güvenceli-kadrolu istihdam edilmesini, performans, esnek çalışma gibi kamu hizmetlerinde niteliği düşüren, kamu emekçilerini birbirinin rakibi haline getiren uygulamalara son verilmesini, yardımcı hizmetler sınıfı personelinin öğrenim durumlarına göre diğer hizmet sınıflarına sınavsız atanmalarını ve ayrımsız tüm çalışanları kapsayan, meslek hastalıklarının tanımlandığı yeni bir İşçi Sağlığı ve Güvenliği Yasasının hayata geçirilmesini talep ediyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
2020-2021 yıllarında enflasyon
artı 3 puan refah payı istiyoruz
İnsanca yaşayacak bir ücret talep ettiklerini vurgulayan KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, konuşmasına şu şekilde devam etti: “Yoksulluk sınırındaki artış oranının tüm kamu emekçilerinin maaş artışında temel alınmasını, 2020 yılı için mevcutta 3 bin 55 TL olan en düşük kamu emekçisi maaşının, yani 15/1 derece kademesindeki bekar hizmetli kamu emekçisinin maaşının (taban aylık, aylık kat sayı, yan ödeme, ek ödeme, özel hizmet, kıdem aylık) AGİ hariç 4 bin 222 TL’ye çıkarılmasını, hali hazırda 295 TL olan eş yardımının 478 TL’ye çıkarılmasını, Çocuk yardımının her bir çocuk için 500 TL’ye çekilmesini, eşi çalışmayan, bakmakla yükümlü olduğu çocuğu bulunan emekli kamu emekçilerine de eş ve çocuk yardımı verilmesini, evi olmayan tüm kamu emekçilerine 515 TL kira yardımı yapılmasını, iş yerinde yemek çıkmayan kamu emekçilerine aylık 457 TL yemek yardımı yapılmasını, tüm kamu emekçilerine yıllık 2 bin TL (aylık 166,67 TL) yakacak yardımı yapılmasını, maaş ve yardım kalemlerindeki artış taleplerimizin kabulü halinde 2021 yılı için 2020 yılında gerçekleşen enflasyon artı 3 puan refah payı verilmesini talep ediyoruz.” Hüseyin Karataş
Açıklamayı yapan KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, “Halkın en az yüzde 20’si açlık sınırı altında, yüzde 60’ı yoksulluk sınırı altında olan bir ülkede açıklanan resmi enflasyon rakamlarının bir karşılığı olmadığını biliyoruz” ifadelerini kullanırken, “3 milyon kamu emekçisini ve 2 milyon kamu emekçisi emeklisini yakından ilgilendiren, ailelerini de kattığımızda toplamda 20 milyonluk önemli bir kitleyi etkileyecek olan toplu sözleşme süreci olmasına rağmen yandaş medyanın, yetkili yandaş konfederasyonun ve iktidarın sessizliğinden de anlıyoruz ki, süreci oldu bittiye getirmek istiyorlar. Bir kez daha kapalı kapılar arkasında enflasyon oranında ve zamanla enflasyon altında kalacak bir artışla iki yılımızı daha çalmak istiyorlar” diye konuştu.
OHAL döneminde
sorunlar daha da arttı
OHAL döneminde sorunların daha da arttığını ifade eden Gezen, “On binlerce kamu emekçisi sorgusuz sualsiz, savunmaları dahi alınmadan işlerinden, aşlarından edildiler. Bizlerin istediğini sadece yüzdelik bir zam oranıyla açıklayan ya da sadece yüzde kaç zam istediğimizi merak eden bir yaklaşımın oldukça dar ve yüzeysel olduğunu belirtmek istiyoruz. Kamu emekçileri ve emeklileri öncelikle bugüne kadar ellerinden alınanları geri istiyor. Bugüne kadar hep ertelenen, fazlası ile hak ettikleri insanca yaşam, güvenceli iş ve güvenli gelecek için haklarının garanti altına alınmasını istiyor” ifadelerini kullandı.
Her türlü güvencesiz
istihdama son verilmeli
Sözleşmeli istihdam sorununa kalıcı bir çözüm üretilmemesine sitem eden Gezen, “Hukuksuz ve keyfi olarak OHAL-KHK’leri ile işinden, ekmeğinden edilen kamu emekçilerinin görevlerine iade edilmesini, iş güvencemizi fiilen kullanılamaz hale getiren tüm düzenlemelerin kaldırılmasını, sözleşmeli, taşeron, ücretli, vekil gibi her türlü güvencesiz istihdama son verilmesini, tüm kamu emekçilerinin güvenceli-kadrolu istihdam edilmesini, performans, esnek çalışma gibi kamu hizmetlerinde niteliği düşüren, kamu emekçilerini birbirinin rakibi haline getiren uygulamalara son verilmesini, yardımcı hizmetler sınıfı personelinin öğrenim durumlarına göre diğer hizmet sınıflarına sınavsız atanmalarını ve ayrımsız tüm çalışanları kapsayan, meslek hastalıklarının tanımlandığı yeni bir İşçi Sağlığı ve Güvenliği Yasasının hayata geçirilmesini talep ediyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
2020-2021 yıllarında enflasyon
artı 3 puan refah payı istiyoruz
İnsanca yaşayacak bir ücret talep ettiklerini vurgulayan KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, konuşmasına şu şekilde devam etti: “Yoksulluk sınırındaki artış oranının tüm kamu emekçilerinin maaş artışında temel alınmasını, 2020 yılı için mevcutta 3 bin 55 TL olan en düşük kamu emekçisi maaşının, yani 15/1 derece kademesindeki bekar hizmetli kamu emekçisinin maaşının (taban aylık, aylık kat sayı, yan ödeme, ek ödeme, özel hizmet, kıdem aylık) AGİ hariç 4 bin 222 TL’ye çıkarılmasını, hali hazırda 295 TL olan eş yardımının 478 TL’ye çıkarılmasını, Çocuk yardımının her bir çocuk için 500 TL’ye çekilmesini, eşi çalışmayan, bakmakla yükümlü olduğu çocuğu bulunan emekli kamu emekçilerine de eş ve çocuk yardımı verilmesini, evi olmayan tüm kamu emekçilerine 515 TL kira yardımı yapılmasını, iş yerinde yemek çıkmayan kamu emekçilerine aylık 457 TL yemek yardımı yapılmasını, tüm kamu emekçilerine yıllık 2 bin TL (aylık 166,67 TL) yakacak yardımı yapılmasını, maaş ve yardım kalemlerindeki artış taleplerimizin kabulü halinde 2021 yılı için 2020 yılında gerçekleşen enflasyon artı 3 puan refah payı verilmesini talep ediyoruz.” Hüseyin Karataş