Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin Rusya’dan buğday ithalatına başlanıldığını açıklaması üzerine konuyu Sabah’a değerlendiren Gaziantep Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Kenan Seçkin, “Buğday ithalatına karşı değiliz, ihtiyacımızda var ve işleyip dış piyasaya satıyoruz. Özellikle dünyanın buğday ambarı olan Rusya ve Ukrayna’dan buğday ithalatı yapıyoruz. Ama hiç bir zaman hasat zamanı buğday ithalatı yapmıyoruz. Hasat zamanı yapılan buğday ithalatı çiftçinin zarar görmesine neden olacak” dedi.
Buğdayın dünyada stratejik bir ürün olduğuna dikkat çeken Seçkin,“Türkiye’de üretilen buğdayın stoklanmasını ve piyasa dengesinin sağlanması için Toprak Mahsulleri Ofisimiz var. Çiftçiden alım yapar ve ülkenin zor günlerinde alım yaptığı stokları piyasaya sürerek, piyasa dengelerini ve çiftçilerin korunması yönünde bir çalışma yapar” şeklinde konuştu.
Son zamanlarda buğday
üretiminde ciddi bir düşüş var
Son zamanlarda buğday üretiminde ciddi bir düşüş meydana geldiğini ifade eden Seçkin,“1999 yıllarının sonu 2000’li yılların başında buğday üretim miktarı 22 milyon ton iken, şu anda 17 milyon tonlarda ve aşağı yukarı 5 milyon ton buğday üretimimizde azalma var. Türkiye’de buğdaydan mamul ürünlerde özellikle un ve makarna da ciddi bir ihracat var. Dolayısıyla dış ihracatçı firmalar devletin tanımış olduğu yasalar çerçevesinde dış piyasadan ve dahil işleme kapsamında buğday ithalatı yapıyor ve iç piyasada bunu işleyerek dışarıya satıyor” diye konuştu.
Türkiye’nin bu konuda
bir kırmızı çizgisi var
“Son günlerde Rusya’dan 3 milyon buğday ithalatı başladı veya başlayacağı söyleniyor” diyen Gaziantep Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Kenan Seçkin,“Ekonomi Bakanımız Nihat Zeybekçi bunu gündeme getirdi. Ama yıllardan beri Türkiye’nin bu konuda bir kırmızı çizgisi var. Bu geçmişte de böyleydi, şimdi de böyle. Çiftçimizin ekonomik kayba ve telaşa düşmemesi için hasat sezonu geldiği zaman ithalat dahil işleme kapsamında bile olsa durdurulur. İç piyasadaki mallar revize edildikten sonra ve buğday satışları yavaşlamaya başladıktan sonra dış piyasadan ithalata izin verirlerdi” ifadelerine yer verdi.
Hasat zamanı ve hasat sırasında
böyle bir ithalat uygun olmayacak
Hasat öncesi sayın bakanımızın böyle bir açıklama yapmasının çiftçilerin mağdur olmasına sebep olabileceğinin altını çizen Seçkin,“Çünkü ithalat yapacak firmalar iç piyasada buğday tedarikini azaltacak. Dolayısıyla buğdayda iç piyasa da düşüş olması bekleniyor. Buğday ithalatına karşı değiliz, ihtiyacımızda var ve işleyip dış piyasaya satıyoruz. Özellikle dünyanın buğday ambarı olan Rusya ve Ukrayna’dan buğday ithalatı yapıyoruz. Ama hiç bir zaman hasat zamanı buğday ithalatı yapmıyoruz. Hasat zamanı yapılan buğday ithalatı çiftçilerin zarar görmesine neden olacak.Rakamlar net olarak ortaya çıkar, ne kadar buğdaya ihtiyacımız olduğu hesaplanır ve ona göre ithalat yapılır. Bunun yanında büyük emek verdiğimiz El-Bab ve Cerablus’daki üretim fazlası buğday olacağını da tahmin ediyoruz. Onlarında belki 3 milyon ton buğdayları olmayabilir ama ne kadarsa getirilip değerlendirilmesi gerekiyor. Kesinlikle şunu söylemek gerekir; hasat zamanı ve hasat sırasında böyle bir ithalat uygun olmayacaktır” ifadesini kullandı.
Un ve makarna ihracatında
Türkiye’de Gaziantep bir numara
Un ve makarna ihracatında Türkiye’de Gaziantep’in bir numara olduğunu belirten Seçkin, “Oyüzden Gaziantepli olarak ne kadar ihracat yaptıklarını biliyoruz. Geçen sene Rusya ile aramızdaki krizden dolayı yüksek vergi uygulayarak buğday ithalatını yavaşlatmış veya durdurmuştuk. Son alınan kararla vergiler düşürülerek Rusya’dan buğday ithalatını kolaylaştırdık. Ama ben zannetmiyorum şu anki söylemler ithalat açıldı, ama bizim kırmızı çizgimiz üretim sezonu ithalat yapılmaz ve ben yapılacağına da inanmıyorum. Bu kesinlikle iç piyasadaki üreticinin elindeki buğday azaldığı zaman başlar diye düşünüyorum ve öyle de olması gerekir” şeklinde açıklama yaptı. Kuralığa dayanıklı bitkilerin
yetiştirilmesi gerekiyor
Buğday üretiminin 22 milyon tondan 17 milyon tona düşmesine de değinen Seçkin,“Kendi bölgemizi göz önüne aldığımız zaman 11 yılda 3 büyük kuraklık yaşadık. Konya ve diğer bölgelerde de kuraklık artmaya başladı. İmara açılan alanlar ve hububat üretim alanları yerine farklı ürünlerin ekilmeye başlandı. Son zamanlarda Mısır üretimi artıyor, Pamuk da hareketlenme var. Bunun yanında alternatif ürünler ekiliyor. Tarım alanları farklı amaçlarla kullanılabiliyor. Kuralığa dayanıklı bitkilerin yetiştirilmesi gerekiyor.”
Buğdaydan birim alanında
alınan verim arttı
Gaziantep’in ve ovaların sulamaya açılması gerektiğini söyleyen Seçkin, “Sorunların çözülmesi ve sulanmayan bir karış alan bırakmadan üretimi arttırmamız lazım. Buğdayda üretim azaldı ama buna karşın tarımdaki yenilikler sayesinde birim alanında elde edilen üründe artmıştır. 1990’lı yıllarda dekara verim 350-400 kilogram iken şu anda 400-450 kilograma yükseldi” diye açıklama yaptı. Hüseyin Karataş
Buğdayın dünyada stratejik bir ürün olduğuna dikkat çeken Seçkin,“Türkiye’de üretilen buğdayın stoklanmasını ve piyasa dengesinin sağlanması için Toprak Mahsulleri Ofisimiz var. Çiftçiden alım yapar ve ülkenin zor günlerinde alım yaptığı stokları piyasaya sürerek, piyasa dengelerini ve çiftçilerin korunması yönünde bir çalışma yapar” şeklinde konuştu.
Son zamanlarda buğday
üretiminde ciddi bir düşüş var
Son zamanlarda buğday üretiminde ciddi bir düşüş meydana geldiğini ifade eden Seçkin,“1999 yıllarının sonu 2000’li yılların başında buğday üretim miktarı 22 milyon ton iken, şu anda 17 milyon tonlarda ve aşağı yukarı 5 milyon ton buğday üretimimizde azalma var. Türkiye’de buğdaydan mamul ürünlerde özellikle un ve makarna da ciddi bir ihracat var. Dolayısıyla dış ihracatçı firmalar devletin tanımış olduğu yasalar çerçevesinde dış piyasadan ve dahil işleme kapsamında buğday ithalatı yapıyor ve iç piyasada bunu işleyerek dışarıya satıyor” diye konuştu.
Türkiye’nin bu konuda
bir kırmızı çizgisi var
“Son günlerde Rusya’dan 3 milyon buğday ithalatı başladı veya başlayacağı söyleniyor” diyen Gaziantep Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Kenan Seçkin,“Ekonomi Bakanımız Nihat Zeybekçi bunu gündeme getirdi. Ama yıllardan beri Türkiye’nin bu konuda bir kırmızı çizgisi var. Bu geçmişte de böyleydi, şimdi de böyle. Çiftçimizin ekonomik kayba ve telaşa düşmemesi için hasat sezonu geldiği zaman ithalat dahil işleme kapsamında bile olsa durdurulur. İç piyasadaki mallar revize edildikten sonra ve buğday satışları yavaşlamaya başladıktan sonra dış piyasadan ithalata izin verirlerdi” ifadelerine yer verdi.
Hasat zamanı ve hasat sırasında
böyle bir ithalat uygun olmayacak
Hasat öncesi sayın bakanımızın böyle bir açıklama yapmasının çiftçilerin mağdur olmasına sebep olabileceğinin altını çizen Seçkin,“Çünkü ithalat yapacak firmalar iç piyasada buğday tedarikini azaltacak. Dolayısıyla buğdayda iç piyasa da düşüş olması bekleniyor. Buğday ithalatına karşı değiliz, ihtiyacımızda var ve işleyip dış piyasaya satıyoruz. Özellikle dünyanın buğday ambarı olan Rusya ve Ukrayna’dan buğday ithalatı yapıyoruz. Ama hiç bir zaman hasat zamanı buğday ithalatı yapmıyoruz. Hasat zamanı yapılan buğday ithalatı çiftçilerin zarar görmesine neden olacak.Rakamlar net olarak ortaya çıkar, ne kadar buğdaya ihtiyacımız olduğu hesaplanır ve ona göre ithalat yapılır. Bunun yanında büyük emek verdiğimiz El-Bab ve Cerablus’daki üretim fazlası buğday olacağını da tahmin ediyoruz. Onlarında belki 3 milyon ton buğdayları olmayabilir ama ne kadarsa getirilip değerlendirilmesi gerekiyor. Kesinlikle şunu söylemek gerekir; hasat zamanı ve hasat sırasında böyle bir ithalat uygun olmayacaktır” ifadesini kullandı.
Un ve makarna ihracatında
Türkiye’de Gaziantep bir numara
Un ve makarna ihracatında Türkiye’de Gaziantep’in bir numara olduğunu belirten Seçkin, “Oyüzden Gaziantepli olarak ne kadar ihracat yaptıklarını biliyoruz. Geçen sene Rusya ile aramızdaki krizden dolayı yüksek vergi uygulayarak buğday ithalatını yavaşlatmış veya durdurmuştuk. Son alınan kararla vergiler düşürülerek Rusya’dan buğday ithalatını kolaylaştırdık. Ama ben zannetmiyorum şu anki söylemler ithalat açıldı, ama bizim kırmızı çizgimiz üretim sezonu ithalat yapılmaz ve ben yapılacağına da inanmıyorum. Bu kesinlikle iç piyasadaki üreticinin elindeki buğday azaldığı zaman başlar diye düşünüyorum ve öyle de olması gerekir” şeklinde açıklama yaptı. Kuralığa dayanıklı bitkilerin
yetiştirilmesi gerekiyor
Buğday üretiminin 22 milyon tondan 17 milyon tona düşmesine de değinen Seçkin,“Kendi bölgemizi göz önüne aldığımız zaman 11 yılda 3 büyük kuraklık yaşadık. Konya ve diğer bölgelerde de kuraklık artmaya başladı. İmara açılan alanlar ve hububat üretim alanları yerine farklı ürünlerin ekilmeye başlandı. Son zamanlarda Mısır üretimi artıyor, Pamuk da hareketlenme var. Bunun yanında alternatif ürünler ekiliyor. Tarım alanları farklı amaçlarla kullanılabiliyor. Kuralığa dayanıklı bitkilerin yetiştirilmesi gerekiyor.”
Buğdaydan birim alanında
alınan verim arttı
Gaziantep’in ve ovaların sulamaya açılması gerektiğini söyleyen Seçkin, “Sorunların çözülmesi ve sulanmayan bir karış alan bırakmadan üretimi arttırmamız lazım. Buğdayda üretim azaldı ama buna karşın tarımdaki yenilikler sayesinde birim alanında elde edilen üründe artmıştır. 1990’lı yıllarda dekara verim 350-400 kilogram iken şu anda 400-450 kilograma yükseldi” diye açıklama yaptı. Hüseyin Karataş
RSS